28 Şubat sürecinde dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener’e, “O kadını yağlı kazığa oturturuz” tehdidinde bulunduğunu itiraf eden emekli Korg. Çetin Saner, “Ayıp etmişim, kendisinden özür dilerim” dedi
O SUNUMUN KAYBOLMASI SANER’İ BİLE ŞAŞIRTTI
Dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener’e yönelik savurduğu “O kadını yağlı kazığa oturturuz” tehdidi hatırlatan Üye Hakim Hakan Oruç, sanık Çetin Saner’e “Sizin konumuzdaki bir insan böyle bir sözü nasıl söyleyebilir? O dönemdeki psikolojik ortam nasıl bir ortamdı? Askerle siyasiler arasında bu kadar mı bir gerilim vardı?” sorusunu yöneltti. O süreçte polislerin TSK mensuplarını takip ettiğini, sivil polislerin İzmir’deki bir üsse ve Ankara’daki radar üssüne girmeye çalıştığını öne süren Saner, Akşener’e küfrettiğini itiraf ederek, “İçişleri Bakanı müsteşarıyla bir araya geldik. Aramızda polislerle ilgili bir konuşma geçti. Akşener’e bu şekilde bir şey söyledim. Tamam ayıp etmişim. Yakışmamıştır bana. Bundan hicap duyuyorum. Kendisinden özür dilerim. Bunun hükümeti istifaya zorlamakla ilgisi yoktur. Ben kibar bir İstanbul çocuğuyum” dedi. Oruç’un o dönem emrinde çalışan sanık emekli Org. Fezvi Türkeri’nin 28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısında yaptığı, ancak kayıp olan irtica konulu sunumun nerede olması gerektiğine ilişkin sorusuna ise Saner, “Aşağı yukarı 30’a yakın toplantıya katıldım. Konuşmaların hepsi kayda alınıyor. Orada sekreterleri var. Bunlar saklanmış o niye saklanmamış? Olacak şey değil. Buna inanmak istemiyorum. Kürsüde verilen brifing yok kayıtlarda” cevabını verdi. Duruşma savcısı Kemal Çetin, emekli Korg. Saner’e yargı mensuplarına verilen brifingde darbelere dayanak yapılan 35. maddenin hakim ve savcılara ne amaçla hatırlatıldığını sordu. Saner cevaben “Ufak bir hatırlatma. Herhangi bir kasıt yoktur” dedi.
BAŞKANA İSYAN: SORU SORMAYA ÇEKİNİR HALE GELDİM
Diğer taraftan Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal’ın, sanık Çetin Saner’e birtakım sorular yönelten müşteki avukatı Muhammed Emin Özkan’a müdahalede bulunması tartışmalara sebep oldu. Yargı brifingine katılan dönemin DGM Başkanı emekli hakim Orhan Karadeniz’in dinlenmesi gerektiğini söylediği için kendisine “Onu siz dinleyin” diyen Başkan Köksal’a tepki gösteren Av. Özkan, “Saygısızlık yapmamaya çalışıyorum, saygı da bekliyorum. Soru sormaya çekinir hale geldim. Yasalara göre doğrudan soru sorma hakkımı kullanıyorum. Kullandırmayacaksınız söyleyin efendim” şeklinde konuştu.
ÇİLLER HAKKINDAKİ KAMPANYAYI DOĞRULADI
Tutuksuz sanık dönemin Genelkurmay Lojistik Başkanı emekli Korgeneral Kamuran Orhon, yasalar dışında hiçbir faaliyette bulunmadığını savundu. Kürsüye gelen dönemin MEBS Başkanı emekli Oramiral Hayri Bülent Alpkaya da BÇG’de kendisine görev verilmediğini iddia ederek, “Bırakınız şüpheli, tanık olarak dahi yeterli bilgi sahibi değildim” diye konuştu. Ancak Alpkaya, BÇG’nin Genelkurmay Başkanı’nın emriyle kurulduğunu bildiğini söyledi. Mesut Yılmaz’a “Şerefsiz onbaşı” dediği için Tansu Çiller hakkında hazırlanan Kampanya Kontrol Formu’nda imzasının bulunmasına ilişkin sanık Alpkaya, söz konusu kampanyanın dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Güven Erkaya’nın emriyle yapıldığını, kampanyanın kendi inisiyatifiyle yapılmadığını, sadece komutanın emrini bağlılarına imzasıyla bildirdiğini dile getirdi.
MÜŞTEKİ AVUKATININ FERYADI!
Sanık Oramiral Alpkaya’ya yönelttiği soruyu yorum içerdiği gerekçesiyle engelleyen Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal’a sert çıkan müşteki avukatı Yunus Akyol, “Sayın Başkan, bu yargılama burada bitmeyecek. Yargıtay aşaması da olacak. Bizim de değerlendirmelerimiz, iddia ve ithamlarımız olacak. Şu anda almamız gereken cevaplarla ilgili söyleyeceğimiz şeyler olacak. Yasal haklarımız kısıtlanıyor. Gördüğümüz kadarıyla saygıdeğer bir şekilde sanık haklarını çok geniş kullandırıyorsunuz. Benzer hassasiyeti müşteki hakları konusunda da göstermenizi dileriz. Bizim değerlendirmemizi de alırsanız iyi olur” ifadelerini kullandı. Sanık Kamuran Orhon’u sağlık sebeplerinden dolayı duruşmalardan vareste tutulmasına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı bugüne bıraktı.