Abdurrahman Şeref kimdir?
Düşünür, Devlet Adamı, Eğitimci ve Tarihçi Abdurrahman Şeref kimdir?
Abdurrahman Şeref, 20 Ağustos 1853 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Tophane-i Amire muhasebe kâtiplerinden Hasan Efendi ile Şevket Feza Hanım’ın oğludur. İlk derslerini mahallenin imamı Hafız Mehmet Efendi’den almış ve evlerine yakın olan sıbyan mektebinde resmi öğrenimine başladı. Daha sonra Eyüp Rüştiyesi (Ortaokul)’nde okudu. Bir süre medreseye devam etti, Mekteb-i Sultanî (Galatasaray Lisesi)’nin Türkçe ve Fransızca bölümlerini tamamladı.1867-68 tarihlerinde İstanbul’da Mahrec-i Aklam adlı okulda eğitimini devam ettirdi.
Eğitimci olarak çalışma yaşamına başlayan Şeref Bey; Sırasıyla Mahrec-i Aklâm-ı Şâhâne, Mekteb-i Sultânî ve Dârülmuallimîn (Erkek Öğretmen Okulu)’de tarih-coğrafya öğretmenliği (1873-88) yaptı. 13 Nisan 1878 yılında Mekteb-i Mülkiye-i Şahane müdürlüğüne atandı ve bu okulda uzun süre hem müdürlük hem de öğretmenlik yaptı. 13 Şubat 1895’te Galatasaray Lisesi müdürlüğüne atandı, bu görevden 14 Eylül 1908 yılında ayrıldı. Daha sonra Defter-i Hakani Nazırlığı (Tapu Sicil Muhafızlığı) yaptı ve 15 Aralık 1908 yılında ise Ayan Meclisi (Senato) üyeliğine getirildi, ertesi gün Maarif Nazırı (Eğitim Bakanı) vekilliğine atandı. Abdurrahman Şeref ilk kez Hüseyin Hilmi Paşa Hükümeti’nde Maarif (1909-13) ve Evkaf (Vakıflar, 1918) nazırlıkları, Şurayı Devlet (Danıştay) başkanlığı, (1919) görevlerinde yer aldı. Birkaç kez Maarif Nazırlığı yapan Şeref, 17 Mayıs 1909 tarihinden 1919 yılına dek sürdürdüğü vakanüvislik (tarihî olayları kaydeden kişi) görevine getirilmiş, asıl ünü de bu görevdeyken yapmıştı. Osmanlı Devleti’nin son vakanüvisi olan Abdurrahman Şeref, 27 Kasım 1909 yılında kurulan Tarih-i Osmani Encümeni’nin de ilk başkanıdır.
Abdurrahman Şeref, 1920‘de Yeniden Maarif Nazırı (Eğitim Bakanı) oldu. Cumhuriyet ilân edildikten sonra, 1923 Genel Seçimleri ile İstanbul milletvekili olarak, İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girmiş ve en yaşlı üye sıfatıyla başkan olarak Meclisi açtı. Ayrıca Kızılay’a başkan seçildi. Milletvekilliği sırasında hastalanarak İstanbul’a döndü ve 18 Şubat 1925 yılında hayatını kaybetti. İstanbul/Edirnekapı dışında Otatepe’deki aile mezarlığında toprağa verildi. Devlet adamlığından çok tarihçiliği ile ünlü olan Şeref, uzun ve başarılı eğitimcilik yaşamı boyunca birçok nişan ve madalya ile ödüllendirilmişti. Asıl ününü, 1909 yılından 1 Kasım 1922’ye kadar, yani padişahlık yönetiminin kaldırılmasına kadar sürdürdüğü vak’anüvislikle (tarihî olayları kaydeden kişi) üne kavuştu. Osmanlı vakanüvislerinin sonuncusu sayılan Abdurrahman Şeref‘in eserlerinde güvenilir bilgiler verdiği, Osmanlı devletinin son dönemini anlatırken gerçekçi değerlendirmeler yaptığı kabul edilmiştir.
Resmî görevleri yanında, çoğu ders kitabı niteliğinde birçok eser de kaleme alan Abdurrahman Şeref, 27 Kasım 1909 yılında kurulan Târih-i Osmânî Encümeni’nin yayın organı olan “Târîh-i Osmâni Encümeni Mecmuası”nda ve o dönemin “Sabah”gazetesindeçeşitli makaleler yayımladı. Bazı gazetelerde çıkan yazılarını “Tarih Musâhabeleri” adı altında toplamıştı. Dönemin politikasına uygun olarak yazılan ve müellifin vakanüvisliği sırasında ve 1908-1918 arasındaki olayları içeren “Vekayi'nâme” adlı eseri de yayınlamamıştır. Kendi eserlerinden başka, kendisinden önce vakanüvis görevinde bulunan Lütfî Efendi’nin eserinin 1845-49 olaylarını kapsayan 8. cildini çeşitli eklerle “Lütfi Tarihi” adıyla yayına hazırlamış ve bu esere bir de önsöz yazmıştı.
ESERLERİ:
Fezleke-i Târih-i Düvel-i İslâmiyye (1883-84), Târîh-i Devlet-i Osmâniyye (2 cilt. 1891-92-1894-95, 1897-98-1900-01), Zübdetü’l Kısas (Kıssaların Özü, 1899), İlmi Ahlak (1900), Tarihi Asr-ı Hazır (1915), Harb-i Hazırın Menşei (Şimdiki Harbin Çıkışı, 1915-16), Sultan Abdulhamidi Sani’ye Dair (Ahmet Refik Altınay ile, 1918), Tarih Musahabeleri (Tarih Sohbetleri, 1920-21, 1923), Umumi Coğrafya Coğrafya-i Umrani (Bayındırlık Coğrafyası).