Çin'in Chongqing kentinde bulunan bir merkezde yürüyen merdiveni tamir eden teknisyen çalışır halde bulunan merdivenin içinde düştü.

Genç teknisyen bir anda yürüyen merdivenin içine doğru çekildi.

Yürüyen merdiven tam zamanında durdurulmasıyla büyük bir facianın önüne geçilmiş oldu.

Merdiven aksamları arasına feci şekilde sıkışan talihsiz adamın sadece başı görünüyordu. Bilincini kaybetmiş halde olan genç adamı çıkarmak için ekipler seferber oldu.

Olay yerine ulaşan kurtarma ekipleri merdiven aksamları arasına sıkışan adamı uzun uğraşlar sonucu çıkarmayı başardı.

Ardından en yakın hastaneye kaldırılan talihsiz işçinin son durumu bilinmiyor.

Çin’de yedi yaşındaki Chen Şiaotian isimli çocuğun annesi Zhou Lu için yaptığı fedakarlık yürek parçaladı.

Beş yaşındayken beyninde tümör olduğu tespit edilen ve doktorların çok fazla yaşayamayacağını belirttiği Chen’in annesi, oğlunun hastalığından kısa süre sonra kendisinde de böbrek yetmezliği olduğunu öğrendi.

Anne ve oğul iki yıl boyu hastalıklarına karşı birlikte mücadele verdi.

Bu sırada Chen beyin kanseri nedeniyle görme yetisini kaybetti.

Annesiyse kendisine uygun böbrek bulunamadığı için diyaliz makinasına bağlandı.

Durumu iyice kötüleşen yedi yaşındaki Chen, bir gün hastanede doktorların annesine “Oğlunuzun böbreği sizi kurtarabilir” dediğini duydu.

Oğlunun öleceğini kabullenemeyen Zhou Lu bu fikre şiddetle karşı çıksa da Chen, annesine “Anne ölmeme izin ver. Senin hayatını kurtarmak istiyorum” dedi.

Annesi oğlunun söylediklerini ağlayarak kabul etmek zorunda kaldı.

Chen hayatını kaybettikten sonra da, Zhou oğlunun böbreğiyle hayatta kaldı.

Yedi yaşındaki cesur çocuğun böbrekleriyle ayrıca iki kişinin daha hayatının kurtarıldığı açıklandı.

Teyzesinin suni teneffüsü hayata döndürdüğü solunum problemi bulunan ve nefesi kesilen bebeğin son durumunun iyi olduğu açıklandı.

ABD'nin Miami kentinde 5 aylık yeğeni Sebastian'ın nefes almayı kesmesinin ardından otoyolda hayatını kurtarmaya çalışan teyze Pamela Rauseo, yaşadıklarını anlattı.

Annesi işteyken düzenli olarak yeğenine baktığını belirten Rauseo, bebeği evine bırakmak için çıktığı yolda, arabanın içinde ani bir sessizliğin yaşandığını söyledi. Dail Mail'in haberine göre, yeğeninin beklenenden erken doğduğunu ve solunumla ilgili problemler yaşadığını belirten Rauseo, "Arabayı 836 Dolphin otoyolunda sürüyordum ve yeğenim de ağlıyordu. Araba hareket halinde olsa bile her zaman ağlar. Trafik yüzünden bir süre durmak zorunda kaldım ve aniden ağlamayı kesti. Arabada sessizlik hakim oldu. Bir şeylerin ters gittiğini hemen anladım" dedi.

Paniğe kapıldığını açıklayan Rauseo, arabayı kenara çekme kararı verdiğini, ancak bebeğin arabadaki konumu yüzünden aynalardan yeğenini göremediğini belirterek, "Arabanın yan tarafındaydı ancak nefes alıp, alamadığını bile göremedim" diye konuştu. Arabasını park eden teyze, arka kapıyı açmak için hızla hareket etti. Arabanın arkasına ulaştığında içgüdülerinin doğru çıktığını belirten Rauseo, "Bütün rengini kaybetmişti ve tamamen gevşemişti. Çok korkutucuydu" dedi.

Bebeği arabanın dışına çıkartan ve suni teneffüs uygulamak için yere yatıran teyze Rauseo, beş aylık bebeğe yardım etmek için narin hareketlerde bulunmasının farkına vardığını söyleyerek, "Ne yapmam gerektiğini nasıl hatırladığımı bilmiyorum. Ancak ölmesini izleyemeyeceğimi biliyordum. Yardım için bağırmaya başladım. Ancak çoğu insan beş aylık bir bebeğe nasıl suni teneffüs yapılacağını bilmiyor" diye açıkladı.

Rauseo, trafik sıkışıklığında yardım çığlıklarını duyan bir polis memuru ve iki itfaiyecinin, bebeğin yanına koştuğunu söyledi.

Olay yerinde şans eseri bulunan Pulitzer ödüllü foto muhabir Al Diaz, dramatik anları fotoğraflamadan önce ambulansı aradığını söyledi. Diaz'ın aramasından kısa süre sonra olay yerine gelen Polis memuru Amauris Bastidas, teyze Rauseo'nun iki kez yeğeninin nefes almasını sağladığını ancak bebeğin nefes almayı yine kestiğini açıkladı.

Polis memurları ve itfaiyecilerden oluşan kurtarma ekibi, ambulans olay yerine gelinceye kadar bebeğin nefes almasını sağladıklarını belirttiler. Rauseo, etraftaki insanların yardıma koşarak yeğeninin hayatını kurtardıklarını ve onlara minnettar olduğunu belirtti.

Bebek Sebestian'ın şu anda hastanede tutulduğu ve birkaç testten geçtiği belirtildi. Hemşire olduğunu belirten bebeğin annesi Paola Vargas, oğlunun neden nefes almayı bıraktığını anlamaya çalıştığını söyledi.

20 yaşındaki üniveriste öğrencisi Guo Shijun, felçli babasına kaldığı yurt odasından bakıyor...

2012 yılında bir kaza geçiren felç olan babasına bakmak zorunda kalan Shijun, onun için elinden gelen her şeyi yapıyor...

Sabah saat 5'te uyanan ve gece yarısına kadar babasının bakımı ve okul dersleriyle

Kaza öncesinde çiftçilikle geçinen aile, şimdilerde sosyal yardım fonundan gelen para ile geçimini sağlamaya çalışıyor...

Okul yönetimi Shijun tüm üniversite masraflarını karşılıyor ve ailenin üzerinden büyük bir yük kalkmış oluyor.

İş kazası nedeniyle eli bileğinden kopan Xiao Wei zor günler yaşadı.

Genç adamın eli aşırı derecede zedelendiği için hemen yerine dikilemedi. Doktorlar, onun elini önce ayak bileğine diktiler.

Çin'in Hunan eyaletinde bulunan hastanedeki doktorlar, "Eli canlı tutmak için ayak bileğine diktik. Eli bu şekilde bir ay durdu. Daha sonrasında da eli tekrar yerine diktik..."

"Ancak, yine de elini eskisi gibi kullanıp kullanamayacağını zaman gösterecek" dedi.

Çin'de benzerlerine ancak filmlerde rastlanacak bir anne oğul hikayesi yaşandı.

Zhang Rongxiang, 2010 yılında trafik kazası geçirdiğinde doktorlar bitkisel hayata giren kadının hamile olduğunu fark etti.

Anne karnında yaşatılan Gao Qianbo, 2011 yılında sezaryenle dünyaya geldi. Gao o günden bu yana komadaki annesinin başından ayrılmadı.

Mayıs ayında mucize gerçekşti. Anne gözleri açtığında karşısında iki yaşındaki oğlunu gördü.

Komadan çıkan ancak felçli kalan annesini kuşlar gibi ağzında çignediği lokmayı yediren Gao, doktorları duygulandırdı.

Gao'nin babası, doktorların hayata dönmesi mucize olur dediği eşinin oğlunun sevgisiyle hayata döndüğünü söyleyerek, felç durumunun da iyileşeceğine inandığını açıkladı.

2008 yılından meydana gelen inşaat kazasında, yüksek voltaj enerji hattına dokunarak...

Dayanılmaz baş ağrıları çeken ve sağ burun deliğinden nefes alamayın Owen doktora gidiyor. Şikayetlerin sinüzit belirtisi olduğunu düşünen doktorlar Owen'ı ilaçlar verip geri gönderiyor. Ancak şikayetler bir türlü sona ermeyince genç adam tekrar doktora gediyor ve korkunç haberi alıyor.

Owen, sinüsleri etkileyen ve yüzde 10 yaşama şansı olan bir kansere yakalandığı ortaya çıktı. Bunun üzerine doktorlar Owen'ın sağ gözü de dahil yüzünün neredeyse yarısını aldı.

Owen hayata döndü ama eskiden sağ gözünün bulunduğu yerde şimdi kocaman bir boşluk var.

Owen geçtiğimiz günlerde Freakshow adlı programa katıldı ve milyonlarca kişinin dikkatini çekti. Programın sunucusu Todd Ray, "Billy'yi öyle gözü ve göz yuvası olmadan karşımda gördüğümde şok oldum. Ama hikayesi çok dokunaklı ve izleyen herkes bundan çok etkilediğini söyledi" diye konuştu.

Ameliyat sonrası tüm hayatı değişen Owen artık zombi aktörlüğü yaparak yaşamını kazanıyor.

32 yaşındaki İngiliz turist Lee Charie'nin ilginç yaşam öyküsü Koh Tao adasındaki tatili sırasında geçirdiği kaza ile başlıyor.

Koh Tao Adası'ndaki otelin 7 metre yükseklikteki balkonundan kafa üstü düşen Charie'nin kafatasının bir bölümü kafasındaki baskıyı azaltmak için alındı.

İngiltere'deki doktorlar kafatasını yeniden kullanmasına yardımcı olacaklarını söyleyince, Charlie de kafatası parçasını bavuluna koyarak ülkesine döndü.

Charie 'Babamın gelmesinden iki hafta önce farkına vardım ki kafa tasımın bir kısmı yerinden çıkarılmış. Bilincim yerine geldiğinde neler olduğunu hatırlamıyordum. Sadece kafamdaki çöküğü hissettim' diyerek yaşadıklarını anlattı.

Charlie'nin bundan sonraki tedavisi Cambrige'te sürecek ve kemik, platin destekle yerine konacak.

Cedric Genoud çığ altında en uzun süre hayatta kalan kişi olarak tarihe geçti. Genoud (21), İsviçre Alpleri’nde kayak yaparken çığ altında kalmıştı. 50 santimetre kar altında 17 saat boyunca mahsur kalan genç kurtulmayı başardı. Kayakçının elleriyle başının çevresindeki karları atıp boşluk yarattığı ve yüzeyden gelen az miktardaki havanın bu boşluğa dolması sayesinde hayatta kaldığı belirlenmişti.

Kyodo haber ajansı, Japonya'daki tsunami felaketinde dev dalgaların 30 metre sürüklediği Japon gazeteci Toya Chiba'nın görüntülerini yayımladı. Iwate Tokai gazetesinde çalışan Chiba'nın, 11 Mart'taki depremin ardından oluşan tsunami sırasında haber için gittiği Japonya'nın kuzeydoğusundaki Kamaishi liman kentindeki Owatari Nehri ağzında fotoğraf çektiği belirtildi.

Bir anda kendini dev dalgaların arasında bulunan Chiba, yaklaşık 30 metre sürüklendi. Japon gazeteci bu olaydan birkaç sıyrık ve çürükle kurtulmayı başardı.

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Johannesburg kentinden havalanan Afriqiyah Havayolları'na ait Airbus A330-200 tipi uçak Libya'nınTrablusgarb Havaalanı'nda piste bir metre kala yere çakıldı. Düştükten sonra infilak eden uçaktaki 104 kişiden bir tek Hollandalı 8 yaşındaki bir çocuk kurtuldu.