“Siyasetin Dilindeki Din” konulu sözde çalıştayın sonuç bildirgesini açıklayan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı temsilcileri, muhabirlerimizin Fetullah Gülen, cemaat ve diğer partilerin desteklenmesi ile ilgili sorularına cevap vermedi.
MEHMET ÖZMEN / HÜSEYİN KULAOĞLU - Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın düzenlediği ‘Siyasetin Dilindeki Din’ çalıştayının sonuç bildirgesi dün İstanbul Swissotel Otel’de düzenlenen basın açıklamasıyla kamuoyuna açıklandı. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayhan Tekineş’in okuduğu sonuç bildirgesinde, ilginç bir şekilde dini ve ahlaki prensiplere göre başkalarının mahremini araştırmanın günah olduğunu söylerken, internette paylaşılan mahrem görüntülere ise hiç değinmedi. Başkalarının ayıp ve kusurlarını deşifre eden kasetlerin Fetullah Gülen grubuna isnad edilmesini değerlendiren Tekineş; bu durumun itibar suikastı olduğunu ve dinen günah olduğu gibi, hukuken de suç olduğunu ifade etti. “İsrail’i otorite olarak” gören Fetullah Gülen’in Türkiye’yi otorite olarak görmemesi konusunda da konuşan Tekineş; “Bir başka mesele de, “ulu’l emr” kavramı etrafında meydana getirilen zihni karmaşadır. Bu kavramın Kur’ani referansı olması, dindar kitle üzerinde vicdani baskı unsuru olarak kullanılmasına yol açmaktadır. Oysa İslami literatürde ulu’l emr’e itaat; dini meşruiyet çerçevesinde kalmalarına bağlıdır. Kaldı ki ortada dini anlamda bir siyasi otorite değil, çağdaş demokratik ilkeler doğrultusunda kurulmuş bir iktidar ve hükümet vardır” dedi.
AKİT’İN SORULARINA NET CEVAP VERİLEMEDİ!
Muhabirimizin “Hocaefendinin “Cebrail (AS) gelse parti kursa ben ona diyeceğim ki; ‘sen bir parti kurdun ama müsaadenle ben seni desteklemeyeceğim” sözü ne kadar İslamidir? Cebrail A.S bir melek yani Allah’ın emriyle hareket eden hatasız bir melek. Bu Allah’a isyan değil midir?” sorusuna İlahiyatçı Ahmet Kurucan cevap verdi. Kurucan soru üzerine yaptığı açıklamada, “Şimdi 2014 yılındayız. 1995 yılında söylenen bu sözü o yıllardan değerlendirmek lazım. Öncelikle söyleyeceğim soru bu. İkincisi hocaefendi burada bir teşbihte bulunmuştur. Bulunmuş olduğu bu teşbih, benzetme aslında siyasete, siyasi partilere karşı olan mesafesini o günkü şartlarda ifade edebilmek için kullanmış olduğu bir benzetmeden ibarettir” dedi.
“CHP’YE OY VERMEK HARAM VEYA HELALLİK KONUSU OLAMAZ”
CHP’ye oy verilmesinin haram ya da helal olup olmadığı yönündeki muhabirimizin sorusuna ise Kurucan, “Dinen ister CHP ister MHP her hangi bir partiye oy vermek haram veya helallik konusu olamaz” şeklinde skandal sözleri sarf etti.