• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

O karara tepki yağıyor

Yeniakit Publisher
2013-07-23 22:06:06 - 2013-07-23 22:07:04
O karara tepki yağıyor

Cuma dergisindeki eleştiriyi ‘suç’ sayıp, Leman’daki ‘kene’li hakareti, ‘eleştiri’ kabul eden Hakim Kenan Altıparmak’ın çifte standartlı kararlarına hukukçulardan tepki yağıyor.

KENAN KIRAN / HÜSEYİN KULAOĞLU
Leman dergisinin Başbakan Erdoğan’ı kapak karikatüründe ‘kene’ye benzetmesini ‘eleştiri sınırları içinde’ sayan Hakim Kenan Altıparmak’ın; 2003’te, siyasi açıklamalar yapan 3 generali, iskambil kağıtları eşliğinde sunan Cuma dergisini 90 bin TL tazminat ödemeye mahkûm etmesi kamuoyunda tepkiyle karşılandı.
“DÂVÂLAR HEMEN HEMEN AYNI,
HÂKİM AYNI KARAR FARKLI”
Özgür-Der Genel Sekreteri Musa Üzer, Leman ve Cuma dergisine açılan davanın hemen hemen aynı olduğunu, hakimin aynı olduğunu ancak kararının farklı olduğunu belirterek, “Bu durum yargıda keyfiliğin göstergesidir. Hukukun en temel standartlarından yoksunluk bu tür çifte standartlı kararlara imza attırıyor” dedi.
Yargı, medya, kültür-sanat üçgeninde adeta bir hegemonya oluşturmuş olan ulusalcı ve sol-sosyalist çevrelerin tahammülsüzlüklerine dikkat çeken Musa Üzer, “Sahip oldukları imkanları örgütlü bir şekilde kullanan bu güçler, istedikleri gibi herkese hakaret etme özgürlüğüne sahip olduklarını düşünüyorlar. Bu bazen karşıtı oldukları siyasal çevrenin temsilcisine şeklinde tezahür ediyor bazen de İslam ve Müslümanların değerlerine, sembollerine hakaret şeklinde. İlişkili oldukları yargı unsurları tarafından korunup kollanan söz konusu çevreler, hasbelkader sövgü ve hakaretleri cezalandırıldığında ise hegemonik güçleri sayesinde düşünce özgürlüğünün cezalandırıldığı propagandasını etkili bir şekilde yapabilmekteler” diye konuştu.
“SİSTEMATİK YALANA, HAKARETE,
SÖVGÜYE BAŞVURDULAR”
Üzer; siyasal iktidarları eleştirmek ya da muhalif bir duruş sergilemenin herkesin en tabi hakkı olduğunu, sistematik yalana, hakarete, sövgüye başvurmanın muhalefet yapmak olmadığını söyledi. Üzer, “Gezi Parkı olaylarında da aynı şey geçerli. Başbakana en ağır küfürlerin yazıldığı dövizlerin ellerde taşınması, slogan halinde ana-avrat küfür edilmesi, aynı şekilde duvarlara insanın okurken utandığı küfürlerin yazılmasına şahit olduk. Bu olaylar siyasal boyuttan önce çok ciddi bir ahlaki seviyesizlikle muhatap olduğumuzu ve her şeyden önce buna karşı çıkılması gerektiğini göstermektedir” şeklinde konuştu.
YASAL DÜZENLEME ŞART
Avukat Mehmet Alagöz ise, hakimlerin takdir yetkisini keyfi kullanmalarının engellenmesi gerektiğini söyledi. Alagöz, “Özellikle dini değerlere ve dindarlara yapılan hakaretler eleştiri olarak değerlendirilirken dindar kesimin yaptığı eleştiriler ise hakaret suçu ile cezalandırılmaktadır” dedi.
“KARARIN, YARGITAY HUKUK GENEL
KURULU’NCA DA BOZULACAĞINA İNANMAKTAYIM”
“Akit gazetesinde yer alan habere konu resimleri pek çok kişiye sorarsanız Cuma dergisinde yer alan resmi tamamen eleştiri olarak değerlendirir. Leman dergisinde Başbakan’ı kan emici bir hayvana, keneye benzeten karikatürü ise Başbakana hakaret olarak değerlendirebilir ve onur kırıcı bulabilirler” diyen Mehmet Alagöz, şunları söyledi:
“Burada mahkeme hakiminin yapması gereken de kendi kişisel görüşü veya kanaati değil toplumun genel vicdani kanaati olmalıdır. Burada en acı taraf aynı hakimin birbirine emsal olan kararlarda muhatabın kimliğine göre farklı kararlar vermekten kaçınmamasıdır. Oysa hakim; yargılanan kişilerin kimliğine, inancına, dünya görüşüne değil davaya konu hususların hukuka uygun olup olmadığına bakmalı, hukuka aykırılıkları ortadan kaldırmaya çalışmalıdır. Bu kararın Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca da bozulacağına ve hukuka uygun bir karar verileceğine inanmaktayım.”
“TAZMİNAT OLAYLARI, HÂKİMLERİN
TAKDİRİNE VE KANAATİNE KALMIŞ”
Alagöz, Cuma dergisi hakkındaki kararda tazminat miktarının da tartışmalı olduğunu belirterek, “Manevi tazminat oranlarına hükmedilirken tamamen hakimlerin takdirine ve kanaatine göre karar verilmektedir. Kime göre 90.000 TL veya 5.000 TL olacağının objektif kıstasları belli değildir. Bu da keyfiliği getirmekte, devletin en tepesindeki kişilere hakaretlere çok cüzi rakamlara hükmedilirken bir başkasına hakarette ise çok daha ağır tazminat oranlarına hükmedilebilmektedir. Bu tür durumlar da hukuk devletine aykırı olup sınırların belirlenmesi gerekir” dedi.
“ACİLEN YASAL DÜZENLEME YAPILMALI”
Alagöz, “Hakimlerin kendi kişisel görüşlerine göre verdikleri keyfi kararların önlenmesi ve takdir yetkilerini kötüye kullanmamaları için acilen yasal düzenlemeler yapılmalı, etkin denetim mekanizmaları getirilmeli ve Hakimlerin yetkilerinin sınırları belirlenmeli, keyfi kararlar veren hakimler hakkında derhal yasal yaptırımlar uygulanmalıdır. Aksi takdirde pek çok hukuka ve hakkaniyete aykırı kararlarla karşı karşıya kalacağımız açıktır” diye konuştu.
ÇEVİK: BEN DE HAKİM BEYİ
KENEYE BENZETEBİLİR MİYİM?..
Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik ise, “Başbakan Erdoğan’ı kapak karikatüründe ‘kene’ye benzetmesini ‘eleştiri sınırları içinde’ sayan hakimi ben de eleştiri sınırları içinde keneye benzetebilir miyim?” dedi.
 “Hakimler bağımsız, tarafsız olur en önemlisi adil olur, siyasetçiye söylenince eleştiri, kendine söylenince hakaret saymazsa o zaman adaletli olunur” diyen Çevik, “Bakalım göreceğiz bana keneye benzetme davası açacak mı? Kene hakaret değilse kene sever hakimleri de keneye benzetmek de suç değildir. Bağımsız hakimlerin en önemli özelliği, cuntanın emriyle karar vermemeleri, insanlığa karşı savaş açan darbecilere onay vermemeleridir.  Çünkü darbeciler hukuku ve Anayasayı ayaklar altına alır.. Darbeciler ilkönce, bağımsız yargıyı kendilerine ilk hedef olarak görür.. Hukuku hiçe sayan darbecilere küçücük eleştiriyi mahkum etmek, hukuku hiçe saymaktır. Bunların cuntacılara, darbecilere karşı çıkmalarını beklemiyoruz. Hali ile, cuntaya karşı çıkan Başbakan’a hakaret edenleri de koruması; çizgisinde ne kadar kararlı olduğunun göstergesidir. Adil olmadığının delilidir” diye konuştu.
TUNA: HAKSIZ BİR KARAR

AK Parti eski Milletvekili ve Hukukçular Derneği Eski Başkanı Avukat Hüsnü Tuna da, Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi Kenan Altıparmak’ın ideolojik ve siyasi düşüncelerine göre karar verdiğini söyledi.
Ankara’daki bu tür hakimlerin kendi ideolojilerine yakın olan konularda lehe, kendi ideolojilerine uzak olan konularda ise aleyhe karar verdiklerinin altını çizen Tuna; “Bu kararlar da, böyle bir düşüncenin yansımasıdır. Leman dergisinin yayınında ifade özgürlüğünü aşan yan var. Haksız bir karar olmuş” dedi.   

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23