Çok haklısınız.çalışmalarınızda başarılar dilerim.ayrıca fetö ile hiç alakası olmadığı halde fetö alçağı ile ilişkilendirilip görevine son verilen çok sayıda temiz müslüman gençlerdende cumhurbaşkanımız haberdar edilmiyor sanırım.

Yahu sn Kavaklı.... bu kadar şak şak fazla değil mi. Bir kişi halkın oyları ile o koltuğa oturuyor ise yapması gereken görevleri olduğu için oturuyor. İsim önemli değil kim olursa olsun. Yollar köprüler Vs. Yine halkın cebinden çıkan paralar ile yapılıyor. Kimse babasından kalan miras ile yaptirmadi hiç bir hizmeti. Umuyorum ki topraklarimizi daha fazla satma dan hizmete devam ederler. 

Zuhur isminde birisinin yorumunu irdelemek istiyorum: “Isı, basınç, yoğunluk, molekül, kütle, hacim, kütle çekim... ölçülür şeyler midir? Evet ölçülür şeylerdir. Bunların bir birleri ile ilişkileri ispat edilebilir mi? Evet edilebilir. Karaciğer içerisinde cereyan eden hadiseler ölçülür- sebep sonuç ilişkisi ile ispat edilebilir mi? Evet edilir. Peki bütün bu ölçüm-ispat "yanlışlanabilir mi" yani öyle olmadığı da ortaya konabilir mi? Evet yanlışlanabilir. O halde bunlar "bilgidir". Bilim, bilgi üzerinden yapılır. Peki, bütün bu bilginin arkasındaki sebebin Allah olduğu düşüncesi yanlışlanabilir mi? Hayır yanlışlanamaz. Niye yanlışlanamaz? Çünkü bu "kanaattir" kanaat yanlışlanamaz. Dolayısı ile kanaat üzerinden bilim yapılmaz. Yağmuru yağdıranın, karaciğere şeker depolatanın Allah olduğunu söyleyen biri bilgi ile değil, kanaat ile hüküm veriyor demektir. Verebilir, sorun yok. Ama bilim öyle yapılmaz. Öyle yapılmadığını son 400 yılda defalarca tecrübe ettik. Sonuçlarını da bizzat yaşıyoruz zaten.” “Kanaat üzerinden bilim yapılmaz. Yağmuru yağdıranın, karaciğere şeker depolatanın Allah olduğunu söyleyenler bilgi ile değil, kanaat ile hüküm veriyor” diyenler. Peki insanı, karaciğeri tabiat yaptı, doğa yaptı diyenler kanaat ile hüküm vermiyorlar mı, hangi dellileri dayandırıyorlar. Oysa Allah yarattı diyenler bir iğnenin dahi kendi kendine olmayacağını bilen insan bu kadar mükemmel kainat ve içindekilerinde kendi kendine meydana gelmeyeceği ile bir çıkarım yapmakta dolayısıyla bu çıkarımını bu kanaatını kainattaki varlıklar adedince delillere dayandırmaktadır. Kanaatın kaynağı bilgidir. Bilgi, belge, delil olmadan kanaat kullanılamaz. Bilgiden, belgeden, delilden yoksun kanaat çürümeye mahkumdur. Mahkemedeki hakim, hastanedeki doktor, bütün bilim adamları elde ettikleri bilgi, belge, delillere göre kanaate varır kararlarını verirler. İnsanların maymundan geldiğini iddia edenler neye göre bu kanaate varıyorlar ellerindeki bir kısım yalan, yanlış sahte, çakma bilgilere dayalı olarak böyle bir iddiada bulunuyorlar. Haydi bunlarınki biraz masum diyelim. Çünkü çakmada olsa bir kısım bilgi belge delil var. Allah 118 elementi bitkiye, ağaca, hayvana, insana dönüştüren Allah dilerse maymunu da insana dönüştürür. Ancak bir iğnenin dahi kendi kendine meydana geldiğine inanması mümkün olmayan insan böyle mükemmel kainatı, ve içindekileri, hayvanları, insanları, bitkileri maymunları tabiatın, doğanın yaptığını, kainatın kendi kendine oluştuğunu hiçbir belge bilgiye akıl mantığa dayandırmadan iddia ve kabul etmek. Akılla, mantıkla, bilimle , bilim adamlığı ile hiçbir şekilde bağdaşmaz. Karaciğere şeker depolatanın Allah olduğunu söyleyen biri kainattaki varlıklar adedince bilgi belge delile dayalı olarak bunu söylüyor. Kainattaki varlıklar adedinde, bilgiler adedince, bilimler adedince dellileri dayanarak bu kanaate varıyor. Peki Allah depolatmıyorsa kim depolatıyor? Sorumuza, ateistler karaciğerin kendisi depoluyor diyecekler. Yani akılsız şuursuz et parçası kimsenin müdahalesi olmadan kendi kendine depoluyor. Peki bu kanaat değil de nedir. Peki hangi kanaat daha mantıklı? Allah mı, Tabiat mı? Bu ne biçim bilimdir karaciğerin görevlerini keşfetsin, ancak o karaciğeri yapan icat eden ve o görevleri ona yükleyeni olmadığını iddia etsin. Bu ne kadar zorlama bir iddiadır. Kanaat yanlışlanamaz iddiası da yanlıştır. Kanaat yanlışlanabilir de doğrulanabilir de neye göre, eldeki bilgi, belge, delillere göre, hakim elindeki belge bilgi, dellillere göre bir kanaate varır ve kararını verir hapis veya beraat verir. Bir üst mahkeme alt mahkemenin kanaatının yanlışlığını eldeki bilgi belgeden yeni deliller çıkarır bozar. Ayrıca Allah yarattı diyelim böyle bırakalım hiçbir araştırma yapmayalım. İslam bunu yasaklamıyor ki bilakis emrediyor.

Ateizm, Yaratıcının varlığını inkâr ederek, kâinatın ve içindekilerin, tesadüfen, kendi kendine meydana geldiğini kabul ve iddia eden bir anlayıştır. Oysa basit bir resim, bir ressamın varlığına işaret ettiği halde, biri çıkıp, “Hayır, akılsız, şuursuz, cansız boya ve fırça bir araya geldi, baş başa verdi ve bu resmi yaptı.” iddiasında bulunsa iddia sahibi için “herhalde aklını kaybetmiş veya şaka yapıyor.“ deriz. Peki; 118 akılsız, şuursuz, cansız elementin bir kısmı-nın tesadüfen bir araya gelerek akıl, şuur, can sahibi insanı yaptığını; 118 akılsız, şuursuz, cansız elementin tesadüfen bir araya gelerek kâinatı, kâinat içindeki varlıkları, dünyayı, dünya içindeki varlıkları yaptığını iddia edene ne denmeli? Elbette ki böyle bir iddiada bulunmak akılla, mantıkla, bilimle, bilim adamlığıyla hiçbir şekilde bağdaşmaz. Böyle bir iddiaya inanmamız için aklımızı kaybetmemiz lazımdır. Akılsız, şuursuz, cansız 118 elementi yoktan var edip sonra da bu elementlerden akıl, şuur, can sahibi insanları; Güneş’i, Ay’ı, yıldızları, gezegenleri, hayvanları, bitkileri, dağları ve denizleri yapan, yaratan Yüce Yaratıcı’nın varlığına, güç, kuvvet ve kudretine işaret etmez mi? Ateist felsefenin savunucuları, bu felsefenin dünyada yayılmasının en etkili yolunu, başta okullardaki ders kitapları olmak üzere bilimsel kitapların bu felsefeye dayalı olarak yaz-dırılmasında bulmuşlardır. Bu işi de “bilimin tarafsızlığı ilkesini” kendi ideolojilerine hizmet edecek şekilde yorumlayıp algı oluşturarak başarmışlardır. Ateist felsefenin taraftarları, yazılan bir bilimsel ders kitabında; yapılan bilimsel araştırma sonuçları bir yaratıcıya götürüyorsa veya dinin bir kuralını teyide ya da dinin önceden haber verdiği bir bilgiyi doğrulamaya götürüyorsa “buna inanç karışmış, bilimin tarafsızlık ilkesine aykırı olduğunu” belirtip reddediyorlar. Oysa bilimin tarafsızlığı; bilimsel araştırmaya dini inançlarını, ideolojik ve siyasi düşüncelerini katmamaktır. Bilimsel araştırma sonuçları bizi bir yaratıcıya götürüyorsa veya dinin bir kuralını teyide ya da dinin önceden haber verdiği bir bilgiyi doğrulamaya götürüyorsa bu gerçeği de reddetmemektir.

Ali amca , değindiğiniz konu çok önemli olmakla birlikte, ama maalesef bu ve bunun gibi birçok konuya 18 senedir iktidarda olan iktidar partisi ya korkuyor ya da göz yumuyor;

Nasıl ki sadece tek bir tuşa basarak milyonlarca insan öldürülebiliyor aynen bunun gibi tek bir ifade,tek bir kelime ile de bilinç altına ateizm telkin edilebiliyor. O tuş ile insan,hayvan,bitki zehirlenebildiği gibi ateizmin telkinleri de gençleri zehirler, onları merhametsiz birer canavara çevirir.

Güzel hocam elinize sağlık

Isı, basınç, yoğunluk, molekül, kütle, hacim, kütle çekim... ölçülür şeyler midir? Evet ölçülür şeylerdir. Bunların bir birleri ile ilişkileri ispat edilebilir mi? Evet edilebilir. Karaciğer içerisinde cereyan eden hadiseler ölçülür- sebep sonuç ilişkisi ile ispat edilebilir mi? Evet edilir. Peki bütün bu ölçüm-ispat "yanlışlanabilir mi" yani öyle olmadığı da ortaya konabilir mi? Evet yanlışlanabilir. O halde bunlar "bilgidir". Bilim, bilgi üzerinden yapılır. Peki, bütün bu bilginin arkasındaki sebebin Allah olduğu düşüncesi yanlışlanabilir mi? Hayır yanlışlanamaz. Niye yanlışlanamaz? Çünkü bu "kanaattir" kanaat yanlışlanamaz. Dolayısı ile kanaat üzerinden bilim yapılmaz. Yağmuru yağdıranın, karaciğere şeker depolatanın Allah olduğunu söyleyen biri bilgi ile değil, kanaat ile hüküm veriyor demektir. Verebilir, sorun yok. Ama bilim öyle yapılmaz. Öyle yapılmadığını son 400 yılda defalarca tecrübe ettik. Sonuçlarını da bizzat yaşıyoruz zaten.

Isı, basınç, yoğunluk, molekül, kütle, hacim, kütle çekim... ölçülür şeyler midir? Evet ölçülür şeylerdir. Bunların bir birleri ile ilişkileri ispat edilebilir mi? Evet edilebilir. Karaciğer içerisinde cereyan eden hadiseler ölçülür- sebep sonuç ilişkisi ile ispat edilebilir mi? Evet edilir. Peki bütün bu ölçüm-ispat "yanlışlanabilir mi" yani öyle olmadığı da ortaya konabilir mi? Evet yanlışlanabilir. O halde bunlar "bilgidir". Bilim, bilgi üzerinden yapılır.  

Irgun herkes hesap verecek ama bu dunyada ama ahirette allahin vadi bu Münafıklar için yaşasın .cehennem

Bırakın da müspet bilim dersinde müspet bilim ogretilsin zaten bu konular zor konular öğrenmek öğretmek zor, esas amaç fen ilmini öğretmek olan derslerde fen ilmi ogretilsin. Müslümanlara fen lazım matematik lazım mühendislik lazım, bu işler düzgün yapılmazsa ortam goygoyculara kalıyor,

ortaöğretimin materyalistlik katsayısı 10 ise üniversitelerin ki 1000 dir. Çocukları eğitecek olanlar materyalist kafayla mezun olursa kitaptan önce onlar bu işi bitirirler zaten merak etmeyin. Daha önemlisi var. Gençlere yönelik çalışan, onların manevi dünyalarına ilaç olacak samimi cemaatlerle gençlerin arasını açacak sistemi bilerek koyarsanız, sonra gençler neden böyle oldu diye daha çok ağlarsınız. Keşke iş sadece kitaplarla çözülebilseydi iş kolaydı. Ehli sünnet samimi müslüman, davasına bağlı gençlik en fazla materyalizim pompalandığında bu ülkede filiz verdi. Sen toprağı çöle çevir, rahmet vesilelerinin önünü kes, sonra da ağla. Daha çok ağlarız biz bu kafayla.

Şu anda haklı olarak rezaletinden bahsettiğimiz kitaplar halen görevde olan talim terbiye kurulu yetkililerinin onayı ile varlığını sürdürüyor. Müslümanlar ders kitabı hazırlasalar onaylanır mı zannediyorsunuz?

Dini egitim ve anlayışta ailedede sorunlar var.Sadece isim koymakla dindar olunacagını sanan çocuga ahlaki ve temel bilgileri işlemeyen bir anlayış yüzünden ismi müslüman ama davranışları ve söylemleri bozuk bir gençligimiz var.Geçmişten gelen hata..örnek AYŞENUR isim müslüman fakat tam bir müslüman islam düşmanı gazeteci.Sorumlu ona bu ismi koyan sonrada seyreden aile degilmi.En çokta MUHAMMET gibi özel tek peygamberimizin ismni koyulması bence çok yanlış.Sonra kısaltıp mami dedikleri bir futbolcumuz vardı..Yani yanlışlar çok.

Erdoğan, "20. Asır Bedir Savaşı'nın Başkomutanı"dır... Merak etmeyin, Zafer, biraz geç de olsa, müslümanlarındır!.. Neden? Çünkü, Allah (c.c.), samimi müslümanların yar ve yardımcısıdır...

tarih hocamda Sütçü İmamı örnek göstermişti.......Acaba neden ? Herkes biliyor cevabını.....Ne yapmıştı Sütçü İmam ? Sonra ne yapıldı ? Anlayan anlıyor ,anlamak istemeyen maalesef çok....

Müslümanlar hangi ders kitabını yazdı da okullarda okutulmuyor? Ateistleri taşlıyoruz, haklıyız ama biz müslümanların hiç mi suçu yok,hiç mi tembelliği yok? Bir inanmış kişi, bir imanlı cemaat neden istediğimiz gibi ders kitabı hazırlamıyor? Varsa onları gündeme getirelim...

Biz bu ana 'ZAFER' i kazanmadıkça diğerleri boş bomboş.İlk önce 'AİLE' 'zaferi'nden işe başlanmalı.Fakat 20 yılda birşey yapılmayıp,tam tersine gidişat varsa ( ve kanunlar eşliğinde) yapılmış ise,burada çok iyi düşünmek gerekiyor,çoook.

Maalesef canlı cumhurbaşkanımız dahil bu meselede 3 maymunu oynuyor. Bazen vatandaşın gazını almak iiçin açıklamalar yapılsa da İstanbul sözleşmesi, genç evlilere edilen zulüm, nafaka mağdurları, ve bu ateizm dersleri konusunda halkın taleplerine hala cevap yok. Bu kadar yapılan hayırlara karşı Bu Mazlumların Âhı iktidarı yıkacak zannederim.

Sen ne dunyasi uasiyosun birader. Bilim ve ilim olmayan milletler su andaki irak, iran, afhanistan, suudi arabistan, katar gibi oluyor. Paran oldada fayda etmiyor ikinci sinif insan oluyorsun.

'Kutsal Kitabımız Kur'an-ı Kerimi okuyorum' demeniz gerekirken 'Kutsal Kitap Kur'an-ı okuyorum' demenizin sebebi materyalist öğretmenleriniz olabilir mi?!!!

"Cumhurbaşkanımızı kim yanıltıyor?  Ders kitapları milli ve yerli değil. Ateist bir bakış açısı ile evreni ve varlıkları anlatıyor, dinsizlik pompalıyor. Ders kitapları dinsizlerin değil, Müslümanın bakış açısıyla yazılmalı." Gizli bir el mi var yoksa?!...  

Hocam maalesef bu konuda sınıfta kaldık hiçbir şey yapamadık..Ne milli nede dini donanımlı bir gençlik yetiştiremedik.Varsada çok az...Bize özgü olmayan her sene degilen müfradadı .çogunlugu laik ve sol kesimin hazırladıgı bir işten hayır gelmez.En sorunlu ve binaları yenilemek dışında hiçbir şey yapamadıgımız alan.

Ali Bey ders kitaplarını Tayyip Bey bilmiyor mu. İlahiyatlardaki müfredat oradaki akademisyenlerî deist yapıyor oraların müfredatının düzeltilmesi gerekiyor. Sene 1977 seçimleri arefesinde konyadan İstanbula geldik. ÜSTAD NECİP FAZIL BEYİ ZİYAREN ETTİK. O TARİHDE YÜKSEK İSLAM ENİSTİTÜLERİNDE BOYKOT VAR. ÜSTAD NIYE BOYKOT YAPIYORLAR DEDI. Bizle İlahiyat akademİsİ OLMAK ISTIYORLAR dedik. ÇOCUKLAR İLAHİYAT FRANSIZCA BİR KELİME DİNE DIŞARDAN BAKIŞ DEMEK. ÜSTAD NE KADAR DOĞRU SÖYLEMİŞ, ILAHIYATCILAR HEP DINE DIŞARDAN BAKTILAR. TAYYIP BEY MILLI EĞITIME DÜZGÜN ADAM GETIRMEDI BIZIM BİR ŞEY DEMEMİZE ihtiyaç bileYOK. Akit gazetesinde artık bildiklerini yazması lazım son pişmanlık fayda vermez. SELAMLAR.

Hocam sana tüm biyokimya külliyatını tek derste öğretemeyeceğini fark edip sorunu başından savmış, sen de yemişsin.

Ateizme cevap www.islamicevaplar.com

Ali bey Allah senden razı olsun senin gibi uyarıcılar a ihtiyacımız var

Bizde eğitimin dışı milli içine gelince 15 telli her teli islâma set Türk milletine dünya ahiret dert. Allahım bizi yönetenleri uyandırsın inşallah yoksa topdan bittik.

Tesbitler dogru da, uygulama merkezi Reis in kontrolunde sanılíyor. Etrafı oyle bir sarılmış ki alı mor diye sunuyorlar. 

akp bu konularda sınıfta kalmıştır. gereken ciddiyeti ve özeni göstermemiştir.

okullarda bunları mı öğretmelerini istiyorsunuz?herşeyi olduğu gibi kabul eden sorgulamayan

Bedava olunca olmasın ali erkan bey ya şunu kaç sefer diyeceğiz erbakan hocamın dediği gibi işbirlikçi bunlar siyonizmin kölesi bunlar hatta hocamın dediği domuz uşağı bunlar

Başkanımızı seviyoruz ama söylemleri ile ters düşüyor hem yeni nesilin ahlaksızlından bahsediyoruz hemde yeni nesli Atayız yapmaya çalınların yolunu açıyoruz emin olun çocuğumu okutmaya bu sistemde korkuyorum, imam hatipler dersen okulla alakası olmayan ahlak yoksunu iyilerini tenzih ederim eğiticilerle doldurdular yazık çok yazık oluyor bir nesle ve anne babalara bu hükümete bel bağlayan Lara.

cocuk sarkilari, marslar, siirler, hikaye ve romanlardaki yaygin yalan vesatetci emperyalist zehirler ayiklanmali

Iktidar olup muktedir olamamak böyle oluyor maalesef!

Sizde biliyorsunuz ki,Kimsenin kimseyi kandırdığı yok,18 yıldır iktidarda olanların böyle bir derdi yok.kabul etmek zor ama.... Yine de yazılarınız tövbe yerine geçer inşallah...

Ali bey başlığı hemen düzeltmişsiniz. Ilgin ve özenin için çok teşekkürler :)

Biraz geç oldu ama olsun geç olsun güç olmasın. Yıllardır Kimse AK Parti'ye hiç bir konuda başarısız dedirtemezdi size rezillikleri görmeye başladınız sonunda.

ÜSTAD kavaklı nın tesbitleri çok yerinde ak partinin eğitim de başarısızlığının sebepleri göstermelik din dersi Eğitimde profesyonel eğitimcilerin insanı kamil yetiştirmek için enderun usulü sistem uygulanması şart olmuştur VESSELAM

bilimin işleyişini öğretmeden, Yaradan dersen islama en büyük kötüğü yapmış olursun, bunun bedelini ahirette ödeyemezsin tabi ahirete inanıyorsan, bunu ya anlamıyorsunuz yada anlamak istemiyorsunuz, insanları doğrudan deist ateist yapıyorsunuz, bilim Allaha ulaşmanın en güvenilir yoludur, bu yola set çekerseniz, dininizi pis ticaretinize siyasetinize alet edersiniz ki maksadınız bu! Yeterki sizin dünyalığınız garanti olsun!

Sayın Ali bey dilinize yüreğinize sağlık.Hocam maalesef bu konuda dilinize tüy bitti dinliyen yok.Halbuki devletin en mühim milli eğitimdir bu millî eğitim duzenlemiyor sanki orda küfür güçlerin eli vardır bırakmıyorlar düzelmeye

De haydi yapsın lar 18 yıl gecti. İktidar olduk muktedir olamadık demesinler.

Maalesef ortada gece gündüz gibi bı hakikat var ama bunları ders kitaplarına yansitamiyoruz egitime acilen bı reform yapilmali yoksa deistlere ateistlere yol vermiş oluruz

Sayın Hocam, Sözde Milli(!) eğitim müfredatı subliminal bir bilimsellik felsefesi dersi ile kuşatılmıştır. Bu felsefe açıkça ayrı bir ders olarak okutulmaz. Bütün fen dersleri içine kavramsal kodlarla yerleştirilmiştir. Mevcut eğitim sisteminin dayandığı bilgi kuramını, yani bilimsellik felsefesini incelediğimizde, subliminal olarak darwinist, materialist, ateist, agnostik, nihilist, deist, etnosentrist öğretileri talim ettiği görülecektir. Varlığa ve işleyişe dair bilgiyi bu kavramların süzgecinden geçirerek sunan, anlama melekelerimizi bu kavramlarla manipüle eden bilimsellik felsefesi, bilinçaltında varlığı ve işleyişi, dolayısıyla ben algısını bu kavramlarla sınırlı bir mantık tabanı ile kurgular. Varlık ve işleyişe ve kendi benliğine, bu mantık tabanı ile anlam yükleyen bir insan tipi inşa eder. Bu insan tipi, müslümanım dese de, varlık ve işleyişi sebeplere, evrime, doğaya vererek şirke düşer. Dolayısıyla ahlaki mükellefiyet duyguları tahrip edilir.

Sayın Ali Erkan Kavaklı bey çok haklı,Allah ondan razı olsun.Evet çocuklarımızın DİNDAR BİR NESİL olarak ywtiştirilmesi içim Milli Eğitim Müfredatının acilen Millileştirilmesi şart, Bunun için de sayın Cumhurbaşkanımızın müdahale etmesinden başka yol da yok.

Sayın yazar harika ve yüzde yüz haklı ifadeleriniz için çok teşekkürler :) Ancak yazdığı makaleye kendi adını başlık yapan yazara herhalde ilk defa rastlanıyordur. Bu garibime giden şey

insanlar ya benimser yada itiraz eder inanhış olsa üstelik, sever önce kendini yokdan var edeni sonra yaratdıklarını. Allah, ın varlıgına inanmamış, sa küçük öenekle çaydanlıkdan bahsedecek, innanmis olsaydı kainatı yaratandan baserer iyi anlaşılmassı içinde çaydanlııkdan örneek verebilirdi.

Ah Ali bey ah! Biz ne zaman milli bir eğitime kavuşacağız? Milli eğitimin içinden geliyorum.Hep derdim çocuklarımıza milli olan şeyleri öğretememek olmuştur.

Bu iş size düşüyor. Önce biyolojik ve kimyasal bir olayı dini açıdan açıklayıp emsal teşkil eden bir makale kaleme alınız ki yazarlara ilham olsun. Onlar yazarken olaylara Allah'ın nasıl etki ettiği veya ettirdiğini düşünemiyorlar.

FULBRİGHT ŞEHİR EFSANESİ DEMİŞTİ ZİYA BEY. DOĞRUYSA DEDİKLERİNİZ AK PARTİ ZAMNANINDA YAPILABİLİRDİ. HADİ DİYELİM Kİ O ZAMANLAR SABATAYCI PİÇLERİN KONTOLÜNDEKİ TSK'DAN VE BAĞLAŞIKLARINDAN ÇEKİNİLİYORDU. YA ŞİMDİ! NEDEN ÇEKİNİLİYOR? ANASI DA SABATAYCI PİÇ FETÖ'DEN DE KURTULDUK ELHAMDÜLLİLLAH! GEÇTİĞİMİZ SENELERDE YENİ MÜFREDAT TASLAĞI İÇİN BİZ ÖĞRETMENLERDEN GÖRÜŞ İSTENMİŞTİ BAKANLIK. ÖNERDİĞİM,ANCAK KABUL EDİLMEYEN VE HALEN ÇOCUKLARA YANLIŞ ÖĞRETİLEN BİLGİLERE DEVAM EDİLİYOR. ÇOK AZ DEĞİŞİKLİK YAPILDI. GAZ ALMA GİBİ! HELE BİR KILIÇ HAKKIMIZ OLAN AYASOFYA AÇILSIN VE 5816 KALKSIN, İNŞALLAH FULBRİGHT SÖZLEŞMESİ GİBİ GİZLİ KAPAKLI NİCE SÖZLEŞMELERDEN KURTULACAĞIZ İNŞAALLAH U TELA.

tebrik ediyorum,hislerimize tercüman oldunuz...