Afganistan’ın Türkiye eski Büyükelçisi Abdüsselam Asım, “Ülkede işgalle beraber büyük bir güvensizlik oluştu. Bunun yanında ülkemizin yeraltı kaynaklarını kendimiz kullanamıyoruz. Ayrıca uyuşturucu yetiştirilip dünyaya pazarlanması işi de yabancı güçlerin etkin olduğu bölgelerde yürütülüyor” dedi.
Burhaneddin Rabbani döneminde devlet ve sağlık bakanlıkları görevlerinde de bulunan, Afganistan’ın eski Türkiye büyükelçilerinden Abdüsselam Asım, ülkesindeki son durumu gazetemize değerlendirdi. Asım, “Ülkede işgalle beraber büyük bir güvensizlik oluştu. Bunun yanında ülkemizin yeraltı kaynaklarını kendimiz kullanamıyoruz. Ayrıca uyuşturucu yetiştirilip dünyaya pazarlanması işi de yabancı güçlerin etkin olduğu bölgelerde yürütülüyor” dedi.
“TEMİZ BİR MÜSLÜMANLIK VAR”
1996-1998 yılları arasında Afganistan’ın Türkiye Büyükelçiliği’ni yapan Asım, ülkesiyle ilgili, “Afganistan’ın yüzde 100’üne yakını Müslüman’dır. Çok az sayıda Hindu vardır. Ülkemizde çok temiz, pırıl pırıl bir Müslümanlık vardır. Nüfusumuz BM’nin yaptığı sayıma göre 30 milyondur. Ancak bazı bölgelerde sağlıklı sayım ve kadınların sayımı yapılmadığı için gerçek sayının 35 milyon civarında olduğunu düşünmekteyiz” bilgisini verdi.
“GÜVENSİZLİK VE DÜZENSİZLİK VAR”
Afganistan’daki en önemli problemlerin güvensizlik ve düzensizlik olduğunun altını çizen Asım, “İşgalden önceki güvenlik problemi ile şimdiki güvenlik problemi arasında hiçbir fark yok, hatta 10 yıl önce bu kadar patlama bu kadar ölüm yoktu. Diğer bir mesele ise düzensizlik. Hükümet kurulmuş, ancak hükümet milletine hizmet edemezse, hükümet söylediğini ülke içinde ve dışında uygulayamazsa tabi ki hükümet konusunda da soru işareti oluşur. Bunlara bakarak Afganistan’ın geleceği için çok sağlam bir temel atıldı diyemeyiz” şeklinde konuştu.
“MÜSLÜMAN BOMBA PATLATMAZ”
Ülkede patlatılan bombalar hakkında konuşan Asım, “Kendim tıp doktoruyum ve insanî açıdan bakmayı seviyorum. Muhafazakâr bir ailede yetiştim. Allah’a şükür, İslâmî kuralları çok iyi biliyorum. Ağabeyim hafız. Ben de Kur’an-ı Kerim’i baştan sona kadar çok iyi biliyorum. Bir Müslüman’ın başka bir Müslüman’ı kolay kolay öldüreceğini ben zannetmiyorum. Hele hele camilerde, cenazelerde veya mezarlıkta öldüreceğine imkân vermiyorum. Onun için bu bombaları kimler patlatıyor, biz de merak ediyoruz. Bunları bir Müslümanın yapacağını sanmıyorum” ifadelerini kullandı.
“UYUŞTURUCU
BÜYÜK ÜLKELERİN İŞİ”
Son olarak uyuşturucu konusuna da değinen Asım, “Şu anda Afganistan’ın rahat bölgeleri var. Buralarda dış güçler yok. Uyuşturucu da yok. Uyuşturucu yetiştirilmiyor. Ancak ne var ki dış güçlerin olduğu, huzursuzluğun olduğu yerde uyuşturucu var. Firmalar tarafından bu uyuşturucular ambalaj bile ediliyor. İkinci bir husus ise, Afganistan çiftçileri fakir ve bilgileri yok. Bunlar uyuşturucuyu nasıl üretsin, o bilgi ve teknoloji yok. Nasıl ambalajlasın, hangi uçaklara koyup Avrupa’ya ulaştırsın? Bu Afganistanlıların işi değil bana sorarsanız. Çünkü o güç yok. Çok büyük ülkeler, o bölgedeki devletler ve çeteler beraber yapıyor bu işi” dedi.
“YERALTI KAYNAKLARIMIZI KULLANAMIYORUZ”
Yeraltı kaynaklarının Afganistan’ın ‘başının belası’ olduğunu vurgulayan Asım, “Ancak bu kaynak ikinci planda. Birinci plan Afganistan’ın stratejik-jeopolitik konumudur. Ülkemiz; Çin, Hindistan, Rusya, Türkmenistan, Özbekistan, Pakistan ve İran’ın bulunduğu coğrafyada yer alıyor. Bu önemli konumundan sonra yeraltı kaynakları geliyor. Afganistan hiçbir zaman kendi yeraltı kaynaklarını kullanamadı. Hâlâ da kullanamıyor” diye konuştu.