AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, “Mısır da yaşanan olaylara sevinenler İslamla hesaplaşmak adına sevinç çığlığı atıyorlar. Özellikle Türkiye’de darbe çığırtkanlarının sevinçleri kursağında kalacak” dedi.
MEHMET ÖZMEN/İSTANBUL
Mısır’da seçimle devletin başına gelen Muhammed Mursi’nin bir askeri darbe ile devrilmesini sevinç çığlıklarıyla karşılayan CHP’lilere, AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ’dan tepki. Meşru Cumhurbaşkanı Mursi’nin darbeciler tarafından devrilmesini örnek gösterip Erdoğan’ı uyarma cüretinde olan kesimlere tepki gösteren Özdağ, “Bugün Türkiye’de Mısır’daki olaylar nedeniyle sevinenler değerlerimizle hesaplaşmak, İslam’la hesaplaşmak adına yapıyorlar ya da egemen güçlerin taşeronluğunu yapıyorlar. Bu işbirlikçiler egemen güçlerin sözcülüğünü, tercümanlığını yapıyorlar. Bunlar artık Türkiye’de her geçen gün marjinalleşiyorlar. Kamer Genç gibi talihsiz insanlar da ‘Sonunuz Mursi’nin sonu gibi olacak’ gibi ifadeler kullanılıyor. Ben Türkiye’de sandıkla gelenlerin, sandıkla gitmesi taraftarıyım. Herkes sandığa inanmalı, sandık ne derse onu yapmalı” dedi.
“İSLAMLA HESAPLAŞMAK İSTEYEN
TAŞERONLARIN SEVİNÇLERİ
KURSAĞINDA KALACAK”
Türkiye’de İslamla hesaplaşmak isteyen taşeronların sevinçlerinin kursağında kalacağını ifade eden Selçuk Bozdağ, “Bu hem Mısır’da, hem Pakistan’da, hem de ülkemizde kursaklarında kalacak. Mısır er ya da geç daha özgürlükçü, demokratik bir yapıya doğru geçiş yapacaktır. Her ülke tarihi birikimi, iç ve dış problemlerine bağlı olarak farklı demokrasi uygulamaları çıkarabilir. Taklit tarihin de sosyolojinin de inkarıdır. Batı demokrasilerinden ilham almak başkadır, onları taklit etmek başkadır. İslam dünyası uzun yıllar taklit ederek demokrasisini kurmaya çalıştı ama bunun imkansızlığını gördü. Şimdi İslam ülkeleri ilham alarak doğru demokrasilerini kurmaya çalışıyor. Bu da biraz sancılı oluyor. Denizler dalgalanmadan çöpünü sahile, dışarıya atamaz. Bu nedenle şu an yaşanan çalkantılar İslam dünyası adına şimdilik sancılı ve acılı ama gelecek adına umutludur. Toplumu sabırsızlaştıran dış müdahaleler olacaktır. Bu tür kışkırtma ve müdahalelere karşı dikkatli ve uyanık olunmalıdır, Türkiye uyanık olmalıdır. Önemli olan tüm İslam ülkelerini tahriklere açık alan haline getirmemektir” dedi.
“CHP’NİN GENLERİNDE, GELENEĞİNDE
DARBECİLİK VARDIR”
CHP’nin darbelere karşı olan tavrını da değerlendiren Selçuk Özdağ, “Bunlar bir yandan ‘Darbelere karşıyız, hiçbir darbenin yanında yer almadık’ diyor, diğer yandan ise bütün darbe girişimlerinin, şiddet ve terör eylemlerinin ya içindeler ya arka planındalar. 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra İnönü ‘Bu darbe meşru bir darbedir’ ifadesini kullanıyor. Bir diğer yandan 1971’de İnönü üç milletvekilini darbecilerin hükümetine vermek istediği zaman Ecevit istifa ediyor. Diğer yandan yine CHP 27 Mayıs’a sahip çıktı, 1971’e karşı çıktı, 12 Eylül’e karşı, 28 Şubat postmodern darbeye sahip çıktı. Bütün bunlar şunu gösteriyor ki CHP’nin geleneğinde, kodlarında, genlerinde darbecilik vardır. CHP Silivri’de İşçi Partisi’nin peşine düştü, Gezi Parkı olaylarında da komünist, Marksist, Leninist partilerin peşine düştü. CHP maalesef halkla siyaset yapmıyor” dedi.
CHP’nin sabıkası tescillendi
Selçuk Özdağ, CHP’nin “Acaba biz darbeleri destekleyerek bir sandık ve iktidar nasıl devşirebiliriz” hesabı yaptığını ifade ederek, “CHP orducularla, cuntacılarla, vesayetçilerle el ele verip siyaset yapıp ‘Acaba biz buradan bir sandık, iktidar devşirebilir miyiz’in hesabını yapıyor. Halkla, halkın değerleriyle bütünleşmek, değerlerini temsil etmek zordur. Zor olana talip olmak yerine kolaya talip olmaya çalışıyor. CHP ne yaparsa yapsın Türkiye’de demokrasinin önüne geçemeyecek. Ya demokrasiyi önce kendi partisinde, daha sonra Meclis’te, daha sonra toplumda içselleştirecek. Bu sokağa çıkan ülkenin altını üstüne getiren, Türkiye’nin 6 milyar dolarına mal olan, 150 trilyon zarar veren, esnafına zarar verenleri kınayacağına yanında yer alıyor. CHP sabıkalıdır. Sabıkasını en son Gezi Parkı olaylarında tescillemiştir. Ardından Mısır olaylarıyla da tescillemiştir. CHP’nin geçmişten kalan sabıkası kabarıktır” dedi.
“TÜRKİYE’NİN BÜYÜMESİNDEN
RAHATSIZLIK DUYAN TAŞERONLAR VAR”
Türkiye’de AK Parti karşıtlarında büyük bir tahammülsüzlüğün olduğunu gözlemlediğini ifade eden Özdağ, “İçeride sandıktan umudunu kesenlerin işbirlikçilerinin olduğu gibi dışarıdan yapılan manipülasyonların da bir sonucudur. Çünkü Türkiye’nin büyümesi başkalarının küçülmesi demektir. Her alanda Türkiye büyürse başkaları küçülür. Egemen emperyalist güçler Türkiye’nin büyümesini istemiyorlar. Mısır’da olanlar sandığa ve millet iradesine karşı bir darbedir. Demokrasiyi içselleştirmek zor işlerdir. Yani demokrasi bir günde oluşmaz, altın kase içinde milletlere takdim edilmez. Türkiye içinde de ülkemizin büyümesinden rahatsızlık duyan taşeronlar var” diye konuştu.