Kalp krizinin sessiz belirtisi! Kalp krizi saniye saniye böyle geliyor!
Kalp krizleri genellikle göğüste sıkışma, terleme, nefes darlığı ve sol kola yayılan ağrıyla ilişkilendirilir. Ancak uzmanlar, bu klasik belirtilerin her zaman görülmediği ve “sessiz kalp krizlerinin” olduğu konusunda uyarıyor. Aşırı sıcaklar kalbi zorluyor. Uzmanlar tarafından kalp krizi nedeniyle ölümlerde artış yaşandığı tespit edildi. Sıcak havanın kalp krizine yol açacağı ifade ediliyor. Peki sıcak havalarda kalbe yük bindiren durumlar ve kalp krizi sinyalleri neler? İşte sıcakların kalbe etkisi ve korunma yöntemleri...
Kardiyovasküler ve torasik cerrah Dr. Shriram Nene, çarpıcı bir gerçeği paylaştı: Kalp krizlerinin yaklaşık yüzde 20’si hiçbir belirti göstermeden meydana geliyor.
Dr. Nene, "Kalp krizi, genellikle kalbi besleyen üç ana atardamardan birinin ya da sol ana koroner arterin tıkanmasıyla başlar," diyerek, bu tıkanıklığın kalp kasına giden kan akışını engellediğini ve bu nedenle kalp dokusunda ölüme yol açtığını belirtti.
BELİRTİSİZ AMA ÖLÜMCÜL: SESSİZ KALP KRİZLERİ
Dr. Nene, “Sessiz kalp krizlerinde klasik semptomlar görülmez. Kişi göğüs ağrısı ya da nefes darlığı yaşamaz. Bunun yerine genel bir halsizlik, baş dönmesi ya da açıklanamayan bir huzursuzluk hissiyle karşı karşıya kalabilir,” dedi.
Bu durumlarda hastalar aniden yere yığılabilir, bayılabilir ya da sadece 'kendini kötü hissettiğini' söyleyebilir. Oysa altta yatan neden, kalbin ritmini ve pompalama gücünü kaybetmesidir. Bu da beyne giden kan akışının durmasına ve hayati risk taşıyan bir tabloya yol açar.
Sessiz kalp krizlerinin tespiti genellikle zordur çünkü belirtiler geleneksel kalp krizi algısına uymaz. Dr. Nene’ye göre bu tür vakalarda yalnızca şu semptomlar görülebilir:
Üst sırtta, boyun ya da çenede hafif rahatsızlık
Nedensiz yorgunluk hissi
Baş dönmesi veya sersemlik hali
Aniden ortaya çıkan kaygı ya da kötü bir şey olacakmış hissi
Bu tür belirtiler, çoğu zaman strese, uyku eksikliğine ya da sindirim problemlerine bağlanarak göz ardı edilebiliyor. Ancak Dr. Nene, bu sinyallerin bazı durumlarda kalbin yardım çağrısı olabileceğini vurguluyor.
SADECE YAŞLILARI ETKİLEMİYOR
Toplumda yaygın olan “Kalp krizi sadece yaşlı ve sağlıksız bireylerde olur” algısına da karşı çıkan Dr. Nene, genç ve formda bireylerin de genetik yatkınlıklar, damar yapısındaki problemler ya da stres kaynaklı kalp sorunları yaşayabileceğini belirtti.
“Temiz bir yaşam tarzı, kalp krizine karşı mutlak bir koruma sağlamaz,” diyen Dr. Nene, sessiz belirtilerin fark edilmesinin hayat kurtarıcı olabileceğini söylüyor.
Kardiyovasküler ve torasik cerrah Dr. Shriram Nene, çarpıcı bir gerçeği paylaştı: Kalp krizlerinin yaklaşık yüzde 20'si hiçbir belirti göstermeden meydana geliyor.
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Şenocak, son yıllarda halı saha ve futbol sahalarında kalp krizlerinde artış olduğuna dikkat çekti.
Prof. Dr. Şenocak, ani ölümlerin arkasındaki sağlık sorunlarını tek tek ele alarak, özellikle yüksek eforlu spor yapanların kalp kontrollerine önem vermeleri gerektiğini ifade etti. Prof. Şenocak, 'Halı Sahalarda Spor Yapılmasını kesinlikle önermiyorum! Yüksek eforlu spor yapan herkesin, yaşı ne olursa olsun kalp tetkiklerini yaptırması gerekiyor'' dedi.
"Yaş ne olursa olsun, halı sahada spor yapılmasını önermiyorum"
Halı saha maçlarında ve futbol oyunlarında gençlerin aniden düşerek hayatını kaybetmesine, sigara ve stresinde kalp krizini tetiklediğine dikkat çeken Prof. Dr. Şenocak, "Efor sırasında kalp kasıldıkça koroner arterlere baskı yaparak öldürücü ritim bozuklukları ya da kalp krizine neden olabiliyor. Halı sahaya gidenlerin kendi yaş grupları ile değil, 50 yaşındaki birey karşısındaki 20 yaşındaki gençle birlikte top oynuyor. Halı sahaya giderek spor yapmalarını kesinlikle önermiyorum. Bunun yanı sıra, koroner arterlerin kasın içinden geçmesi de riski artıran faktörlerden biridir. Özellikle dikkat edilmesi gereken başka bir durum ise maling sağ koroner arter sendromudur. Bu sendrom, kalbin sağ tarafını besleyen koroner arterlerin normal yerinden çıkmayıp, sol tarafından çıkması ve aort ile pulmoner arter arasından geçmesidir. Efor sırasında bu iki ana damar şişer ve koroner arterin üzerine baskı yapar. Bu durum, kalbe kan gitmemesine yol açarak ani ölümle sonuçlanabilir.
Hastalar, efor sonrası ani ölümle karşılaşabiliyor. Yüksek eforlu spor yapan herkesin, yaşı ne olursa olsun kalp tetkiklerini yaptırması gerekiyor. Halı saha maçı sırasında ani ölümler sadece kalp krizine bağlı olarak görülmemektedir. Olgunun bilmediği bir kalp kapak darlığı, kalp kapaklarında çökme, kalp kaslarında doğuştan büyüme, kalp deliği, sağ kalpte genişleme, ritim bozukluğu, antibiyotik ya da alerji ilaçlarına bağlı gelişen ölümcül ritim bozukluğu ve guatr gibi saymakla bitmeyecek sebepler de ani ölüme neden olabilir. Halı saha maçı bittikten sonra kutlama amaçlı baklava ya da başka tatlılar yemek yerine vücudun sıvı ve tuz ihtiyacını yerine koyacak besinlerin tercih edilmesi de çok önemlidir" dedi.
Sıcak havalarda dikkat edilmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hüseyin Şenocak, "Sıcak havalarda vücut ısısını düşürmek için gelişen terleme ile vücudumuzdan çok fazla sıvı ve elektrolit kaybı olur. Buna bağlı tansiyon düşer ve kalbimiz bunu kompanse etmek için çok hızlı atmaya başlar. Bu durum, koroner damar hastalığı olan kimselerde kalp krizi ve ciddi ritim bozukluklarını tetikler. Bol, bol su tüketilmesini tavsiye ediyorum. Sıcak havalara paralel olarak artan nem oranı, kalp hastaları üzerinde ciddi tehditler oluşturur. Sıcak havalarda vücudun ısısını sabit tutmaya çalışan ciltteki kan dolaşımı, kalbi zorlar. Terleme nedeniyle ortaya çıkan sıvı kaybı nedeniyle kan akışkanlığı azalır ve bu durum da kalbi bir kez daha fazla efor sarf etmeye iter. Bu durum sağlıklı insanlarda sorun oluşturmazken kalp sorunu olanlarda yüksek tansiyon, ritim bozukluğu ve kalp krizine neden olabilir. Aşırı sıcaklarda terlemeyle oluşan sıvı kaybının yerine konulması için bol su içmek yaşamsal öneme sahip. Özellikle sıcaklığın en fazla olduğu 11.00-16.00 saatleri arasında, kesinlikle su içmeyi ihmal etmeyin. Kişinin kilosuna göre değişmekle birlikte, yaz aylarında günde 2,5-3 litre su tüketilmesi gerekir.
"Spora asla ara vermeyin. Ancak güneş ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında, aşırı terlemeye yol açarak kalbi yoracağı için açık havada spor yapmayın. Sporu akşam saatlerine erteleyin. Sağlıklı yaşam için bisiklete binerek, yüzmeye yaparak, yürüyüş yaparak günlük spor aktivitelerinizi tamamlayabilirsiniz."
Beslenmenin de önemine vurgu yapan Prof. Dr. Şenocak, ''Akşam yemeklerinizi hafif yiyeceklere atıştırın kesinlikle yemek yemeyin. Kalp için önemli risk beslenme şekli ve aktivite, hareketsizlik, sigara önemli faktör ise sağlıksız beslenme şeklidir. Sadece karbonhidratla beslenme değil, yağlı gıdalarla beslenmeniz zararlı olabilir. Eşit düzeyde almak gerekiyor, zararlı olabilir. Vücut ısısının ayarlanabilmesi için vücut yüzeyine yakın atardamarların iç organlara nazaran daha çok kanlanmaları gerekir. Yemek yedikten sonra dolaşımdaki kanın önemli bir miktarı sindirim sistemiyle ilgili organların kanlanması için kullanılır. Bu nedenle kan dolaşımının cilde yönlendirilmesi için sindirimi kolay besinler tüketilmesi gerekir. Sindirim sistemini yormamak için sık sık ve az miktarda yemek yemeli, yine sıvı kaybını azaltmak için sulu besinleri tercih etmelisiniz. Zeytinyağlı gıdalar, sebzeler ve meyvelerin sindirimi nispeten daha kolay olur" diye konuştu.