Cumhurbaşkanlığı uçağıyla New York’a giden gazetecileri hedef gösterip azgın azınlığa yem yapmaya çalışan sözde medya ombudsmanı Faruk Bildirici’ye, Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Alan’ın sunumu ve Yeni Akit Gazetesi Yazarı Ali Karahasanoğlu’nun yorumlarıyla ekranlarınıza gelen Manşetlerin Dili’nde kapak gibi cevap geldi.

Kendisini “Medya Ombudsmanı” diye tanıtan CHP yalakası Faruk Bildirici, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte New York’a giden gazetecileri akılalmaz bir iftira ile hedef aldı. Bildirici, İletişim Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sorulacak soruları önceden gazetecilere verdiği yalanını ortaya attı. Kendisine gelen mesajları yayınlayan Faruk Bildirici, soruların önceden hazır olduğunu, Erdoğan’ın da cevaplarının aynı şekilde önceden belirlendiğini ileri sürdü.

Gerçekte ise gazeteciler mükerrer konulara değinmemek için sorularını önceden İletişim Başkanlığı’na iletiyorlardı. Bu gerçeği gizleyerek olayı bağlamından tamamen koparan Faruk Bildirici isimli müfteri, CHP zihniyetinin ne denli yozlaştığını ve yalandan başka sermayelerinin olmadığını bir kez daha kanıtladı. Faruk Bildirici gibi New York ziyareti üzerinden algı oluşturmaya kalkan Namık Tan, Hasan Cemal gibi isimler de, Türkiye’nin bürokrasi zaferlerini görmezden gelerek, hazımsızca yalana sarılıp Erdoğan’ı lekelemeye kalktılar.

Akit TV’de, Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Alan’ın sunumu ve Yeni Akit Gazetesi Yazarı Ali Karahasanoğlu’nun yorumlarıyla ekranlarınıza gelen Manşetlerin Dili’nde, Faruk Bildirici’nin herzeleri tek tek çürütüldü.

ABD Başkanı Donald Trump’ın tüm Avrupalı liderleri karşısına dizdiği zaman, CHP’li Namık Tan’ın, “Türkiye burada neden yok, bakın artık temsil edilemiyoruz” dediğini hatırlatan Murat Alan, “Biz de döndük baktık fotoğraf karesine. Yahu Türkiye böyle bir fotoğraf karesinin içerisinde yer alırsa ayrı bir rezalet. Ne işi var Türkiye’nin burada? Bütün Avrupa devletlerini dizmiş adam, orada bunlarla dalga geçiyor.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin diplomasi skandalını ifade eden toplantıda olmamasının daha iyi olduğunu vurgulayan Alan, Trump’ın İslam ülkesi liderleriyle yaptığı görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı baş köşede oturttuğun vurguladı: “Faruk Bildirici görsün bunu. Bunu Hasan Cemal görsün. Murat Yetkin görsün. Namık Tan görsün. Bu da Gazze'nin dostlarının toplantısı. Şöyle bir bakın. İslam ülkeleri liderleri masada sağlı sollu dizilmiş. Ürdün Kralı'ndan Katar Emiri'ne, Endonezya'ya, Suudi Arabistan'a Pakistan'a… İslam ülkeleri tamamen dizilmiş. Bakın Amerika Birleşik Devletleriyle Türkiye masanın ev sahibi. Amerikan Devlet Başkanı'nı anlıyorum. Diyecek ki ‘burası benim ülkem. Ben toplanıyorum.’ Türkiye de masanın sağında ya da solunda yer almıyor. Türkiye Amerikan Devlet Başkanı'yla eşit şartlarda. Türkiye dedi ki ben sağda ya da solda oturmam. Gazze söz konusuysa bu toplantıda bu toplantıya da katılacaksak ben orada otururum Amerikan Başkanı da dedi ki 'adam benim dostum tabii ki orada oturacak'. Amerikan Başkanını severiz ya da sevmeyiz. En iyisi bile bizim için çok kötüdür. Ama bir hakikat var. Bunların öve öve bitiremediği devlet başkanları otelde kaldı. Başkan Erdoğan Beyaz Saray’da ağırlandı. O gece Beyaz Saray’da misafir edildi.”