“Biz Hacda manevi havadan etkilenerek, toplumda olgunlaşan bu ortamda da bunu devam ettirme kararı aldık. İnşallah bu kararımız hayırlı olur.”
Dalbudak, şöyle devam etti: “Geçen yıl hac görevinden döndükten sonra da uygulama noktasında keşke dedim ama bunu hayata geçirecek ortam müsait olmadığından böyle bir girişimde bulunamıyorsunuz. Ancak bu sene nasip oldu, ortam uygundu. Demokratikleşme paketiyle birlikte kamuda bir sıkıntı kalmadı. İnancımız gereği ve kendimizi böyle çok daha rahat, çok daha özgür hissedeceğimiz için, inandığımız gibi yaşamak konusunda bu özgürlüğe sahip olduğumuz için bu şekilde devam etme kararı aldık. Tabii bu şu demek değil, her hacca giden illa ki dönüşünde kapanmalıdır ya da başka türlü farklı çıkarımlar çıkmasın söylediklerimden. Çünkü normal hayatında, gündelik hayatında da benzer kararlar almış insanlar vardır elbette. Ama biz oradaki manevi havadan etkilenerek, toplumda olgunlaşan bu ortamda da bunu devam ettirme kararı aldık. İnşallah bu kararımız hayırlı olur... Bu ülkede herkes insanca, özgür bir şekilde yaşamalı, kendini nasıl rahat hissediyorsa o şekilde giyinmeli” şeklindeki bakış açısı, tarzı ve duruşunun artık bütün toplumda hakim olduğunu dile getiren Dalbudak, “Dolayısıyla bundan sonra inşallah bu tür şeyler yaşanmayacaktır. Türkiye’nin en önemli kurumu, en yetkin kurumu TBMM’de bu iş çözümlendikten sonra artık bir daha bu tür şeylerin yaşanmayacağını düşünüyoruz.”