• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Kıl dönmesinin nedenleri ve tedavi yöntemi

Yeniakit Publisher
2018-05-28 23:08:00 -
Kıl dönmesinin nedenleri ve tedavi yöntemi

Avrupa cerrahi merkezi genel cerrahı Op. Dr. Yasir Gözü, kıl dönmesinin nedenlerini ve tedavi yöntemlerine değindi.

Kıl dönmesi rahatsızlığı, her iki kalça arasında kuyruk sokumu kemiği üzerinde olan cilt altı dokuların iltihaplanmasıdır. Kıl dönmesi olan hastaların ilk zamanlar hiçbir belirti göstermediği  akut (geçici dönem) ve kronik enfeksiyon dönemi şeklinde karşımıza çıkabilir.

Kıl dönmesi hastalığı toplumda genel olarak 25 ve 40 yaşları arasında görülür. Erkeklerde daha fazla görülmesiyle beraber kadınlar da daha erken yaşlarda görülebilmektedir. Kadınlar da ortalama görülme yaşı 19 iken erkeklerde  22 dir.Çocukluk dönemde ve 45 yaş üzeri dönemlerde nadiren görülür. Şişmanlık o bölgenin tahrişi, çok uzun süre oturarak çalışmak, derin natal yarık,kalıtsal nedenlerin bulunması kıl dönmesine neden olan risk faktörleridir.

NEDENLERİ

Kıl dönmesi hastalığın nedenlerine bakacak olursak; daha çok sonradan ortaya çıkan nedenlere bağlı olduğu düşünülmektedir. Sünis sonradan kazanıldığını çıkarılan apsenin   tekrarlanabilme durumundan anlayabiliriz. Bütün bunlar doğumsal gelişim bozukluğu nedenlerinden çok sonradan kazanılmış sebepleri ön plana çıkarmaktadır.

Kıl ve inflamasyon pilonidal sinüs  hastalığının gelişiminde büyük önem taşımaktadır. İnsanlar uzun süre oturmaktan sıkıldıkları için sürekli pozisyonlarında değişiklik yaparlar. İşte tamda bu sırada  vücudumuzun belirli bölgesinde dökülen kıllar yapılan hareketler sayesinde kuyruk sokumuna doğru yol alırlar ve kuyruk sokumu bölgesinin derin olması nedeniyle orada birikmeye başlarlar. Biriken kıllar sürtünme sayesinde cilt üzerindeki delikten içeri girer. Kıllar biriktikçe delik noktası daha çok açılır. Sinüsün ilerlemesi  ve gelişmesine neden olur. Oluşan sinüs sağa sola doğru büyür.Sinüsler kıllar ,artıklar ve harabiyet dokusu içerir. Vücuda giren yabancı cisme karşı kontrol mekanizmasının sayesinde sıvı oluşur. Bu sıvılar zamanla birikir ve iltihap  oluşturmaya başlar. Bu küçük deliklerde enfeksiyon olduğu zaman sinüs kanalı boyunca ilerlemekte ve apse oluşturmaktadır. Cilt altındaki kıllar ve sessiz gelişen enfeksiyonlar hastalığın tekrarlaması veya kronikleşmesine sebep olur.

Hastaların muayenesinde ki  bulgular apse ve kronik akıntıya kadar büyük bir yelpaze oluşturur. Enfeksiyona bağlı birden çok sinüs ağzı olabilir. Apse ilerleyip büyüdüğünde ağrı ve ateşe neden olmaktadır. Kronik enfeksiyonlarda daha çok irinimsi bir akıntı olur.Uzun süre geçiktirilmiş pinolidal sinüs rahatsılıkları zemininden nadiren de olsa sukuomaz hücreli kanser geliştirebilmektedir.

Pilonidal sinüs  oluşumu ilerledikçe birden bire başlayan ağrılarda kendini göstermeye başlar .İlk zamanlarda yavaş yavaş kıllar içeri girmeye başlar bu sırada ağrı kendini çok belli etmez.Bu durumda olan hastalara baktığımızda  genelde kuyruk sokumu çevresinde çok küçük  delikler gözlenir.Bazen bunun sağında solunda yukarısında sinüs ağzı görülür.Fakat kronik  sinüste akıntı ve şiddetli ağrı görülür. Olay tekrarlanınca sinüs kanalları çoğalır ve birden fazla delik noktası oluşturur.

Pilonidal sinüs hastalığın tanısı konulduğunda herhangi bir görüntüleme yöntemine gerek duyulmaz.Teşhis için herhangi bir tetkike gerek duyulmaz. Sadece apse geliştiğinde kandaki iltihap hücrelerinin sayısı artar. Tanı tamamen fizik muayene ile konur.

Ayırıcı tanıda kuyruk sokumu bölgesinin diğer nedenlerle oluşan iltihap , apse fistülleri önemlidir.Hastalıklar birbirine karışabilir.Basit bir iltihap gibi görünen apse daha ciddi durumlar açabilir.Bu yüzden ayırıcı tanının mutlaka uzman ekim tarafından yapılması oldukça önemlidir.

Karşılaşılan bu durumlar ciddi sonuçları meydana getiri. Rahatsızlığınızın ciddi boyutlara ulaşmasını beklemeden mutlaka işinde uzman olan bir hekime gitmeniz önerilir.Ameliyatsız tedavi yöntemleriyle hastalığınızdan hızlı bir şekilde kurtulabilirsiniz.Ameliyatsız tedavi yöntemleri doktor ve hasta için oldukça konforlu bir yöntemdir. Hastalığınız ilerlemeden kesinlikle doktora başvurmanız gerekir.

 

AMELİYATSIZ KIL DÖNMESİ TEDAVİSİ MÜMKÜN

Yaklaşık 10 dakika gibi kısa bir sürede müdahale  işlemi tamamlanır.

Narkoz uygulanmaz ve  dolayısı ile narkoza bağlı yan etkiler görülmez.

Sadece lokal anestezi uygulanır.

Ağrı derecesi yok denecek kadar azdır.

Bu nedenle hasta işlemden hemen sonra günlük hayatına geri döner.

Herhangi bir dikiş-kesi  atılmadığı için dokulara zarar görmez. Bu nedenle estetik açıdan hiçbir rahatsızlık vermez.

Hastalar aynı gün hem tanılarını öğrenir hem de müdahale olabilir. Herhangi bir ameliyat stresi gerektiren durum yoktur.

Böbrek, karaciğer, kalp hastalıkları, şeker, kanama bozukluğu  gibi sistemik rahatsızlığı olan hastalara  uygulanabilir.

Dikiş olmadığı için normal ameliyatlar da  görülebilen iltihaplanma ve apseler görülmez.

Hasta normal hayat konforuna aynen devam eder.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23