Öcalan’ın ‘silah bırakın’ çağrısı umutları artırırken, Doğu ve Güneydoğu’daki Kürt âlimler de çözüm sürecinin başarısı için harekete geçti. AK Partili Selçuk Özdağ ise, “Çözümün reçetesi İslâm” dedi.
EROL METİN - HASAN ÖNAL / ANKARA
Öcalan’ın nevruzda PKK’ya yaptığı “silahları bırakın” çağrısı umutları artırırken, doğudaki Kürt âlimler de çözüm sürecinin başarısı için devreye girdi. Siyasetçiler ve stratejistler de süreçten umutlarını dile getirdiler.
Erzurum Karayazı’da yaşayan bölgenin saygın kanaat önderlerinden melle Selahattin Sürmeli, Akit aracılığıyla önemli mesajlar verdi. Sürece ellerinden gelen katkıyı sağlamaya hazır olduklarını belirten Sürmeli, fitne ateşinin bir an önce sönmesini istediklerini söyledi. Sürmeli, asırlardır Türk ve Kürtleri bir arada tutan temel çimentonun İslâm olduğunu kaydetti. Kürtlerin hiçbir zaman din kardeşlerinden ayrılmayı düşünmediğinin altını çizen Sürmeli, özellikle olumlu geçen nevruz kutlamalarından sonra bölgede bayram havası estiğini ve çözüme olan umutların giderek arttığını anlattı.
“SONU HÜSRANDIR”
Melle Selahattin Sürmeli’nin o çarpıcı mesajları şöyle: “Allah ‘Kardeşleriniz arasında sulhu yapın’ demiştir. Sulh dinimizin bir parçasıdır. ‘Fesatlık, fitnelik katldan daha beterdir’ buyrulmuştur. Her Müslümanın elinden geldiğince bu çözümü desteklemesi lazım. Bu kavgadan kimseye hayır gelmemiş, gelmez de. Kürtler olarak hiçbir zaman ayrılık istemedik, istemiyoruz da. Birlik ve beraberlik istiyoruz. Kardeşlik istiyoruz. Bu ülke bizim. Hiçbir zaman fitneye meydan vermedik, bundan sonra da vermeyiz. Kan dökmenin, can almanın sonu hüsrandır. Bu kavgayı isteyenler daima zarar edeceklerdir. Hem dünyada hem de ahirette. Her iki dünyada da hüsrana uğrarlar. Sebep olan yapan gibidir.
“ÇANAKKALE’DE 2 DEDEM ŞEHİT OLDU”
Artık kan dökülmesin. Bu devlet bizimdir. Çanakkale’de 2 dedem şehit oldu. Türkler ve Kürtler olarak ‘Allah, Allah’ diye düşmana hücum etmişiz. Bu topraklar bizim kanımızla boyandı. Artık burada bir bayram havası esiyor. Herkes büyük bir umut içinde. Tarih Kürtler ve Türklerin kardeşliğinden bahsediyor. Bizim içimizde ırk ayrımı yok. Allah bu süreci hayırlı etsin. Bir daha kan dökülmemesi için her zaman dua ediyoruz. Bu sürece vesile olduğu ve millete faydalı olduğu için her zaman Başbakanımızın duacısıyız.”
ÖZDAĞ: REÇETE İSLÂM
Öte yandan; AK Parti Manisa Milletvekili, Selçuk Özdağ ise, Doğu ile Batı’yı kucaklaştıracak en büyük gücün din olduğuna dikkat çekti. Güneydoğu’nun bir zamanlar İslâm’ın en iyi yaşandığı coğrafya olduğunu hatırlatan Özdağ, geçmişte Kürt meselesinin çözümünde dinin birleştirici, bütünleştirici, etnik farklılıkları törpüleyici yönünün görülemediğini vurguladı. Özdağ, Türkiye’nin elindeki bu reçeteyi değerlendirmesi gerektiğini kaydetti.
“DİN BÜYÜKLERİ BU BÖLGEDEN YETİŞTİ”
Özdağ, Anadolu’yu besleyen birçok tasavvuf adamının bu bölgeden yetiştiğine dikkat çekti. Bölge insanının dinî hayatı baskı altına almaya dönük uygulamalara büyük tepki verdiğini ve bu sebeple büyük kırılmalar yaşandığını aktaran Özdağ, “Türkiye öz elleriyle bizi millet yapan bağı koparmıştır” dedi. Özdağ, 28 Şubat sürecinde bütün Türkiye’de olduğu gibi Güneydoğu’da da dindarların sistemin dışına itildiğini söyledi.
Danimarka’da Hz. Peygamber’i hedef alan karikatürlere karşı en büyük mitingin Güneydoğu’da yapıldığını hatırlatan Özdağ, bölge halkının gönlüne açılan kapının nereden geçtiğinin anlaşılması gerektiğini söyledi.
Devletin Kürt vatandaşlarına güvenmesi gerektiğini ifade eden Özdağ; iş, istihdam ve bölgenin geri kalmışlık sorunlarının bir an önce çözülmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“ERGENEKON’UN
UCU GÜNEYDOĞU’YA DAYANIYOR”
Ergenekon ile ilgili iddiaların çoğunun ucunun Güneydoğu’ya dayandığını belirten Özdağ, iç ve dış egemen güçlerin süreçten rahatsız olabileceklerine dikkat çekerek, “Gerek PKK, gerek Ergenekonvari yapılanmaların içerisinden Türkiye’deki vesayetçi yapıyı sürdürmek isteyenler, siyasi iradenin başarısızlığını isteyenler çeşitli provokasyonlara başvurabilirler” uyarısında bulundu.
