Dershaneleri özel okula dönüştürmeye hazırlanan MEB’e eğitimcilerden ve akademisyenlerden destek yağıyor. Eğitimciler, “Dershaneler ihtiyaç olmaktan ve rant kapısı olmaktan çıkarılmalı” diyor.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Bekir S. Gür, yaptığı açıklamada, dershanelerin fırsat eşitliğini kısıtlayıp kısıtlamadığının sadece Türkiye’de değil bütün dünyada yaygın olarak tartışıldığını ifade etti.
Daha üst gelir grubundan ailelerin, çocuklarına özel okul, özel ders ve dershane gibi daha iyi eğitim imkanları sağladıklarını ancak alt gelir grubunun dershanelere mecbur kaldığını vurgulayan Gür, “Çeşitli gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkelerin eğitim sistemleri karşılaştırmalı bir şekilde incelendiğinde, dershanelerin birçok ülkede olduğu ama birçok ülkenin bu sorunu, dershaneye olan ihtiyacı azaltarak kontrol altına aldığını gösteriyor. MEB de dershaneye olan bağımlılığı azaltmak adına bazı çalışmalar planlıyor” dedi.
“KÜÇÜK DERSHANELER KAPANIYOR”
Bu çalışmaların ayrıntılarının henüz bilinmediğini dil e getiren Gür, şunları kaydetti: “Bu ayrıntılar netleştikçe daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabilir. Ancak şunu biliyoruz, Türkiye’de dershane sayıları ile dershanelere devam eden öğrenci sayılarına bakıldığında özellikle 2008’den sonra dershaneye ihtiyacın kontrol altına alındığı görülüyor. 2008-2009 eğitim öğretim yılında 4 bin 262 olan dershane sayısı bu yılın kasım ayı itibarıyla 3 bin 640’e düştü. Özellikle küçük dershanelerin kapandığını biliyoruz. Dershane sayısının azalmasının arkasında izlenen doğru politikalar olduğunu görüyoruz. ”
“OKUL İKİNCİ PLÂNA ATILDI”
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer ise, dershanelerin kapatılması değil kapanması gerektiğini vurgulayarak, eğitim sisteminde okul merkezli düzenlemelerin, dershanelere ihtiyacı azaltacağını söyledi.
Sınava dayalı eğitim sisteminden, okulu ve öğrenciyi merkeze alan bir sisteme geçilmesi gerektiğinin altını çizen Özer, “Asıl olan okuldur, dershaneler bir ihtiyaçtan kaynaklanır. Asıl olana dönmek için buradaki eksikleri gidermemiz gerekir. Dershaneyi bir ihtiyaç olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Bu yönde adımlar atılmalı, okul, öğrenci ve öğretmeni merkeze alan bir sisteme kavuşmalıyız. Ortaöğretime geçiş sisteminde, SBS’nin kaldırılarak yerine okul puanlarını öne çıkaran, okulu ve öğretmeni önceleyen bir sitemin getirilmesi, öğrencinin kaderinin birkaç saatlik sınavlara sıkıştırılmaması, bu yönde atılmış olumlu bir adım. Bu adım liseler içinde gerçekleştirse okul merkezli sistemde önemli bir mesafe alırız. Üniversiteye geçişte de okul merkezli bir sistem getirilirse dershaneye ihtiyaç daha da azalır” diye konuştu.