Haber Merkezi Giriş Tarihi: 2025-11-25 03:20 Güncelleme Tarihi: 2025-11-25 03:29

Üçüncü Dünya Savaşı'nın çıkabileceği 5 yer! 2 tanesi burnumuzun dibinde

Orr’un analizine göre Soğuk Savaş boyunca Doğu Avrupa, Üçüncü Dünya Savaşı’nın çıkacağı bölge olarak görülüyordu. 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bu tehdit yok olmuş gibi görünse de, büyük güç rekabetinin yeniden alevlenmesiyle küresel çatışma riski şimdi çok daha yüksek.

SEAL Team 6’nın kurucusu Richard “Demo Dick” Marcinko’nun sözleriyle: “Asla varsayma.” Orr’a göre 2026 dünyasında bu uyarı her zamankinden daha geçerli.

1. DOĞU AVRUPA: RUSYA’NIN NÜKLEER GÖLGESİ Rusya, 5.459 nükleer savaş başlığıyla dünyanın en büyük nükleer cephaneliğine sahip. Ukrayna’ya yönelik “özel askeri operasyon” sürerken Kremlin, NATO’ya yönelik nükleer tehditleri defalarca dile getirdi.

Polonya’ya yönelik siber saldırılar, sınır ihlalleri ve hibrit operasyonlar, ülkenin 1939’daki Sovyet işgalini hatırlatan bir tedirginlik yaratıyor. Orr’a göre Avrupa’da yeni bir savaş ihtimali hâlâ “tarihin inatçı bir gölgesi” olarak varlığını sürdürüyor.

2. TAYVAN VE GÜNEY ÇİN DENİZİ: PEKİN’İN SABRI TÜKENİYOR Çin, tahmini 600 nükleer savaş başlığıyla dünyanın üçüncü büyük nükleer gücü. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Pekin’e de Tayvan’a yönelik olası bir harekât konusunda cesaret vermiş durumda.

Aynı zamanda Çin; Japonya, Filipinler, Hindistan ve Vietnam gibi ABD müttefiklerine karşı giderek daha agresif bir duruş sergiliyor. Bu tablo, ABD–Japonya–Avustralya–Hindistan’dan oluşan “Dörtlü (Quad)” ittifakının varlık sebebini oluşturuyor.

3. KORE YARIMADASI: “ATEŞKESİN ÜZERİNDEKİ BARUT” 1950–53 arasındaki Kore Savaşı bir barış anlaşmasıyla değil, ateşkesle sona erdi. Yani savaş resmen bitmedi.

Kuzey Kore, ağır ekonomik koşullara rağmen nükleer ve balistik füze programına büyük kaynak aktarıyor. Pyongyang, Çin ve Rusya ile giderek yakınlaşıyor. Orr’a göre Kore Yarımadası dünyanın “en az istikrarlı nükleer üçgenlerinden birine” dönüşmüş durumda.

4. ORTA DOĞU: İRAN–İSRAİL DÜĞÜMÜ İran’ın nükleer programı ABD tarafından defalarca hedef alınmış olsa da Tahran nükleer silah geliştirme hevesinden vazgeçmedi.

Bu durum, bölgede nükleer silaha sahip tek ülke olan İsrail’i giderek sert bir çizgiye itiyor. İran’ın Rusya, Çin ve Kuzey Kore ile kurduğu yakın ittifak, İsrail–İran arasında çıkabilecek bir nükleer çatışmanın çok daha geniş güçleri de sürükleyebileceği anlamına geliyor.

5. GÜNEY ASYA: HİNDİSTAN–PAKİSTAN REKABETİ Hindistan ve Pakistan’ın sırasıyla 180 ve 170 nükleer savaş başlığı bulunuyor. 2024 yılındaki Sindoor Operasyonu, iki ülke arasındaki tansiyonun ne kadar hızlı yükselebileceğini gösterdi.

Hindistan, Çin’e karşı Quad üyesi olmasına rağmen Rus silahlarına bağımlı. Pakistan ise hem ABD hem de Çin ile askeri ilişkilerini sürdürüyor. Bu karmaşık ittifak yapısı, bölgeyi “kazara savaş” riskinin en yüksek olduğu alanlardan biri hâline getiriyor.

ANALİZİN SONUCU: “BURADA NE TERS GİDEBİLİR Kİ?”

Christian D. Orr, makalesini alaycı bir tonla bitiriyor: “Tanrım, burada ne ters gidebilir ki?”

Bu ironi, gerçekte cevaplanması kolay olmayan bir soruya işaret ediyor. Dünyanın beş farklı bölgesinde aynı anda yükselen nükleer tehditler, küresel sistemin kırılganlığını hatırlatıyor. Orr’a göre barışın kendisi artık “varsayılmaması gereken” bir lüks. Kaynak: nationalsecurityjournal.org