AK Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar, Hz. Nuh’un şehri Şırnak’ta uzun yıllar sistemli bir şekilde halkın inancına yönelik saldırılar gerçekleştirilip, terör üssü yapıldığını söyledi. Nuh Peygamberin, büyük alimlerin bulunduğu bir bölgenin olumsuz insanların hüküm sürdüğü bir yer haline getirildiğini söyleyen Dindar, bunda Şırnak’ın hak ettiği hizmetleri alamamasının ve devlet namına halka yapılan zulümlerin etkili olduğuna dikkat çekti. Bölge halkının inancına sistemli bir saldırı yapıldığını vurgulayan Dindar, büyük şehirlere göçe zorlanan ailelerin örf, adet ve inançlarının zedelendiğini ifade etti. Bu aile bireylerin büyük kısmının büyük şehirlerde heba olup gittiğini söyleyen Dindar, inançlarının da büyük yara aldığını kaydetti.
Bölgede artık maddiyatın maneviyatın önüne geçtiğine dikkat çeken Dindar, bölgeye maddi hizmetlerin yanı sıra manevi hizmetleri de götürerek bu yaraların hızla iyileştirileceğini ifade etti. Dindar, bölgede baskıların bitmesi halinde insanların Hz. İbrahim (AS) için Urfa’ya gittikleri gibi Hz. Nuh’un (AS) yaşadığı yerleri görmek için Şırnak ve Cizre’ye akın edeceğini kaydetti.
ŞIRNAK, CİZRE HZ. NUH’UN ŞEHRİ
Gazetemize açıklamalarda bulunan Dindar, Şırnak’ın Hz. Nuh’tan (AS) kalma bir şehir olduğuna dikkat çekerek, Şırnak’ın adının şehri Nuh anlamına geldiğine ifade etti. Şırnak ve Cizre’de Hz. Nuh, oğulları ve torunlarına ait birçok belde ismi bulunduğunu hatırlatan Dindar, Şırnak’ın büyük alimlerin, şeyhlerin, evliyaların şehri olduğuna vurgu yaptı.
Hz. Nuh’un makamının da Şırnak’ın Cizre ilçesinde bulunduğunu ifade eden Dindar, Cizre’nin Nuh tufanının ardından kurulan ilk yerleşim yeri olduğunu dile getirdi. Nuh Peygamberin, büyük âlimlerin bulunduğu bir bölgenin olumsuz insanların hüküm sürdüğü bir yer haline geldiğine dikkat çeken Dindar, bunda Şırnak’ın hak ettiği hizmetleri alamamasının ve devlet namına halka yapılan zulümlerin etkili olduğuna dikkat çekti. Dindar, Şırnak’ta son 30 yılda 2038 kişinin şehid olduğunu ifade etti.
“HALKIN TALEPLERİNİ KARŞILAMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Bölgede daha önce sadece OHAL’in kaldırılmasının istendiğini hatırlatan Dindar, şimdi ise isteklerin farklılaştığını kaydetti. 1999 yılında Cizre’de belediye başkanı iken Kürtçe konuştuğu için görevden alındığını hatırlatan Dindar, bu nedenle DGM’lerde yargılandığını vurguladı. Okullarda artık Kürtçe’nin serbest olduğunu, üniversitelerde Kürtçe kürsülerin kurulduğunu hatırlatan Dindar, karşılığı alınsa da alınmasa da bu hizmetlerin devam edeceğini kaydetti. Dindar, halkın talep ve ihtiyaçlarına kulak verip, bunları karşılayacaklarını ifade etti.
BASKILAR BİTERSE, İNSANLIK ATALARI NUH’A KOŞACAK
Bölgedeki sisli havanın dağılmasının ardından insanların ataları Nuh’un yaşadığı yerleri görmek için Şırnak ve Cizre’ye geleceğini belirten Dindar, “Nasıl Urfa Halirürrahman’a yerli ve yabancı turistler akın ediyor, yakın bir gelecekte de Şırnak’a böyle ziyaretler akın edecek. Hz. Nuh’un ilk kurduğu köy Seksenler ve Cema köyleri ile Dicle kenarına kurduğu ilk şehir olan Cizre surlarıyla her şeyiyle mevcuttur. Uydudan çekilen görüntülerde Cizre’nin Hz. Nuh’un gemisine benzer bir surla çevrildiği görülüyor. İnsanlar dünyaya Cizre’den dağılmıştır. Hz. Nuh’un oğul ve torunlarının isimleri hâlâ verildikleri bölgede muhafaza ediliyor” diye konuştu.
Şırnak’ın diğer illerin kavuştuğu rahatlığa kavuşamadığını belirten Dindar, bunun sağlandığında, ile gelen turist sayısının artacağını kaydetti.
HALKIN İNANCINA SİSTEMLİ SALDIRILAR YAPILDI
Bölge halkının inancına sistemli bir saldırı yapıldığını vurgulayan Dindar, Doğu’da 5 bine yakın köyün yıkıldığına dikkat çekti. Bu ailelerin metropollere göç etmek zorunda kaldığını hatırlatan Dindar, “Bu insanlar daha önce hiç gitmedikleri, bilmedikleri yerlere gitmek zorunda bırakıldılar. Kalifiye eleman olmadıkları için de perme perişan oldular. Köyde ağa iken orada ırgat oldular. Ne iş bulabildilerse ailecek çalışmak zorunda kaldılar. Şehir hayatına da adapte olana kadar da baya kayıplar verdiler. Bu insanların örfleri, adetleri, inançları zedelendi. Helal haram dinlemeksizin ihtiyaçlarını gidermeye baktılar. Kim eve daha çok para getirirse onun sözü dinlenir oldu” dedi. Bu aile bireylerin büyük kısmının büyük şehirlerde heba olup gittiğini söyleyen Dindar, inançlarının da büyük yara aldığını kaydetti.
MADDİYATI, MENEVİYATIN ÖNÜNE GEÇİRDİLER
Köye dönüş projesiyle metropollerde heba olan aileleri yeniden topraklarına döndürmeye çalıştıklarını belirten Dindar, bölgede yaraların sarılmasına dönük çalışmaların kesintisiz süreceğini belirtti. AK Parti döneminde yapılan büyük hizmetlerin karşılığının hemen alınmamasının arkasında yapılan bu zulümlerin etkili olduğunu vurgulayan Dindar, yollar, hastaneler, havaalanlarının yapıldığını, üniversite kurulduğunu kaydetti. Cizre’de şu an tinerci bulunduğunu, kardeşin kardeşi öldürdüğünü hatırlatan Dindar, maddiyatın maneviyatın önüne geçtiğini bildirdi. İnsanların bölgede ‘ne yaparsan yap senden memnun olmayacağım’ gibi bir kalıba sokulduğunu hatırlatan Dindar, bunun son 30 yılın birikimi olduğuna dikkat çekti.
ÖRGÜT YATIRIMLARI ENGELLİYOR
Şırnak’ın cazibe merkezi yapılabileceğini dile getiren Dindar, bölgeye devlet tarafından yapılacak yatırımların engellendiğini kaydetti. Böyle devam ederse ileride halkın isteği ile örgütün isteğinin ayrılacağını belirten Dindar, halkın artık kavga ve gürültüden uzak bir hayat istediğine dikkat çekti.
“İNANÇ BÖLGEDE GELİŞİRSE, BU PROBLEMLER ÇABUK ÇÖZÜLÜR”
Halkın rahat bırakılmasını isteyen Dindar, halkın demokrasi istediğini, diline ve dinine ilişilmemesini talep ettiğini kaydetti. Bu kadar sıkıntıların ardından bu güzellikleri gören halkın örgüt istese de geri adım atmayacağının altını çizen Dindar, “Allah’ımız bir, kıblemiz bir, Kâbemiz bir, peygamberimiz bir, aynı anne babanın çocuklarıyız ve birçok ortak noktamız var. Onun için bu birlikteliğe önem vermeliyiz. İnanç bölgede gelişirse, bu problemler daha çabuk çözülür. Bu nedenle memleketimizi inançtan uzak tutmaya çalıştılar. Maddi hizmetlerin yanı sıra manevi hizmetleri de oraya götürdüğümüzde bu harç tamamlanmış olur” dedi.
İnanç mefhumunun bölgedeki insanlar için halen referans olduğunu hatırlatan Dindar, atanan bir yetkilinin iyi olup olmadığının onun cumada görülmesiyle ilişkilendirildiğine dikkat çekti.
