Güner, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu'nun çizdiği misyonla koruyan, üreten ve geliştiren sağlık modeliyle sağlık hizmetinin verildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Biz her doğan çocuğu doğumundan yaşam süresince ve ölümüne kadar sağlığını takip etmek, önce korumak, mevcut bir şey varsa da tedavisini sağlamakla mükellefiz. Birinci, ikinci ve üçüncü basamağın entegrasyonu bizim için çok önemli. Birinci basamakta taramalar yapıyoruz, topuk kanından başlayan, yenidoğanlara yaptığımız fenilketonüri olsun, biyotinidaz eksikliği olsun, gelişimsel kalça displazisi olsun, daha çok birçok tarama programımızla beraber biz hastalıkları ve risklileri tespit ediyoruz." Bu kapsamda İstanbul'da yeni bir proje başlattıklarının altını çizen Güner, şöyle devam etti: "İstanbul Kalkınma Ajansımız ve İstanbul Valiliğimiz uhdesinde yeni geliştirilen projeyle beraber birinci, ikinci, üçüncü basamaktaki sağlık hizmetinin tarama, teşhis ve tedavi süreçlerini biz artık bir yapay zekayla takip edeceğiz. Kişiyi taramakla bırakmıyoruz, onun sağlık hizmetini almasını, uzman doktora ulaşmasını ve onun takibini, tedavisi ve rehabilitasyonunu biz yapay zekayla takip eden bir program yazdık. Bu sadece İstanbul'a özel bir proje. Bunun önemi, bir çocuğun taraması yapıldığında, risk tespit edildiğinde gitmesi gereken hastaneyi, evine en yakın, en hızlı ulaşabileceği, tedavi en uygun olan ikinci ve üçüncü basamaktaki hizmetini biz otomatize bir şekilde, yapay zekayı kullanarak, sağlık koçlarımızın yardımıyla kişiyi tedavisine ulaştıracağız." Doç. Dr. Güner, tarama, teşhis ve tedavi süreçlerinin bütüncül şekilde takip edilmesiyle Türkiye'nin artık kendi sağlık istatistiklerini kullandığını kaydetti.