OMSAN Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Arıburnu, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Rusya üzerinden geçen Kuzey Koridoru'ndaki jeopolitik riskler, deniz yolundaki maliyet artışları ve Avrupa'nın tedarik zincirlerini çeşitlendirme çabalarının Orta Koridor'u daha cazip hale getirdiğini söyledi. Türkiye'nin Orta Koridor'da yalnızca bir transit ülke değil, doğrudan bir lojistik merkez olma yolunda ilerlediğini vurgulayan Arıburnu, "Türkiye'nin en büyük avantajı, kuşkusuz benzersiz coğrafi konumu. Avrupa, Asya, Orta Doğu, Kafkasya ve Kuzey Afrika'nın kesişim noktasında bulunması, onu doğal bir ticaret ve lojistik kavşak noktası haline getiriyor." dedi. Arıburnu, bu avantajın artık harita üzerindeki bir gerçek olmaktan çıkarak doğrudan enerjiye, ticarete ve navlun maliyetlerine etki eden "stratejik bir güce" dönüştüğünü dile getirerek, şunları kaydetti: "Son yıllarda gelişen çok modlu taşımacılık altyapısı Türkiye'yi hem doğu-batı hem de kuzey-güney aksında kritik bir merkez haline getirdi. Bunun yanı sıra Türkiye'nin güçlü sanayi ve üretim altyapısı sayesinde yalnızca transit taşımacılık değil, aynı zamanda çift yönlü, sürdürülebilir bir ticaret akışı mümkün hale geliyor. Türkiye, Orta Koridor'un merkezinde sadece 'geçilen' değil, 'yön veren' bir ülke olma noktasına doğru emin adımlarla ilerliyor." Hat üzerinde kesintisiz koordinasyonun sağlanabilmesi için dijitalleşmenin önemli olduğunu kaydeden Arıburnu, şunları söyledi: "Tüm koridor boyunca yükün anlık izlenebildiği, rezervasyon ve gümrük işlemlerinin tek bir dijital platformda entegre edildiği bir sistem, hem zaman kayıplarını hem de belirsizlikleri minimize edecektir. Türkiye, bu dijital entegrasyonun tasarımında ve yönetiminde öncü rol oynayabilecek altyapı ve deneyime sahiptir. Biz OMSAN Lojistik olarak, kendimizi bu çerçevede konumlandırıyoruz."