Kimileri kasırgalardan, kimisi tsunamiden, kimisi ise "dünyanın sonu"ndan kurtulmak için sığınağına yiyecek depoluyor, su depoları yapıyor ve adeta kendilerine 2. bir "güvenli dünya" inşa ediyor.

Bu post apokaliptik senaryolar gerçeğe dönüşür mü bilinmez ancak Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar yapılmış sığınakların en büyüğü ve en lüksü hayata geçirilmiş durumda.

The Oppidum denen kompleks 323 bin metrekarelik alana yayılmış ve eski bir askeri yeraltı sığınağı üzerine inşa edilmiş.

Ancak alışılmış sığınakların aksine burası oldukça lüks imkanlara sahip. Yer üstündeki binalarda misafirler kendilerini tehlikede hissettiği anda sığınağa hızlı geçiş imkanı, özel bir helikopter pisti, golf sahası ve binaları birbirine bağlayan gizli koridorlar bulunuyor.

Ancak alışılmış sığınakların aksine burası oldukça lüks imkanlara sahip. Yer üstündeki binalarda misafirler kendilerini tehlikede hissettiği anda sığınağa hızlı geçiş imkanı, özel bir helikopter pisti, golf sahası ve binaları birbirine bağlayan gizli koridorlar bulunuyor.

Yeraltında ise yüzme havuzu, sinema salonu, oyun odası, spor salonu, toplantı salonu, restoran, spa, bar, çocuklar için özel alanlar bulunuyor. Ayrıca misafirlerin kıymetli eşyalarını koyabilecekleri özel kasalar da yer alıyor.

Güvenlik ise üst düzeyde tutuluyor. Parmak izi okuma sistemi ve iris tanıma sistemi tesisin güvenliğinin sağlanması için kullanılan sistemlerden bazıları.

Tanıtım videosunda lüks sığınağın iletişim sektörüyle özel ilişkilerinin olduğu belirtilerek dış dünyayla sürekli bağlantı halinde olacağı belirtiliyor.

Sığınağın yeri de özenle seçilmiş. Avrupa'nın coğrafi olarak merkezi sayılabilecek Prague'ın yakınlarında bulunuyor. Buradan özel jetle Londra ve Moskova'ya uçuş yalnızca 2 saat sürüyor.

Tesis ilk olarak soğuk savaş döneminde 1984'te gizli olarak askeri sığınak inşaa edilmiş.

Tesisin bugünkü sahipleri dünyanın diken üstünde olduğu bir dönemde yapıldığı için sığınak için tüm imkanların seferber edildiğini ve her türlü saldırıya karşı korunaklı biçimde yapıldığını belirtiyor.

Tesisin 10 yıl boyunca kendine yetecek elektriğinin bulunduğu ve insanların içinde çıkmadan 10 yıl yaşayabileceği imkanlara sahip olduğu belirtiliyor.

Dünyanın en büyük sığınağında yaşamanın maliyeti ise henüz açıklanmış değil.