En büyük nedenler şöyle sıralandı: Sürekli bildirimler: Yüzde 24 Sosyal medya: Yüzde 23 Haber paylaşımları: Yüzde 18 ‘Çalışma-eğlence karışımı yoruyor’ Uzmanlara göre tarayıcılar artık hem iş hem de kişisel alanı kapsayan bir ‘çalışma-eğlence karışımı’na dönüşmüş durumda ve bu da zihinsel yorgunluğu artırıyor. Hem odak aracı hem dikkat dağıtıcı Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri, kullanıcıların yüzde 47’sinin tarayıcısının kendilerine ‘aynı anda hem odaklanma sağladığını hem de dikkat dağıttığını’ söylemesi oldu. Bu durum, dijital çağın temel paradoksu olarak yorumlanıyor. Genç kuşaklar daha yorgun Araştırma, dijital tükenmişliğin kuşaklara göre nasıl farklılık gösterdiğini de ortaya koyuyor: Milenyaller (Y kuşağı): Yüzde 35 ‘düzenli olarak’ tükenmiş hissediyor X kuşağı: Yüzde 44 oranıda ‘ara sıra’ tükenmişlik yaşıyor Baby Boomers: Yüzde 31 hiç tükenmişlik yaşamıyor, yüzde 30 kolayca çevrimdışı olabiliyor. Uzmanlar, genç kuşakların iş ve sosyal hayatlarını aynı dijital ortamda yürütmesinin yorgunluk seviyelerini artırdığını belirtiyor. Dijital dikkat kaybının maliyeti Katılımcıların yüzde 43’ü gün içinde tarayıcıda sık sık odak kaybı yaşadığını belirtiyor. Yüzde 13’ü ise dikkati dağıldığında 30 dakikadan fazla zaman kaybettiğini söylüyor. Uzmanlar, bu kaybın dijital verimlilik kadar akıl sağlığını da etkilediğine işaret ediyor. ‘Daha sakin internet’ çağrısı Raporun genel sonucununda sorunun ‘çok fazla teknoloji' değil, ‘insanın çalışma ve yaşama biçimine uyum sağlamayan teknoloji’ olduğu belirtildi. Kullanıcılar yalnızca daha hızlı değil, aynı zamanda yorucu olmayan, bağlamı anlayan, bildirimleri yönetebilen ve iş ile özel yaşamı ayıran tarayıcılar talep ediyor. Teknoloji sektörünün bu taleplere nasıl yanıt vereceği ise önümüzdeki dönemin en önemli tartışma başlıklarından biri olarak görülüyor.