Gezi Parkı eylemcilerinin hastanelerden çaldığı ilaçların belgelenmesi üzerine Av. Hasip Şenalp bir açıklama yaparak, “Doktorların iştiraki ve yardımı olmadan hastaneden malzeme ve ilaç götürülemez. Sağlık Bakanlığı dava açıp sorumluların cezalandırılmasını sağlamalı” dedi.
Gezi Parkı’nda ele geçirilen ilaç ve çeşitli tıbbi malzemenin hastanelerden çalındığın ortaya çıkması İstanbul Tabipler Odası’nı panikletti. Oda, hırsızlık yaptığı belgelenen doktorlar ve sağlık görevlileri hakkında işlem yapmazken, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nu da protesto ettirdi.
İlaçların çalındığının belgelenmesi karşısında şaşıran eylemciler, Bakan Müezzinoğlu’nun katıldığı programda, “Her yer Taksim, her yer Direniş” şeklinde slogan atarak protestoda bulundu ve dikkatleri başka yere çekmeye çalıştı. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu da, üyelerinin çapulcularla işbirliğini ortaya çıkarmamızdan rahatsız oldu ve gazetemize dava açtı.
ŞENALP: DOKTORLARIN YARDIMI
OLMASA O İLAÇLAR ÇIKMAZ
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün sayımını gerçekleştirerek tasnif ettiği ilaçların birçoğunun da hâlâ eczanelerde görünüyor olması ise söz konusu ilaçların nasıl ele geçirildiği sorusunu akıllara getirdi.
Sağlık Bakanlığı’ndan, tıbbi malzemelerin hangi hastanelerden nasıl çalındığına dair açıklama beklenirken, bakanlığın eylemcilerden şikayetçi olup olmayacağı merak konusu. Konya Barosu avukatlarından Hasip Şenalp, Sağlık Bakanlığı’nın şikayetçi olması durumunda eylemcilerin ceza alabileceğinin altını çizerek, “Bir doktorun iştiraki ve yardımı olmaksızın o oksijen tüplerinin ve diğer malzemelerin hastanelerden çıkarılması mümkün değil. Bunların da cezalandırılması lazım” dedi.
“EYLEMCİLER, DEVLETİ
GASP ETMİŞLER”
Avukat Hasip Şenalp, çalınanın ilaç olunca çalınmasının mübah olduğuna dair yanlış bir anlayışının olduğunu hatırlatarak, “Sonuç itibari ile bunlar karekodlu takibi mümkün olan ilaçlar. Ele geçirilen ilaçların takriben yarısı devletin kurumlarından ve o kurumların başındaki amirlerin izni olmaksızın alınmış, yani tabiri caizse çalınmış ilaçlardır, ilaç dahi olsa devletin oradaki yetkili amirinin izni olmaksızın ilaçlar başka yerde kullanılamaz. Bu devlete ait olan malın hırsızlığıdır, gasptır” diye konuştu. Gezi Parkı’nda zaten bir yaralanma söz konusu olduğunda devletin eylemci de olsa müdahale ettiğini ve her zaman edeceğini dile getiren Şenalp, “Ama eylemcilerin amacı farklıydı, orada bir komün hayatı kurmaya kalktılar. Bu tedavi malzemelerini de kurmak istedikleri komün hayatının devamını sağlamak için kullandılar. Orada kimseye ihtiyaç duymadan istedikleri gibi bir yaşam oluşturmaya kalktılar” diye konuştu.
“HAKLARINDA İDDİANAME HAZIRLANMALI VE CEZA ALMALILAR”
Şenalp, eylemcilerin bir anlamda bağımsızlık ve serbestlik iddiası ile ortaya çıkarak müstehcen görüntü verdiklerine dikkat çekerek, “Oradaki ilaç çalınma olayının da Marksist felsefenin ve ateist anlayışlı komün hayatın devam ettirilmesi ile ilgili idi. Oysa İstanbul’un göbeğinde bütün yaralananları polis alır, herhangi bir şey yapmadan hastaneye ulaştırırdı, böyle şeylere gerek yoktu. Yapılan suçtur, hırsızlıktır” ifadelerini kullandı.
Bir doktorun iştiraki olmaksızın, yardımı olmaksızın oksijen tüplerinin ve diğer malzemelerin hastanelerden çıkarılmasının mümkün olmadığını dile getiren Şenalp, “Görev esnasındaki doktorların görevlerini bırakıp, Gezi Parkı’ndaki olaylara katılan doktorlar var. Bunlar hakkında da mutlaka iddianame tanzim edilmesi lazım. Tedavi malzemesi olarak getirilen ilaçlar ise hırsızlıktır ve bu anlamda iddianame tanzim edilir ve ceza alırlar” şeklinde konuştu.
Gezi Parkı destekçisi doktorlar ise, Gezi Parkı’nda ele geçirilen ilaçların hastanelerden çalındığının doğrulanmasının ardından olayın üstünü örtmeye çalışarak Sağlık Bakanlığı’na saldırmaya başladı.
Önceki gün, Türk Diş Hekimleri Birliği tarafından düzenlenen 101. Dünya Diş Hekimliği Kongresi’nin açılış töreninde konuşan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nu protesto eden eylemciler, “Her yer Taksim, Her yer Direniş” şeklinde slogan atarak protesto gösterisi yapmıştı. İlaçların çalınsa bile yine Gezi Parkı’ndaki vatandaşlar için kullanıldığı bahanesi ile yapılan hırsızlığı aklamaya çalışan eylemci doktorlar, fakir fukaranın vergisi ile alınan ilaçları hem çalanları savundular hem de bunun hırsızlık olduğunu söyleyenlere saldırmaya çalıştılar.
