Beykoz’daki Göksu Evleri Sitesi’nde cami bulunmadığı için, torunu bayram namazını kaçıran Mukadder Özgünay adlı kadın, siteye cami yaptırma kararı aldı. Site yöneticilerinin muhalefetine direnen Özgünay, cami inşaatını bitme aşamasına getirdi.
İSTİHBARAT SERVİSİ
Mukadder Özgünay, İstanbul Beykoz’da bulunan ve hali vakti yerinde olan insanların kaldığı Göksu Evleri sitesinde ikamet ediyor. 10 bin kişinin yaşadığı İstanbul Beykoz’daki Göksu Evleri sitesinde cami olmadığı için bayram namazına geç kalan torununun durumundan etkilenerek cami yaptırmaya karar verdi. Site yönetimi ile bazı aşırı laiklerin karşı çıkmasına rağmen cami işi için kolları sıvayan Mukadder Özgünay, Anıtlar Kurulu’ndan Büyükşehir Belediyesi’ne kadar bütün kapıları aşındırıp 2,5 senede izinler alarak cami inşaatına başladı. Kurulan cami yaptırma derneğinin de başkanı olan Özgünay, cami yaptırma konusunu eşine açtığında eşinin kendisine “Sen deli misin?” dediğini söyledi.
Tek kadın cami yaptırma derneği başkanı olduğunu söyleyen Özgünay, yoğun muhalefete rağmen inşaatı tamamlanma aşamasında olan cami için Beykoz Kaymakamı’nın “İyi ki burada bir kadın dernek başkanı var. Yoksa burada ne cami yapılırdı ne de huzur olurdu” dediğini dile getirdi.
“BİBLO GİBİ CAMİ YAPTIRACAĞIM”
Cami yaptırmak için önce Beykoz Müftülüğü’ne gittiklerini ve sitelerinden hiçbir talep gelmediğini öğrendiklerini söyleyen Mukadder Özgünay’a “İhtiyaç vardır” yazısı yazıldı. Asıl koşturmanın burada başladığını ifade eden Özgünay, “2,5 sene Anıtlar Kurulu’ndan karar çıksın diye bekledim. İki kere projeyi iptal ettiler, yine yaptırdık. Karar çıktı, İBB Meclisi’nden karar almamız gerekti. Rica ederek tek tek kapıları çalarak oradan da kararı aldık ve inşaata başladık” dedi. 137 caminin bulunduğu Beykoz’da ilk imarlı camiyi yapacaklarını belirten Özgünay, karşı çıkan site yönetimini ise “Biblo gibi cami yaptıracağım” diyerek ikna etmeye çalıştığını belirtti.
“HAYIRSEVERLER CAMİYE HER
ZAMAN DESTEK ÇIKTI”
Selçuklu mimarisinden esinlenerek yapılacak caminin 500 kişi kapasiteli olacağını söyleyen Mukadder Özgünay, inşaatın büyük ölçüde bittiğini, sadece içinin, peyzajının ve işlemelerinin kaldığını belirtti. Cami için para toplamadıklarını ancak site sakinlerinden ve zenginlerden bazı işleri yapması için ricada bulunduklarını belirten Özgünay, “Bir site sakini halıları, biri klimaları, biri de pencereleri ve kasalarını aldı. Bir kişi evinin alt katını derneğe tahsis etti. Para toplayarak yapmadık; herkes nereyi yapmak istiyorsa orayı yaptı” diye konuştu. Mimarın projesine göre caminin ihtiyaçlarını karşılayan yardımseverlerin saçaklara 22 bin TL, pencere ve kasalara 38 bin TL harcadığını, taşların ve döşemelerin ise fabrikalar tarafından bağışlandığını söyleyen Özgünay, ortada bir para olmadığını ancak tüm masraflar toplandığında camiye 1 trilyonu geçen bir para harcandığını ifade etti. Özgünay, caminin yapımında yardımcı olan herkese teşekkür ederek “Çok güzel bir camimiz oldu. Hayırseverlerden camimizin bazı eksik kısımlarının tamamlanması için yardım bekliyoruz. Camimizin tavanı ahşap olacak, kapısı daha yapılmadı ve avizemiz yok. Bu konuda da bize yardımcı olunursa çok seviniriz” dedi.
“CAMİYE YAKIN DİYE EVİNİ SATANLAR OLDU”
2011 yılında inşaatına başladıkları caminin Ramazan ayında bitmesini beklediklerini söyleyen Mukadder Özgünay, Başbakan’ın açılışına katıldığı Hezarfen Camii’nin neredeyse aynısını yapacaklarını belirtti. Özgünay, “Anıtlar Kurulu, müftülük, Büyükşehir, Beykoz Belediyesi ve site halkı projeden çok memnun oldu. Güzel de bir cami yapıyoruz. İddia ediyorum Beykoz’un en güzel camisi olacak. Bu yüzden açılışa Başbakanı da bekliyoruz” diye konuştu. Özgünay, camiye muhalefet eden site halkının da artık alıştığını ancak camiye yakın evi olanlardan birinin evini sattığını söyledi.
ATATÜRK OLSA YAPTIRMAZDI
Cami projesinin ilk başlarda site yönetimi ve halkı tarafından tepkiyle karşılandığını, hatta cami karşıtı yürüyüş planlandığını anlatan Mukadder Özgünay, muhaliflerin kendisine “Camiye karşı değiliz ancak burada cami istemiyoruz” dediklerini söyledi. “Beni bir keresinde yönetim toplantısına çağırdılar. Anayasa Mahkemesi üyeleri gibi dizilmişler, beni sorguluyorlar. Bir tanesi çıkıp ‘Aaah Atatürk ah. O olsaydı yaptırmazdı bu camiyi’ dedi. Atatürk camiye karşı mıydı?” diyen Özgünay, bu sözler üzerine çok sinirlendiğini ve halkın Atatürk’ü din düşmanı olarak algılamasının sebebinin bu düşünce olduğunu söylüyor. Atatürk’ü silah olarak kullanan bu zihniyetin kendisini de sorguya çektiğini söyleyen Mukadder Özgünay’ın eşi Fuat Özgünay da kendisine “Ezan beni rahatsız eder, uykumu kaçırır. Ben dinsizim” diyen bir site sakinine “O zaman ölünce musallayı boş yere işgal etme” dediğini söyledi. Fuat Özgünay ayrıca sitede yeri bulunan sağlık ocağının da yapılmasına karşı çıkıldığını, gerekçe olarak ise gecekondulardan buraya gelenlerin site sakinlerini rahatsız edecek olmasının gösterildiğini söyledi.