Lübnan'da Başbakan Nevvaf Selam, silahların yalnızca devletin elinde bulunması için Lübnan ordusuna yıl sonuna kadar uygulama planı hazırlama talimatı verdiklerini açıkladı.
Lübnan'da Başbakan Nevvaf Selam, silahların yalnızca devletin elinde bulunması için Lübnan ordusuna yıl sonuna kadar uygulama planı hazırlama talimatı verdiklerini açıkladı.
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, salı günü yapılan ve “silahların yalnızca devletin elinde bulunması” konusunun ele alındığı Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Lübnan ordusuna bu hedef doğrultusunda yıl sonuna kadar bir uygulama planı hazırlama görevi verildiğini duyurdu. Selam, ordunun söz konusu planı 31 Ağustos’a kadar Bakanlar Kurulu’na sunması gerektiğini belirtti. Ayrıca hükümetin, 7 Ağustos Perşembe günü Amerikan belgesine ilişkin tartışmayı sürdürme kararı aldığını aktardı.
Selam, Lübnan devletinin Bakanlar Kurulu bildirisine dayanarak 1701 sayılı Birleşmiş Milletler kararını uygulamayı taahhüt ettiğini vurgularken, ülkenin herhangi bir saldırı durumunda meşru müdafaa hakkına sahip olduğunu da sözlerine ekledi.
Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Coseph Aoun başkanlığında Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapıldı. Gündem maddesi olarak, Lübnan’da silahların devletin tekeline alınması konusu yaklaşık üç saat süren bir tartışmayla ele alındı.
Muhabirlerin aktardığına göre, Hizbullah ve Emel Hareketi’ni temsilen kabinede yer alan bakanlar Rakan Nasreddin ve Tamara Zeyn toplantıdan çekildi.
Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, aynı gün öğleden sonra yaptığı açıklamada, “Direniş, Taif Anlaşması’na dayalı Lübnan Anayasası’nın bir parçasıdır; anayasal bir mesele oylamaya sunulamaz, sadece uzlaşı ile ele alınabilir,” dedi. Bu konunun “ulusal güvenlik ve savunma stratejisi” perspektifiyle değerlendirilmesi gereken “misakî ve stratejik” bir mesele olduğunun altını çizdi.
Şeyh Kasım, direnişin, israil saldırılarının sürdüğü bir ortamda dayatılan herhangi bir takvime onay vermeyeceğini ifade etti. Ayrıca, Lübnan devletinin dış baskılarla yüzleşme sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, “Devlet, vatandaşlarını silahsız bırakma planı değil, güvenlik ve egemenliği koruma planları üretmelidir,” dedi.
