21 Kasım Cuma Hutbesi yayımladı! Cuma hutbesi konusu: 'Şiddetin Çaresi Merhamet Eğitimi'
Diyanet İşleri Başkanlığı 21 Kasım 2025 tarihli ve "Şiddetin Çaresi Merhamet Eğitimi" konulu Cuma hutbesi yayımladı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, 21 Kasım Cuma günü yurt genelinde kılınacak cuma namazında okunacak hutbenin metnini resmi internet sayfası ve sosyal medya kanalları üzerinden vatandaşların erişimine açtı. Her hafta olduğu gibi bu haftanın hutbesi de Müslümanların manevi dünyasına yön veren, inanç ve değer temelli mesajlar taşıyor. Hutbede özellikle birlik, beraberlik ve kardeşlik vurgusu öne çıkarılarak toplumda dayanışma kültürünün güçlendirilmesi amaçlanıyor.
Cuma namazı, Müslümanların bir araya gelerek ortak bir ibadet ortamını paylaştığı, gönülleri birbirine yaklaştıran önemli bir ibadettir. Bu ibadetin vazgeçilmez unsurlarından olan hutbeler ise hem kişilere yol gösterir hem de toplumun bilinç ve duyarlılık düzeyini canlı tutar. 21 Kasım'e özel olarak hazırlanan bu haftaki hutbe, hem dini değerleri hatırlatıyor hem de bireylerin manevi ve toplumsal sorumluluklarına dikkat çekiyor. Böylece müminler hem dini bilgilerini tazeleme imkânı buluyor hem de toplumsal hassasiyetlerini güçlendiriyor.
21 KASIM CUMA HUTBESİ
Tarih: 21.11.2025
﷽
اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ...
وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
إِنَّ أَشَدَّ النَّاسِ عَذَابًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ، أَشَدُّهُمْ عَذَابًا لِلنَّاسِ فِي الدُّنْيَا.
ŞİDDETİN ÇARESİ MERHAMET EĞİTİMİ
Muhterem Müslümanlar!
İnsan, yeryüzünün en değerli varlığıdır. Her türlü saygıya layıktır. Kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı ayırt edilmeksizin her insanın canı mukaddestir. Dolayısıyla kimden gelirse gelsin, kim maruz kalırsa kalsın ve gerekçesi ne olursa olsun şiddetin hiçbir çeşidi kabul edilemez. İster ailede, ister sosyal hayatta, isterse dijital mecralarda söz, tutum ve davranışlarla hiç kimseye zarar verilemez, kimsenin şeref ve haysiyetine dil uzatılamaz. Peygamber Efendimiz (s.a.s), Müslümanı şöyle tarif etmektedir: “Müslüman, elinden ve dilinden insanların güvende olduğu kişidir.”[1]
Aziz Müminler!
Şiddetin sıradan bir hal aldığı, akran zorbalığının her geçen gün yaygınlaştığı, insanların birbirleriyle kavgalarını sosyal medyada paylaşmayı marifet saydığı; sokakta, toplu taşımada ve trafikte mal ve can emniyetinin hiçe sayıldığı bir dönemden geçmekteyiz. Alkol, kumar ve uyuşturucu madde gibi bağımlılıklar, kötülüklere sevk eden dijital oyunlar, yanlış örneklerle kirlenen ekranlar maalesef şiddetin günden güne yayılmasına zemin hazırlamaktadır. Oysa şiddet hiçbir sorunu çözemez. Aksine sevgiyi bitirir, insanı yalnızlaştırır, toplumu çürütür. Nitekim ümmeti olmakla şeref duyduğumuz Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in hayatında şiddetin izine dahi şahit olunmamıştır. O, “Kıyamet gününde azabın şiddetlisini görecek olanlar, dünyadayken insanlara şiddet gösterenlerdir”[2] buyurarak şiddetin ve zulmün asla karşılıksız kalmayacağını haber vermiştir.
Kıymetli Müslümanlar!
Şiddetin çaresi merhamet eğitimidir. Allah’ın bizlere emaneti olan çocuklar; inancı, iyiliği, merhameti, sevgi ve saygıyı ilk olarak ailesinden öğrenir. Bu münasebetle “Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et…”[3] ayet-i kerimesini rehber edinen her anne baba; çocuklarının yüreklerine dokunmalı, başlarını okşamalı, onları Allah’a iyi bir kul, çevrelerine faydalı bir insan olarak yetiştirmeye gayret göstermelidir. Bir çocuk için, ilim ve hikmet yolculuğundaki en önemli kişilerden biri de öğretmenlerdir. Peygamber Efendimiz (s.a.s), eğitim ve öğretim gibi kutsal bir vazifeyi yürütenlere; “İlim öğreten kimseye, öğrettiği ilimle amel edenlerin kazandıkları kadar ecir verilir…”[4] müjdesini vermektedir. Zira öğrencilerine ahlak ve edebiyle, şefkat ve merhametiyle rol model olan her bir öğretmen toplumda fazilet ve erdemin teminatıdır.
Değerli Müminler!
Şiddetin gölgesini hayatımızdan uzaklaştırmak için; gönüllerimize muhabbeti, evlerimize ve okullarımıza merhameti hâkim kılalım. Kalbimize düşen öfke kıvılcımlarını rahmet yağmurlarıyla söndürelim. Evlatlarımızın yüreğine sevgi, saygı, anlayış ve paylaşmanın tohumlarını serpiştirelim. Unutmayalım ki, bir çocuğun zihnine işlenen güzel bir söz, gönlüne yerleştirilen merhamet ve muhabbet yarının huzur dolu dünyasına dikilmiş bir fidan olacaktır.
Bu vesileyle merhamet eğitiminde bizlere rehberlik eden anne ve babamızı, öğretmenlerimizi, hocalarımızı ve Kur’an muallimlerimizi hayırla yâd ediyoruz. Hutbemizi, Allah Resûlü (s.a.s)’in şu uyarısıyla bitirmek istiyorum: “İnsanlara merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez.”[5]
[1] Tirmizî, İman, 12; İbn. Hanbel, VI, 22.
[2] İbn Hanbel, IV, 90.
[3] Nahl, 16/125.
[4] İbn Mâce, Sünnet, 20.
[5] Bûhârî, Tevhid, 2.
Hutbe, İslam geleneğinde özellikle cuma ve bayram namazlarında imamın cemate hitaben yaptığı dini konuşmayı ifade eder. Arapça "hitabe" kökünden türeyen hutbe, hem manevi rehberlik sağlayan hem de toplumsal bilinci canlı tutan bir yapıya sahiptir. Müslümanları bilgilendirmek, onlara nasihatlerde bulunmak ve toplumsal sorumluluklarını hatırlatmak hutbenin temel işlevleri arasındadır.
HUTBENİN ÖZELLİKLERİ!
CUMA HUTBESİ
• Her hafta cuma günü, öğle vakti kılınan cuma namazından hemen önce okunur.
• Farz-ı kifaye niteliğindedir; yani bir topluluk tarafından yerine getirildiğinde diğer Müslümanlar sorumluluktan muaf olur.
• Aslı sünnete uygun olarak Arapça okunmakla birlikte, cemaatin daha iyi anlaması için birçok ülkede hutbenin bir bölümü yerel dillerde açıklanır.
BAYRAM HUTBESİ
• Ramazan ve Kurban Bayramı namazlarının ardından okunur.
• Bayram hutbesi, namazı tamamlayan bir unsur sayılır; ancak cuma hutbesi kadar dinlenmesi zorunlu değildir.
HUTBENİN BÖLÜMLERİ
BAŞLANGIÇ
• Genellikle "Elhamdülillah" ifadesiyle hutbeye giriş yapılır.
• Sonrasında Kelime-i Şehadet getirilir:
"Eşhedü en lâ ilâhe illallah" ve "Eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlüh."
ANA KONU
• Bu bölümde Kur'an ayetleri, hadisler ve dini öğütlere yer verilir.
• Güncel olaylar üzerinden örnekler verilerek Müslümanların ahlaki, sosyal ve toplumsal bilincinin güçlendirilmesi hedeflenir.
DUA İLE BİTİŞ
• Hutbe, tüm Müslümanları kapsayan bir dua ile sona erer.
HUTBENİN HÜKÜMLERİ
• Cuma namazının sahih olabilmesi için hutbenin okunması şarttır.
• Hutbe esnasında konuşmak, başka işlerle uğraşmak veya dikkati dağıtacak davranışlarda bulunmak uygun görülmez.
• Cemaatin hutbeyi sükûnet içerisinde dikkatle dinlemesi gerekir.