• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Yılanın başı da ezilmeli

Yeniakit Publisher
2013-08-11 21:15:15 - 2013-08-11 22:32:49
Yılanın başı da ezilmeli

Ergenekon Terör Örgütü deşifre eden ve davada tanık olarak ifade veren Gazeteci-Yazar Zihni Çakır: “En tehlikeli yılan gövdesi koparıldıktan sonra başı ezilmeden bırakılan yılandır…” dedi.

KENAN KIRAN / İSTANBUL
Ergenekon Terör Örgütü deşifre eden ve davada tanık olarak ifade veren Gazeteci-Yazar Zihni Çakır, Ergenekon davasının eksik tamamlandığını söyledi. Çakır, “Ergenekon davasında 28 Şubat dahil bu derin yapının her daim emrinde olan Doğan Medyaya, Koç Grubu’na, 28 Şubat’ın apoletli yargıçlarından Yekta Güngör Özden, Nuh Mete Yüksel gibi isimlere dokunulamamışsa, başından beri bu yapının en büyük destekçisi olan hatta avukatlığına soyunup örgüte ‘Nerede üye olunuyor, ben de üye olacağım’ diyen siyaset ayağına (CHP) temas edilememişse, siyaset ayağı İşçi Partisi gibi marjinal bir grupla sınırlandırılmışsa daha kat edilmesi gereken çok yol var demektir” dedi.
EN TEHLİKELİ YILAN...
Çakır, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, yürütmekte olduğu Ergenekon Ana Davası’nda verdiği kararla, Türkiye’de halkın oylarıyla seçilmiş meşru bir hükümeti hukuk dışı yollarla indirmeye yönelik eylemlerin içerisinde yer alanların kimliğine bakılmaksızın cezalandırılabileceğine yönelik bir yargı iradesi oluştuğunun ispatlamış olduğunu söyledi.
Ülke ve toplum olarak verilen bu kararın asla genel bir rehavet havası oluşturmaması gerektiğini söyleyen Çakır, “Zira en tehlikeli yılan gövdesi koparıldıktan sonra başı ezilmeden bırakılan yılandır. Hikâyeye göre, bağ bellemeye giden bir köylü kendisine saldıran bir yılanı omzunda taşıdığı belin keskin ucuyla vurup ikiye ayırır. Gövdesini kafadan koparan köylü yılanın o şok halini ‘öldü’ zannedip oradan ayrılır. Aradan yıllar geçer ve sadece başı ile yaşayan yılan köylünün karşısına tekrar çıkar. Gövde olmadığı ve sürekli başından büyüdüğü için bambaşka bir görünüme bürünen yılanı gören köylü, hayvanın ne olduğunu anlayamaz ve ağırlıktan miskinleşen yılanı belin ucuna koyup köy ahalisine göstermek için yola koyulur. Daha köye varamadan belin sapından sürünerek gelen yılan köylüyü ensesinden sokarak öldürür. Benzer bir durumla karşılaşmamak için rehavete kapılmamalı, hem hâlâ başına dokunulamayan derin yapıya karşı hem de bu yapılardan iktidar çıkarmaya çalışan siyasi muhalefet ve marjinal partilere karşı uyanık ve kararlı olmalıyız” diye konuştu.
Sonuçlanan Ergenekon davasının tam anlamıyla bir derin devlet yargılaması olduğunu söylemenin mümkün olmadığını kaydeden Çakır, “Hakkında yüzlerce kitap kaleme alınmış olan derin devlet, hepsinde ortak bir tanımla, yargı, medya, sermaye ve siyaset ayaklarıyla birlikte anılır ki bu doğrudur. Bu tür yapılar devletin en derin dehlizlerine nüfuz edebilmek, iktidarları yıkıp iktidarlar kurmak, kamu bürokrasisinin en tepelerine hakim olmak ve üyelerinin her türlü hukuk dışı uygulamalarına karşı yargı kalkanı oluşturmak için, medyada, siyasette, yargıda ve sermaye dünyasında var olmak bu dünyalardan destek almak zorundadır.
İşte bugün cezalandırılan kimi sanıklar irdelendiğinde hepsinin ortak yanının medya, sermaye, yargı ve siyaset desteğiyle bugünlere geldiği gözlemlenir” dedi.
Zihni Çakır, Danıştay saldırısı sonrasında Vakit Gazetesi’ni hedefe oturtup saldırının sorumlusu olarak Vakit’i gösteren gazeteci ve yazarların Vakit’ten özür dilemesi gerektiğini söyledi.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23