“Kur’an ve Toplumsal Dönüşüm” konulu panelde konuşan İLKAV Başkanı Mehmet Pamak, sahabelerin Kur’an’ı okuduklarında özümsediklerini söyledi. Pamak; bugün ise kendisinin Müslüman olduğunu söyleyenlerin büyük çoğunluğunun Kur’an okumadığını kaydederek; “Oku
HABER MERKEZİ
Geçtiğimiz aylarda 30’a yakın STK’nın bir araya gelerek kurduğu Kur’an’a Davet Platformu ilk panelini İstanbul’da düzenledi. “Kur’an ve Toplumsal Dönüşüm” konulu paneli önceki akşam yoğun katılımla Kağıthane Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Gazeteci yazar Hamza Er’in oturum başkanlığını yaptığı panele konuşmacı olarak İLKAV Başkanı Mehmet Pamak ve yazar Şükrü Hüseyinoğlu katıldı.
ER: DAVET, PEYGAMBERDEN
AYRI DÜŞÜNÜLEMEZ
Oturum başkanı Er yaptığı konuşmada, Kur’an’a davet seferberliğinin, Kur’an’ı bizlere ulaştıran, nasıl pratiğe geçirmemiz gerektiğini bizzat yaşayarak öğreten, o vahyin şahitliğini gerçekleştiren, tek önderimiz, rehberimiz Hz. Muhammed’den (s.a.s.) bağımsız olmadığını söyledi.
Sünnetin, Allah Resûlü’nün vahyi hayata geçirmesi ve yaşama dökülmüş hali olduğunu ifade eden Er; “Bizler Resûle itaatin Allah’a itaat etmek olduğuna iman ediyoruz. Allah’ı sevdiğini iddia edenlerin bunu Resûle bağlılık göstererek ispat etmeleri gerektiğine inanıyoruz” dedi.
PAMAK: MÜSLÜMANLARIN
BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU
KUR’AN OKUMUYOR
İLKAV Başkanı Mehmet Pamak da, ilk Kur’an toplumunu oluşturan mü’minlerin Kur’an’ı anlamak, öğüt almak ve yaşamak amacıyla okuduklarını söyledi. Bu amaçla tertil üzere Kur’an eğitimi aldıklarını ifade eden Pamak, “Bütün mü’minler okuyup eğitimini aldıkları Kur’an’dan anladıklarını, fıkhettiklerini hayatlarına taşımaya çalışıyorlar, birbirleriyle de fikir teatisinde bulunuyorlardı. İşte bu sebeple örneğimiz ilk Kur’an toplumu “müçtehid toplum” hüviyetini kazanıyordu. Kur’an okumaları ve eğitimi sonucunda fıkhettiklerini hayatlarında uygulamaya koyuyorlar, cemaat planındaki pratiğe ise; şûranın içtihatları yön veriyordu” diye konuştu.
Bugün ise, kendisinin Müslüman olduğunu söyleyenlerin büyük çoğunluğunun Kur’an okumadığını kaydeden Pamak; “Okuyanların büyük çoğunluğu da hakkıyla okumamaktadırlar. Halbuki bugün de Kur’an toplumunun oluşabilmesi için her Müslümanın Kur’an’ı hakkıyla okuma çabası içine girmesi gerekmektedir. Tüm insanları ve halkımızı, Kur’an’ı anlamak, öğüt almak ve yaşamak için okumaya çağırıyoruz, çünkü Kur’an’ı hakkıyla okumak, ona iman etmenin en temel gereğidir” şeklinde konuştu.
HÜSEYİNOĞLU:
PEYGAMBERLER DAVETÇİDİR
Yazar Şükrü Hüseyinoğlu ise Peygamberlerin mücadele süreçlerinin ana eksenini davet mefhumunun oluşturduğunu söyledi.
Hüseyinoğlu sözlerinin devamında şunları söyledi: “Peygamberler, muhatap kılındıkları toplumlara her türlü bâtıl anlayış ve yaşayış biçimlerini terk ederek yalnızca Hakk’a yönelme çağrısında bulunmuş, ‘gece ve gündüz, gizli ve açık olarak’ bu çağrılarını sabır ve sebatla sürdürmüşlerdir. Peygamberler Kur’an’da ‘davetçi’, ‘şahit’, ‘müjdeleyici’, ‘uyarıcı’ gibi vasıflarla zikredilmektedir. Peygamberlerin muhalefetlerinin de, yerleşik bir düzen teşkil etmelerinin de, savaşlarının ve barışlarının da ekseninde bu temel davet misyonları olduğunu görmekteyiz. Zindanda da, saraylarda da, meydan ve caddelerde, çarşı-pazarlarda da Peygamberleri, egemen kesimler ve toplumları bâtılı terk ederek yalnız Hakk’a tâbi olmaya, Allah’tan başka ibâdet mercii, nizam belirleyici, hüküm koyucu tanımamaya davet ettiğini görmekteyiz.”