Bırakın kitap okumayı, gazete okuyan bile çok az ülkemizde. Gazetelerin promosyon dağıttığı dönemlerde, apartmanların merdiven boşluklarında, sadece kuponu kesilmiş pırıl pırıl gazete istiflerini görebilirdiniz. Bir de, özellikle ortaöğrenimde, çocuklara ödev olarak kitap okutup onun özetini isteyen öğretmenler vardı geçmişte. Öğrencinin kafasında bunun anlamı "kitap okuma cezası" idi. Yani kitap okumak, o kişiye verilen bir cezaydı. Bu anlayış ne yazık ki ileriki yıllarda da o bireyin belleğinde süresiz olarak kalıyor. Aileler de çoğunlukla az eğitimli olduğundan, bu zincir bir türlü kırılamıyor.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?