“Terörsüz Türkiye için PKK’nın yaşam damarlarını kesmek şart”
Terörsüz Türkiye sürecine değinen Güvenlik ve İstihbarat Uzmanı Dr. Elvin Abdurahmanlı, sınır ötesi kamplar, şehir yapılanmaları ve finansal kaynaklar gibi faktörlerin terör örgütü PKK'nın sürdürülebilirliğinde önemli rol oynadığını vurguladı. Abdurahmanlı, bu "yaşam damarlarının" kesilmesiyle ancak anlamlı bir çözüm üretilebileceğini belirtti.
SEBAHATTİN AYAN İSTANBUL
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısı ile başlayan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesiyle şekillenen ‘Terörsüz Türkiye’ süreci, bir grup PKK’lının silahlarını yakmasıyla taçlanırken, söz konusu süreç akademik çalışmalara da yansımaya başladı. Türkiye'nin iç güvenlik politikaları ve terörle mücadele stratejileri üzerine çalışmalarıyla tanınan Politik Stratejiler Araştırma Merkezi (POLSAM) araştırmacısı Güvenlik ve İstihbarat Uzmanı Dr. Elvin Abdurahmanlı, PKK terör örgütünün silah bırakma olasılığına dair çok boyutlu bir analiz kaleme aldı. Abdurahmanlı, “Terörsüz Türkiye” idealine ulaşmanın yalnızca askeri değil, aynı zamanda sosyolojik, psikolojik ve diplomatik dinamiklerle mümkün olduğunu vurguladı.
“SİLAH BIRAKMA SADECE OPERASYONLA DEĞİL, STRATEJİK DÖNÜŞÜMLE OLUR”
Abdurahmanlı, PKK'nın 1970’lerin sonunda ortaya çıkışından bugüne kadar geçirdiği değişimi detaylı biçimde ele alırken, örgütün silahlı mücadeleyi sürdürmesinin ideolojik olduğu kadar pragmatik gerekçelere de dayandığını ifade etti. Sınır ötesi kamplar, şehir yapılanmaları ve finansal kaynaklar gibi faktörlerin örgütün sürdürülebilirliğinde önemli rol oynadığını vurgulayan Abdurahmanlı, bu "yaşam damarlarının" kesilmesiyle ancak anlamlı bir çözüm üretilebileceğini belirtti. PKK’nın silah bırakma süreci dört farklı senaryo üzerinden değerlendiren analizinde, terör örgütlerinin silah bırakma süreçlerine dair akademik literatürde yer alan dört temel başlığı sıralayan Abdurahmanlı, tamamen ortadan kaldırma, müzakere yoluyla çözüm, dönüşüm ve iç çözülme başlıklarını PKK özelinde değerlendirerek, geçmişteki "Çözüm Süreci"nin neden başarısız olduğunu hatırlattı. Güvensizlik, örgüt içi bölünmeler ve dış müdahaleler, süreci zora sokan temel faktörler arasında yer aldı.
TOPLUMSAL DESTEK AZALDIKÇA TERÖRÜN MEŞRUİYET ZEMİNİ ÇÖKÜYOR
PKK’nın silah bırakmasının önündeki engeller kadar, bu süreci kolaylaştırabilecek faktörleri de değerlendiren Abdurahmanlı; Kürt toplumunda örgüte yönelik desteğin giderek azaldığını, güvenlik politikalarının etkili yürütüldüğünü ve uluslararası iş birliğinin de artmakta olduğunu vurguladı. Ayrıca, demokratik açılımların örgütün şiddeti meşrulaştırma zeminini zayıflattığını belirtti.
SİLAH BIRAKMAK YETMEZ, REHABİLİTASYON ŞART
Abdurahmanlı’ya göre, silahların susması sadece ilk adımdır. Kalıcı barışın inşası için silah bırakan örgüt mensuplarının topluma kazandırılması, mağdur ailelerin onarılması ve bölgesel kalkınma gibi süreçlerin eş zamanlı olarak yürütülmesi gerekmektedir. “Silah bırakma, aynı zamanda toplumsal bir iyileşme süreci olmalıdır,” diyen Abdurahmanlı, bu noktada devletin ilgili kurumlarının (MSB, MİT, İçişleri Bakanlığı) koordineli, kararlı ve kapsayıcı politikalarla süreci yönetmesinin hayati olduğuna dikkat çekerken “Terörsüz Türkiye” hayal değil, stratejik gerçeklik olması gerektiğini vurguladı. PKK’nın silah bırakması yalnızca güvenlik eksenli bir mesele değil, çok katmanlı bir toplumsal dönüşüm meselesidir. Türkiye'nin terörden arındırılmış bir geleceğe yürümesi için askeri başarıların, sosyo-politik reformlarla desteklenmesi gerektiği mesajı güçlü bir şekilde veriliyor.