Yolsuzlukları Avrupa’ya taşıdı! Brüksel’de yalan rüzgarı
CHP’nin emanetçi başkanı Özgür Özel, yolsuzluktan tutuklu eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na diyet borcunu ödemek için önüne geleni tehdit etmeyi sürdürüyor. Avrupa ülkelerini Türkiye karşısında sus-pus kalmakla suçlayan Özel, seçim zamanlarında rozet taktıkları başörtülülere üniversiteleri dar ettikleri 28 şubat dönemindeki kirli geçmişini unutarak gaf üstüne gaf yaptı.
Türkiye’nin iç cephesini güçlendirmesinden duyduğu rahatsızlığı gizleme gereği görmeyen Özgür Özel, geçmişte ortaklık yaptığı partiler de dahil her kesimin CHP’nin yaptığı yolsuzluklara göz yummasını, hatta sahiplenmesini istiyor.
YOLSUZLUKLARI BRÜKSEL’DE SAVUNDU
Yargının verdiği kararları sindiremeyen Özel, CHP’li belediyelerdeki yolsuzlukların üzerini örtmek için yurt içinde başlattığı mitingleri yurt dışına da taşıdı. İlk mitingini Brüksel’de gerçekleştiren Özel’in hedefinde, yolsuzluklara ortaklık yapmak istemeyen Avrupa ülkeleri de vardı.
Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye’nin karşısında sus-pus olduğunu söyleyerek rahatsızlığını dile getiren Özel, “Olanları kaydediyoruz” derken başörtüsü konusunda da büyük bir gafa imza attı.
BAŞÖRTÜSÜ YASAKLARI CHP’NİN ESERİ DEĞİL MİYDİ?
Cunta heveslilerinin yargıçlara brifing vermesini alkışlayan, başörtülü kızları üniversiteye alınmaması için AYM’ye koşan, üniversitelerde ikna odası kuranları CHP’de milletvekili yapan CHP’nin kirli geçmişini hatırlamayan Özel, başörtüsü yasakları nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan başvuruları diline dolayarak, “Erdoğan başörtüsü sorunu varken AİHM kapısındaydı, o gün ona helal olan bugün bize haram olamaz” diyerek, aralarında Ekrem İmamoğlu gibi yolsuzluktan ve Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ gibi terörden tutuklu zanlılarla CHP’nin silindir gibi üzerinden geçtiği başörtüsü mağdurlarıyla aynı kefeye koydu.
EKREM DE HÜCRESİNDEN SEYRETTİ
Brüksel’deki mitingi hücresinden ‘canlı’ olarak izleyen Ekrem İmamoğlu ise, gönderdiği mektupta kendisinin yolsuzluktan tutuklu olduğunu görmezden gelip, “yoksulluk” edebiyatı yaptı. İmamoğlu mücadelesinin “yoksulluktan bitap düşmüş bir milletin onur mücadelesi” olduğunu savundu.
