Dünya yanıyor ama CHP yağma peşinde!
Dünya yanıyor ama CHP yağma peşinde!
Ertuğrul Akar
CHP'de liyakat ile birlikte akıl da bitti.
Dünya ile birlikte Türkiye tarihin en karmaşık aynı zamanda önemli bir döneminden geçiyor. Ekonomik krizler, savaşlar, ülke içi terör konusu, Apo konusu, Suriye ve bölgenin yeni düzeni, Gazze ve İsrail zulmü, Ukrayna Rusya savaşı gibi birçok sorun çözülmeyi beklerken ülkemizdeki muhalefetin gündemi olmayan bir Cumhurbaşkanlığı seçimi için aday belirlemekten ibaret.
İnanabiliyor musunuz dünya yanıyor ama CHP yağma peşinde!
Daha önceki seçimde belediye başkanı görevleri olmasına rağmen sözde “CB Yardımcısı” olarak meydanlarda gezen iki figüran gördük. Kendilerini ve partilerini rezil ettiler, seçmenlerini mahcup ettiler.
CHP’nin kronik hastalığı yine nüksetti ve ders çıkarmıyor, millet ne istedi diye düşünmüyor ve yine olmayan bir seçim için olmayan bir makam savaşı başlatıyorlar.
Şimdiden CB adayı belirlemek nereden bakarsanız bakın yanlış, acemice ve saçma bir strateji.
Şimdiden aday belirlemek ileride muhtemel bir ittifak çalışmasını engelleyecek, kimse sizin dayattığınız isme evet demek zorunda değil.
Şimdiden aday belirlemek demek o adaya bir program ve politika belirlemeniz gerektiği anlamına gelir ki seçime daha 3 yıl var bu sürdürülebilir bir çalışma değil aday da politikası da çöp olur .
Belirlediğiniz aday bir belediye başkanı olacaksa o kişi kendisini seçen şehir halkına hizmet mi yapacak yoksa CB seçimi için belediyenin imkanlarıyla gezip dolaşacak mı!
CHP’nin elinde Ekrem İmamoğlu gibi para ile siyaseti ahlaksız bir şekilde kullanma yeteneği olan bir isim var.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun delegelerini para ile kendi safına çeken bir isim temayül yoklamasında da istediği sonucu çıkarabilir. Bu sebeple sözde bir ön seçim İmamoğlu’nu aklamaz ve desteğini de artırmaz.
Daha önce de ifade ettiğim gibi CHP artık politika üretemez duruma geldi.
Muhalefet yorumlayamadığı, yön veremediği, çözüm üretemediği konularda gündemde kalmak için her şeyi deniyor.
Özellikle son dönemde ilginç şekilde yargı üzerinden siyaset yapmaya ve gündemde kalmaya çalışan bir akıl tutulması görüyoruz.
Özellikle Ekrem İmamoğlu olaylar karşısındaki acizliği, basiretsizliği ortaya çıktıkça iyice zıvanadan çıktı ve İstanbul Başsavcısı’nı tehdit edecek noktaya geldi.
Sürekli olarak bilinçli şekilde suç işliyor, kendisini ifade vermeye davet ettiriyor, ifadeye giderken de bunun şovunu yapmak için mesaj yoluyla örgüt ve İBB çalışanlarını adliyenin önüne çağırıyor.
Bu yazıyı yazdığım esnada Ekrem İmamoğlu Başsavcıyı tehdit ettiği için yine Çağlayan Adliyesine ifade vermeye gidiyor.
Mesajla davet ettiği 39 ilçe örgüt mensubu ve İBB çalışanları dahil adliyenin önünde 2 bin kişi bile gelmemiş.
Yani kendi örgütü bile CHP ve Ekrem İmamoğlu’nun çaresizliğini, basiretsizliğini ve yeteneksizliğini artık görüyor.
Örgütleri dahi bu zihniyetin sürekli kaos üretip siyaset yapma çabasından yoruldu.
Sözü hülasası;
Ekrem İmamoğlu CHP’nin üstünde artık bir yüktür.
CHP de milletin üstünde bir yüktür.