Hint basınından Firstpost, "Türkiye'nin istihbarat şefi ve üst düzey bakanları, uranyum tedarikini güvence altına almak için Nijer'i ziyaret etti" başlıklı bir analiz yayımladı. İşte o analiz....

Türkiye'nin üst düzey yetkilileri, hızla büyüyen nükleer enerji programını desteklemek amacıyla uranyum tedarikini güvence altına almak için Nijer'i ziyaret etti.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan başkanlığında, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı İbrahim Kalın'ın da aralarında bulunduğu bir heyet, Nijer'deki görüşmeler için Çarşamba günü yola çıktı.

Türkiye, Rusya'nın Rosatom şirketi tarafından inşa edilen Akkuyu nükleer santralinin yanı sıra yapımı planlanan iki ek tesis için de uranyum temin etmeye çalışıyor.

Ziyaret, Nijer'in Fransız nükleer yakıt üreticisi Orano'nun işletme lisansını iptal etmesinin ardından gerçekleşti. Bu hamle, Nijer'in eski sömürgeci güç Fransa ile bağlarını koparma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Nijer, zengin uranyum yataklarına sahip olup, Afrika'nın en kaliteli uranyum cevherlerine ev sahipliği yapmaktadır. Ülke, küresel uranyum kaynaklarının yüzde 5'ine sahip olması ve dünyanın yedinci büyük uranyum üreticisi olması nedeniyle, Türkiye'nin enerji hedefleri açısından önemli bir tedarikçi olarak öne çıkıyor.

Bloomberg'in konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Türkiye'nin enerji sektörüne yakıt sağlamak amacıyla yapılan bu ziyaret, Nijer'den uranyum temin etmeye yönelik stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor. Türkiye, Akkuyu projesi için Rosatom ile uzun vadeli bir yakıt tedarik anlaşmasına sahip olmasına rağmen, uranyum cevherini reaktöre hazır hale getirme kapasitesine sahip değil.

Nijer, artan küresel uranyum talebinden yararlanmayı hedefliyor. Hindistan ve Çin gibi hızla büyüyen ekonomiler, enerji ihtiyaçlarını karşılamak için uranyum talebini artırıyor. Uranyum, nükleer enerji üretimi dışında tıp, denizcilik ve askeri alanlarda da geniş bir kullanım yelpazesine sahip.

Türkiye'nin nükleer enerji programı, Akkuyu nükleer santrali ile sınırlı kalmayıp, yeni tesislerin inşası ile daha da genişletilmeyi hedefliyor. Bu kapsamda, uranyum tedarikinin güvence altına alınması, Türkiye'nin enerji güvenliği ve sürdürülebilirliği açısından kritik önem taşıyor.

KAYNAK, ÇEVİRİ, DERLEME: X/TARİH VE POLİTİKA