Yazar Abdulkadir Selvi, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın önümüzdeki hafta Türkiye'ye büyük bir müjde vereceğini söylerken bu müjdenin ne olabileceğine yönelik bir tahminde bulundu.
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin tarihi Öcalan çağrısının hemen ardından TUSAŞ'a yönelik terör saldırısı ve belediyelere atanan kayyumların sonrası , geçtiğimiz günlerde de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İnşallah önümüzdeki dönemde milletimize, hem boydan boya tüm güney sınırlarımızın güvenliğini, hem insanımızın can ve mal emniyetini garanti altına alacak yeni müjdelerimiz olacak" demişti. Bu gelişmelere ilişkin Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü köşesinde "Haftaya bambaşka bir gündemimiz olacak. Bunu laf olsun diye söylemiyorum." ifadelerini kullandığı çok çarpıcı bir yazı kaleme aldı.
PKK ile ilişkisi tespit edilen belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanacağını söyleyen Selvi, "Ama PKK ile ilişkisi olmayan DEM Partili belediye başkanlarının görevlerine devam edeceği ifade ediliyor. Yani bir süre her sabah yeni bir kayyum haberiyle uyanabiliriz." dedi.
İşte Abdulkadir Selvi'nin "Erdoğan'ın müjdesi ne olacak?" başlıklı yazısı; Geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sürece ilişkin olarak destansı bir konuşma yapmıştı. Ondan önceki hafta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ezberleri bozan bir çağrı yapmıştı. 43 hafta sonra İmralı ile görüşme gerçekleşmiş, Öcalan sorumluluk üstlenebileceğini söylemişti. İklim değişmişti. Çözümü konuşuyorduk. Sonra TUSAŞ saldırısı geldi. Esenyurt Belediyesi’ne kayyum ataması geldi.
Haftaya ise güne DEM Partili Mardin, Batman ve Halfeti Belediyesine kayyum ataması ile başladık. Bu bir başlangıç gibi gözüküyor. PKK ile ilişkisi tespit edilen belediye başkanlarının görevden alınacağı, yerlerine kayyum atanacağı söyleniyor. Ama PKK ile ilişkisi olmayan DEM Partili belediye başkanlarının görevlerine devam edeceği ifade ediliyor. Yani bir süre her sabah yeni bir kayyum haberiyle uyanabiliriz.
Haftaya bambaşka bir gündemimiz olacak. Bunu laf olsun diye söylemiyorum. Yazımın ilerleyen bölümlerinde paylaşacağım. Tam anlamıyla bir geçiş döneminden geçiyoruz. Siyasette dengeler değişiyor.
Ama aklımız Türkiye’de ve CHP’deki gelişmelerde olacak. Kayyum atamaları nedeniyle normalde DEM Parti demem gerekiyor ama asıl CHP karıştı. Kayyum olayı CHP’de yeni ittifakların kurulmasını yeni hesaplaşmaların yapılmasını sağladı. CHP’de sine-i millet, erken seçim ve ara seçim tartışmaları yapılıyor ama bir yandan da olağanüstü kurultayın ayak sesleri duyulmaya başladı.
Partide 4 kanat var. 1- ÖZGÜR ÖZEL VE EKİBİ İstanbul’daki toplantıda Kılıçdaroğlu’na yakın milletvekilleri tarafından sert bir şekilde eleştirildi. “Dar bir kadroyla partiyi yönetiyorsun. Kucaklayıcı olamadın. Dar kadroyla kararlar alıyorsun. Bu kararla yanlış kararlar oluyor” suçlaması yöneltildi. Partiyi Veli Ağbaba ile Meclis Grubunu Ali Mahir Başarır’la yönetiyorsun eleştirisini getirdiler. Zaten normalleşme sürecine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesine ateş püskürüyorlar. Bu konudaki tartışmaları dün ayrıntılı olarak yazdığım için tekrar etmedim.
2- KILIÇDAROĞLU EKİBİ Son dönemde Ekrem İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu arasındaki yakınlaşmadan dolayı sadece Özgür Özel’i hedef almış durumdalar. İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu yakınlaştı ama hâlâ birbirlerine kuşku ile bakıyorlar. O nedenle tam bir ittifak yok. İmamoğlu ile ittifakı sağlama alırlarsa olağanüstü kurultay için imza toplamaya başlarlar.
3- İMAMOĞLU GÜÇLÜ Bu grupların içinde en güçlü isim Ekrem İmamoğlu. Onun önceliği cumhurbaşkanı adaylığı. Kılıçdaroğlu ile ‘Sen tekrar genel başkan ol, ben cumhurbaşkanı adayı olayım’ diye bir mutabakata vardıkları söyleniyor. Ama aralarında güven krizi aşılmış değil. Kılıçdaroğlu’na güvenmiyor. Özgür Özel, ‘Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’ diye ilan ederse onunla da çalışabilir. Partide altın hisse İmamoğlu’nun elinde, kiminle ittifak yaparsa o ekip kazanır.
4- YAVAŞ GEMİLERİ YAKIYOR İmamoğlu’yla tek ittifak yapmayan isim ise Mansur Yavaş. Çünkü ikisi de cumhurbaşkanı adayı. Mansur Yavaş, kayyum politikası ve DEM’le yakınlaşma nedeniyle CHP’den uzaklaşmaya başladı. Çünkü cumhurbaşkanı adaylığını milliyetçilik üzerine kuracağı için ideolojik farkını ortaya koyuyor. Siyasi boşanmaları ise uzun sürmeyecek gibi. Mansur Yavaş, CHP’den umudunu kestiği takdirde 100 bin imzayı toplayıp cumhurbaşkanı adayı olacak. Kararı kesin. CHP ile mi olacak CHP’siz mi olacak onu bekliyor. Kılıçdaroğlu seçilirse CHP adaylığı için bir umut doğabilir. Biz bu seçimde Erdoğan, İmamoğlu ve Yavaş arasında bir yarışa tanık olabiliriz.
Bu arada terör örgütüyle ilgili suçlamalar nedeniyle tutuklanan eski Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’le ilgili olarak yeni iddialar gündeme geliyor. Esenyurt’la ilgili CHP milletvekillerinin toplantısında Ahmet Özer’e düzenlenen operasyonla ilgili ayrıntılı bilgi verilmiş. Üç nokta dikkatimi çekti. 1- Ahmet Özer’in makam masasında PKK dergisi bulunmuş. 2- Ahmet Özer hakkında 120 sayfalık bir dosya varmış. Üzerinde gizlilik kararı olduğu için avukatlarına dahi bilgi verilmemiş. Bir nokta daha var. O da para trafiğiyle ilgiliymiş. 400 bin dolarlık para trafiğinde PKK’yla iltisaklı isimler tespit edilmiş. MASAK bu konuda bir inceleme yapıyormuş. İddianame açıklanınca kamuoyunun bilgisi olacakmış.
Benim güzel ülkem nereye gidersen git, aklın Türkiye’de kalır. CHP’deki gelişmeleri yazdım, kayyuma değindim. Ama benim aklım asıl Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir sözünde kaldı. Erdoğan, "İnşallah önümüzdeki dönemde milletimize, hem boydan boya tüm güney sınırlarımızın güvenliğini, hem insanımızın can ve mal emniyetini garanti altına alacak yeni müjdelerimiz olacak" demişti.
Bu müjde, Suriye’de PKK’ya yönelik kapsamlı bir operasyon olabilir mi? Irak sınırımızda devam eden Pençe-Kilit operasyonunda kilit tamamlanıp, PKK bölgeden tamamen atılmış olur mu? Neden olmasın? Öcalan’ın çağrısına karşı direnen Kandil’e esaslı bir ders verilmiş olur.
WhatsApp İhbar Hattı
+90 (553) 313 94 23
