• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Yerli sanayimiz korkuttu

Yeniakit Publisher
2013-02-09 22:10:00 - 2013-02-09 22:10:37
Yerli sanayimiz korkuttu

ABD Büyükelçisi Ricciardone’nin içişlerimize yönelik sözlerinin ve ABD Dışişleri’nin elçiye sahip çıkmasının altında yatan sebep, uzun tutukluluk süreleri ve Balyozcuların durumu değil, Türkiye’nin son 10 yılda milli savunmasına verdiği büyük önem. Rakaml

YENER DÖNMEZ/ANKARA
ABD’nin hem Ankara Büyükelçisi hem de Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü aracılığıyla Türkiye’nin içişlerine karışmasının altında “hukuksuzluk endişesi” değil, vesayet rejiminin geriletilmesi ile savunma sanayi kaynaklı kayıplar yatıyor.
SAVUNMA SEKTÖRÜ 10’AR 10’AR BÜYÜYÜNCE...
ABD’nin en büyük sektörü olan, ekonomisini ayakta tutan savunma sanayinin yıllarca önde gelen müşterilerinden özelliğini koruyan Türkiye’nin son yıllarda yerli savunma imkanlarını geliştirmesi de tepkilerin bir diğer sebebini oluşturuyor. Türkiye’nin peş peşe; insansız hava araçları, izleme ve dinleme sistemleri, lazer güdümlü yerli füzeleri, yerli savunma yazılımları ve teröre karşı özel taktikleri kolaylaştıran teknolojileri hayata geçirmesi Washington’un tepkisini çekiyor. Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın verilerine göre Türkiye son 10 yılda savunma ilgili pek çok veride en az 10 katlık artışlara imza attı. Rakamlara göre, Türk savunma sanayi sektörü, 2011 yılında 4 milyar 380 milyon 884 bin 735 dolarlık ciro gerçekleştirdi. Bu rakam 2006 yılında sadece 1 milyar 855 milyon dolardı. Yine Türkiye önceki yıl 81 milyar 89 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirirken bu rakam 2004 yılında 196 milyon dolar, 2005’te 337, 2006’da 352, 2007’de 420, 2008’de 576, 2009’da 670 ve 2010’da da 634 milyon doları buldu. Sürekli bilimsel araştırmalarla özgün projeleri hayata geçiren Türk savunma sanayi, 2011 yılında 220 milyon doları öz kaynaklarından olmak üzere toplam 672,1 milyon dolar Ar-Ge harcaması gerçekleştirdi. Böylece, 2002 yılında 50 milyon doları bile bulmayan Ar-Ge harcamaları 10 yıl içerisinde yaklaşık 12 kat arttı.
TSK’DAKİ YERLİ SANAYİ ORANI
YÜZDE 100 ARTTI
Türk savunma sanayindeki bütün bu olumlu gelişmeler, Silahlı Kuvvetler’in envanterinin giderek daha fazla yerli üründen oluşması sonucunu doğurdu. SSM’nin verilerine göre, 2003 yılında yüzde 25 olan TSK’nın ihtiyaçlarını yurtiçinden karşılama oranı, 2006’da yüzde 36,7’ye, 2008’de yüzde 44,2’ye, 2010’da yüzde 52,1’e ve önceki yıl da yüzde 54’e ulaştı. Müsteşarlığın, konuyla ilgili bilgi notunda, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin modernizasyon harcaması 2011 yılı itibariyle 3,38 milyar dolar olarak gerçekleşmiş; söz konusu miktarın yüzde 54,04’ü yerli savunma sanayimiz eliyle karşılanmıştır. SSM 2007-2011 Stratejik Planı’nda 2010 yılı için yüzde 50 YİKO (TSK ihtiyaçlarının Yurtiçinden Karşılanma Oranı) hedefi konulmuş olup, bu rakama ulaşılmış olması memnuniyetle karşılanmaktadır” denildi.
“MESELE HUKUKSAL DEĞİL DUYGUSAL”
ABD Büyükelçisi ve Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün son çıkışını Akit’e değerlendiren emekli Askeri Savcı Faik Tarımcıoğlu meselenin hukuksal değil duygusal olduğunu söyledi.
“DARBEYLE YARGILANANLAR
AMERİKAN İŞBİRLİKÇİSİ”
Tarımcıoğlu, Türkiye’deki bütün darbelerin arkasında Amerika ve yerli işbirlikçilerin olduğunu belirterek, “Şu an darbe davalarında yargılananlar Amerika’nın işbirlikçisi olan kişilerdir. Amerikan Büyükelçisi o yüzden onları korumaya çalışıyor. Amerika her zaman hükümete karşı, ‘askerle oturup konuşuruz’ demek istiyor. Ama köprünün altından çok sular geçti. Bundan sonra devleti yönetecek sivil iktidar, hükmeden taraf olacak. Bununla beraber vesayet çok azalmakla birlikte tamamen bitmiş değil” dedi.
“İSRAİL’İ KORUMAK İÇİN
MÜDAHALE YAPTIK”
Tarımcıoğlu şöyle devam etti: “Öte yandan Çevik Bir’in 28 Şubat’tan sonra Amerikan dergisine söylediği, ‘Biz Postmodern darbeyi İsrail’i korumak için yaptık’ sözleri, bunların Amerika ve İsrail ile olan ilişkilerini gözler önüne seriyor.”
ABD’NİN HOŞLANMADIĞI TABLO
 Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın 2011 Yılı Faaliyet Raporu, sektörde son yıllarda alınan mesafeleri, yerli üretimde gerçekleştirilen başarıları gözler önüne seriyor. Raporda, savunma sanayi sektöründeki belli başlı gelişmelere ilişkin şu değerlendirmelere yer veriliyor: “2011 yılı itibariyle Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nda toplam bedeli 27 Milyar Doları bulan modernizasyon projesi yürürlükte olup, bu projelerin yüzde 90’ı ülkemiz sanayinin katılımıyla hayata geçirilmiştir. Bu projeler kapsamında yüksek teknoloji içeren sistemlerin üretimleri başarıyla devam etmektedir. Söz konusu sistemler arasında yer alan ANKA Türk İnsansız Hava Aracı’nın tasarım ve prototip imalatı tamamlanmış olup ilk uçuşu gerçekleştirilmiştir. ANKA projesi ile bu kategoride insansız hava aracı geliştirebilen üçüncü ülke konumuna gelmiş bulunuyoruz. ALTAY Milli Tankının ön tasarımı tamamlanmış olup, bütün alt sistemleri ile ilk defa ülkemizde modern bir tankın üretimine önümüzdeki yıllarda başlanması planlanmaktadır. Türkiye’nin ilk milli korvet savaş gemisi olan MİLGEM, tamamen ülkemizde tasarlanarak inşa edilmiş ve prototipi 2011 yılında Bahriyemize teslim edilmiş olup ikinci geminin üretimi devam etmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyacı olan bütün gemiler, artık ülkemizde inşa edilebilmektedir. Bu kapsamda, Yeni Tip Karakol Botları, Sahil Güvenlik Arama Kurtarma Gemisi ve Süratli Amfibi Gemiler denize indirilerek seyir denemelerine ve göreve başlamışlardır. ATAK Helikopteri’nin tasarım ve prototip çalışmaları tamamlanmış olup uçuş testlerine 2011 yılı içerisinde başlanılmıştır. 2012 yılında sistemlerin ilk parti teslimatına başlanacaktır. Seyyar Yüzücü Hücum Köprüsü projesinde ilk teslimat Eylül 2011’de gerçekleştirilmiştir. KİRPİ Mayına Karşı Korumalı Aracın teslimatları devam etmekte olup, 2012’de teslimatların tamamlanması planlanmaktadır. Türk savunma sanayii şirketleri; dünya ülkelerine zırhlı araçlar, hava savunma sistemleri, roket sistemleri, simülatörler, sahil güvenlik gemileri, askeri haberleşme sistemleri, komuta kontrol sistemleri ve yazılımları ihraç edebilir hale gelmişlerdir. Bununla birlikte, savunma sanayimiz ülke sanayi ve teknoloji tabanı ile entegre olma yönünde önemli mesafeler kat etmiş olup, yüzlerce KOBİ şirketimiz savunma sanayine üretim yapabilir standartlara ulaşmıştır. Üniversite ve araştırma enstitülerimizdeki Ar-Ge potansiyeli de büyük oranda hayata geçirilmiştir. Önümüzdeki beş yıllık planlama dönemi sonunda toplam Savunma ve Havacılık Sektör Cirosu’nun 8 milyar dolara, toplam Savunma ve Havacılık Sektör İhracatı’nın ise 2 milyar dolara ulaşması hedeflenmektedir. 2007-2011 dönemine ait Stratejik Plan’da yer alan ‘Özgün Çözüm Üreten Savunma Sanayi’ne kavuşmak yönündeki amaç büyük ölçüde gerçekleşmiştir.”

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23