Haber Merkezi Giriş Tarihi: 2025-12-18 13:44

Putin’in sağ kolundan 4 ülkeye sert mesaj! ‘Özgürleştirmek zorunda kalabiliriz'

NATO ülkeleri ile Rusya arasındaki savaş gerilimi giderek daha belirgin hâle geliyor. Ukrayna’daki savaş, Vladimir Putin’in demir yumrukla yönettiği Rusya ile sınır komşusu ülkelerin yeniden silahlanması, Moskova’ya ait denizaltıların Britanya Adaları yakınlarında tespit edilmesi… Tüm bunlar, artan gerilimin somut göstergeleri olarak öne çıkıyor.

Sadece bir hafta önce, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, bu gerilimin gerçek olduğunu ve “Rusya’nın bir sonraki hedefinin NATO olacağını” söyleyerek uyarıda bulunmuştu. Rutte, Berlin’de Almanya Başbakanı Merz ile birlikte yaptığı konuşmada, müttefiklerin “dedelerimizin ve büyük dedelerimizin yaşadığı savaşla aynı ölçekte olabilecek bir çatışmaya” hazırlıklı olması gerektiğini yineledi.

Bu tehdide karşılık olarak, Rusya’ya en yakın sekiz Doğu Avrupa Birliği (AB) ülkesinin liderleri, salı günü Helsinki’de yaptıkları açıklamada, Moskova’nın Avrupa güvenliği açısından “en önemli, en doğrudan ve en kalıcı tehdit” olduğunu vurguladı ve kıtanın savunmasını güçlendirmek için acil ve koordineli bir eylem çağrısında bulundu.

Gerilimin bu şekilde tırmanmasına karşılık, dün gece yeni bir gelişme yaşandı. Rusya Devlet Başkanı Putin’e yakınlığıyla bilinen ve birçok kişi tarafından Kremlin’in sözcüsü olarak görülen televizyon sunucusu Vladimir Solovyov, canlı yayında bazı Avrupa ülkelerini açıkça tehdit etti. Solovyov, gerilimin artması ve yeni bir dünya savaşına yaklaşılması hâlinde, bu ülkelerin Rus ordusunun hedefi olabileceğini söyledi.

Solovyov, birkaç gün önce Ukrayna’daki İngiliz askeri varlığını sert biçimde eleştirerek, bunun Birleşik Krallık’a karşı nükleer saldırı için bir “casus belli” (savaş nedeni) oluşturduğunu öne sürmüştü. Dünkü yayında ise tehditlerini daha da ileri taşıdı ve Rusya için dört net hedef sıraladı. Londra’nın yanı sıra Berlin, Paris ve Viyana da bu hedefler arasında yer aldı. Solovyov, gece programında yaptığı açıklamada, durumun kritik olduğunu belirterek, “Büyük Britanya’ya karşı bir nükleer saldırı kaçınılmazdır” dedi.

Konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Bir kez daha Berlin’i yok etmek ve bu terk edilmiş şehre girmek zorunda kalacağız. Bir kez daha Paris’e girmek zorunda kalacağız. Bir kez daha Viyana’yı özgürleştirmek zorunda kalacağız. Gerçi Avusturyalılar belki bunu yeniden düşünür.”

Kremlin’e yakın sunucu, bu tehditlerin ardından şunu da ekledi: “Bu, bizim bunu istediğimiz anlamına gelmiyor. Ancak başkomutanımızın ortaya koyduğu ilkelerden biri şudur: Hareket etmeye zorlandığımızda, hareket ederiz. Önce elbette ‘zarar vermeme’ ilkesi devreye girer, ama sonra… lütfen bizi suçlamayın.”

Solovyov’un bu sözleri, İngiltere Savunma Bakanlığı’nın, 28 yaşındaki paraşütçü George Hooley’nin Ukrayna’da, cepheden uzakta, Ukrayna güçlerinin savunma kapasitesini gözlemlerken hayatını kaybettiğini açıklamasından birkaç gün sonra geldi. Bu habere ilk tepki yine Solovyov’un programında konuşan, Kremlin’e yakınlığıyla bilinen tarihçi Andrey Sidorov’dan geldi. Sidorov, “Bu olay, İngiltere Savunma Bakanlığı’nın aktif görevdeki personelinin Ukrayna topraklarında öldüğünü resmen kabul etmesi nedeniyle bir casus belli olarak görülmelidir” dedi.

Ayrıca Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın, “aktif görevdeki bir askerin orada ne işi olduğunu açıklaması için İngiltere’nin Moskova Büyükelçisi Nigel Casey’yi çağırmasını” talep etti.

Sidorov sözlerini şöyle tamamladı: “Birleşik Krallık silahlı kuvvetlerine mensup bir askerin, bizimle savaş hâlinde olan bir ülkede, Ukrayna’da öldüğü resmî olarak kabul edildi. Dolayısıyla orada Rus ordusuna karşı savaşan bir İngiliz askeri birliğinin bulunduğunu varsayabiliriz. Birleşik Krallık’a nükleer saldırı düzenleyebiliriz. Bu, egemen varlıklarımızın yağmalanması gibi, açıkça bir casus belli sayılabilir.”

Ukrayna Savaşı Avrupa’daki savaşı sona erdirmeye yönelik müzakereler hâlen sürüyor, ancak ilerleme son derece sınırlı. Putin son yaptığı açıklamada, diplomasi başarısız olursa Rus ordusunun Ukrayna’da “tarihsel Rus toprakları” olarak adlandırdığı bölgeleri askerî yollarla ele geçireceğini duyurdu. Silahlı Kuvvetler’in başkomutanı olan Putin, Rus ordusu ve Savunma Bakanlığı’nın üst düzey yetkililerine hitap ettiği konuşmasında, Rusya’nın Harkiv, Dnipropetrovsk ve Sumi bölgelerinde güvenlik kuşağını genişletmeye devam edeceğini de vurguladı.