Fethin sembolü Ayasofya’nın ibadete açılmasıyla ilgili vatandaşlardan yoğun talep gelirken, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Ayasofya ile ilgili bir gerçeği açıkladı. 1934 yılında müzeye çevrilen Ayasofya Camii’nin kadrosunun lağvedilmediğine dikkat çeken Bozdağ, Ayasofya’nın şu an kadrolu imamı ve müezzini bulunduğunu ifade etti. Bozdağ, Cumhuriyetin başından beri görevlendirilen imam ve müezzinlerin Ayasofya’da görevlerini yaptıklarını bildirdi.
Bir televizyon kanalında gündeme ilişkin soruları cevaplayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Ayasofya Camisi’nin ibadete açılmasına ilişkin soruya, “Ayasofya biliyorsunuz 1934’te müzeye çevrildi Bakanlar Kurulu kararıyla. Ama orada bir ayrıntı var. Şu anda Ayasofya Müzesi’nin imamı var, müezzini de var. Yani cami olduğu zaman Atatürk döneminde onun kadrosu var ve Bakanlar Kurulu kararı çıkmasına rağmen bu kadrolar lağvedilmeştir. Şu anda orada bir yerde kılınıyor ve oranın kadrolu imamı ve kadrolu müezzini var, Cumhuriyet’in başından beri bu böyle. Ve görevlerini yapıyorlar” dedi.
TEKKE VE ZAVİYE KANUNU
SAĞLIKLI TARTIŞILMALI
Tekke ve Zaviyeler Kanunu üzerindeki tartışmayı Türkiye’nin sağlıklı bir şekilde yapması gerektiğini belirten Bozdağ, “Alevi kardeşlerimizin kullandığı ne kadar sıfat varsa, kanun yasaklıyor. Bunlara hizmet verilmesini de yasaklıyor. Hizmet verenlere, hapis ve para cezası veriliyor. Daha önce ifade ettim, Tekke ve Zaviyeler Kanunu üzerinde tartışmayı Türkiye’nin sağlıklı bir şekilde sürdürmesi gerekiyor. Bir yandan bu kanun diyor ki, ‘Dedelik yasaktır.’ Öte yandan ‘Maaş verilsin’ deniliyor. Verilmesi lazım. Bu kanun doğru yanlış, tartışması ayrı. Bu kanun burada dururken, maaş gene de verilebilir. Nasıl yaparsınız? Başka isim altında yaparsınız” diye konuştu. Dedenin adı değişmeden maaş verilmesinin iyi olacağını hatırlatan Bozdağ, buna da Tekke ve Zaviyeler Kanunu’nun izin vermediğine dikkat çekti.
İDEOLOJİK YAKLAŞIMDAN
VAZGEÇİLMELİ
Tekke ve Zaviyeler Kanunu’na ideolojik yaklaşıldığını hatırlatan Bozdağ, “Dedelik yasaklandı diye yok oldu mu? Olmadı. Tarikatlar yok oldu mu? Onlar da olmadı. Şu anda yasaklanan ne kadar tarikat varsa hepsi faaliyette. Herkes, herkesi tanıyor. O zaman yasak olan bir şey nerede, bir anlamı kalmış mı bunun. ‘Türbeler yasak’ diyor. Ama bakın açık olmayan türbe var mı Türkiye’de? Onun için bizim bu kanunu sağlıklı tartışmaktan korkmamamız lazım, ideolojik yaklaşmaktan vazgeçmemiz lazım ve bunu doğru tartışmamız lazım” dedi.
Dersim’le ilgili tarihi bir adım da atıldığını hatırlatan Bozdağ, orada yaşanan acıdan dolayı ilk defa Recep Tayyip Erdoğan’ın Dersimlilerden özür dilediğine dikkat çekti. Bozdağ, bunun çok önemli bir adım olduğunu ifade ederek, bu noktada başka atılması gereken adımlar varsa onları da atma noktasında kararlı olduklarını kaydetti.