“Suriye’de yüzbinlerce kişi kuşatma altında, onları öldürmek için uygulanan aç bırakma stratejisi nedeniyle ekmek ve sudan mahrum. Suriye genelinde sınırsız insani erişim sağlanmalıdır. Yardımları engelleyenlerden de hesap sorulmalıdır” diyen bakan Davutoğlu, BM’nin acil olarak öncü rol üstlenmesini istedi.
MÜNİH - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Cenevre’de yapılan Suriye barış görüşmelerinde Esad rejiminin insani konular ve siyasi geçiş süreci için adım atmamasını eleştirerek, Birleşmiş Milletler’i (BM) harekete geçmeye çağırdı ve “Suriye’de yüzbinlerce kişi kuşatma altında, onları öldürmek için uygulanan aç bırakma stratejisi nedeniyle ekmek ve sudan mahrum” dedi.
Davutoğlu, 50. Münih Güvenlik Konferansı’nda, Ortadoğu konulu panelde konuşma yaptı.
BM’nin Suriye konusunda öncü rol üstlenmesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, ilk olarak insani yardımların ulaştırılması için “sınırsız insani erişim” öngören bağlayıcı bir karar alınması, yardımları engelleyenlerden hesap sorulması gerektiğini vurguladı.
İkinci olarak, rejimin elindeki kimyasal silahların ne kadarını teslim ettiğinin açıklığa kavuşturulması gerektiğini kaydeden Davutoğlu, “Kimyasal silahlar, nükleer silahlar kadar büyük tehlike oluşturmakta, kullanılmaları insanlığa karşı suç teşkil etmektedir. Buna bir son verilmelidir. Bu konuda hepimiz, tüm liderler sorumluluk taşıyoruz ve tarihe hesap vereceğiz” dedi.
BM’nin üçüncü olarak, siyasi çözüm konusunda harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, “Cenevre-1 kararları, mutlaka BM Güvenlik Konseyi kararı haline gelmelidir. Bu şekilde rejimin, geçiş yönetimi kurulmasından kaçması engellenmelidir” diye konuştu.
“Bahar mı, yaz mı önemli değil”
Münih Güvenlik Konferansı’ndaki panelin başlığının Arap Baharı’na atıfla “Ortadoğu’da sırada hangi mevsim var?” olduğunu anımsatan Davutoğlu, gerçekleri anlamak için yalnızca salonlarda tartışma yapmanın yeterli olmadığını, Suriyeli mültecilerin kaldığı kamplara, Yermuk’a gitmek gerektiğini kaydetti. Davutoğlu, “Açlıktan ölmek üzere olan insanları anlamamız gerekiyor. Bugün bahar mı, yaz mı önemli değil. Suriye’deki insanlar için Scud füzeleriyle, kimyasal silahlarla, aç bırakma stratejisiyle ölüme terkedilen insanlar için, herhangi bir mevsim yok.
Onlar için mevsim yok, güneş yok, yağmur yok. Sadece ölümü bekleyiş var. Bugünün temel konusu budur” şeklinde konuştu. “Bugün üç tehdit var. Aşırılık, mezhepçilik ve etnik-milliyetçilik ile kimyasal ya da nükleer kitle imha silahları. Her üçüyle ilgili olarak önümüzde büyük riskler var” diyen Davutoğlu, bu tehditlerin yalnızca bölge ülkelerini değil, tüm dünya için tehlike oluşturduğunu vurguladı.
IŞİD’İ NEDEN VURDUK
Aşırılıkların, terörizmin yükselmesinin herkes için tehdit olduğunu vurgulayan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, IŞİD’e ait bir konvoyu vurmak zorunda kaldı. Bugüne kadar Suriye’de olan herhangi bir duruma müdahale etmemek için çok temkinli davrandık ama tehdit bize doğru yaklaşıyor. Bu yaşananların sorumlusu kimdir? Bunun sorumlusu Beşşar Esed rejimidir. Çünkü böyle bir boşluğu, böyle bir belayı onlar oluşturmuştur.”