Cemaat’in “Dershaneler kapatılırsa Kürt çocukları dağa çıkacak” propagandası için “Biz Fethullah Gülen Cemaati ile mi dağa çıkmanın yanlış olduğunu anladık? Cemaat ‘Dağa çıkmayın’ dedi de, o yüzden mi çıkmıyoruz? Hiç hoş değil” diye konuşan Ortadoğu Çözüm Platformu Sözcüsü Ahmet Ay, Diyarbakır’da AK Parti’ye oy vermeyen Cemaat’in, zımnen BDP’ye çalışmış olacağını söyledi.
FAHRETTİN DEDE/DİYARBAKIR
çözüm Süreci’nin bugününü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Merhum Turgut Özal ve Necmeddin Erbakan’ın Kürt sorununu çözmelerinin engellenmesi bir tecrübe oluşturdu. Sayın Başbakanımız Erdoğan, bu tecrübelerden bir ders çıkardığı için bu süreç şimdiye kadar akamete uğramadı. Devleti tanımak gerekiyordu.
Nasıl bir tanımaydı bu?
30 Eylül 2013’teki Demokratikleşme Paketi’ni açıklamasından önce Başbakan “Biz aslında bugün yaptıklarımızı iktidara geldiğimizin ilk yıllarında yapmayı düşünmüştük. Ama daha önce mücadele etmemiz gereken güçler olduğunu farkettik” dedi. Yani; devlet, derin devlet ve bu devletin üzerinde ‘hak iddia eden’ güçler vardı. Lozan’dan, Sevr’den, Kurtuluş Savaşı’ndan, NATO’dan, BM’den gelen haklarını kullanmak istediler. Ne idi o hak: Bu ülke hasta adam olmaya devam edecek. Bütün bunları gören Hükümet, ortamı müsaitleştirdikten sonra bu adımları attı. İşte 14 aydır, ciddi bir huzur ortamı var. Ama bütün bunlar, Paris infazları, akil adamlara yönelik provokatif protestolar, Gezi Parkı, “Eylül-Ekim’i bekleyin” provokasyonlarının yaşanmadığı anlamına gelmiyor.
Cemaatin İstanbul’da Mustafa Sarıgül’e oy vereceği iddiaları var. Cemaat burada kime çalışır? BDP’ye mi?
Cemaatin yüzde 95’i olan saf-temiz Anadolu çocuklarının oyu zaten AK Parti’yedir. Siz AK Parti’ye oy vermeyecekseniz, bu bölgede AK Parti’ye oy vermeyince BDP’nin kâr hanesine yazılır. Sorunuzu bu anlamda değerli buluyorum. Evet, Diyarbakır’da AK Parti’ye oy vermeyen Cemaat, zımnen BDP’ye çalışmış olur.
Kürtlerin çocukları
kimsenin dershanesi
için dağa çıkmaz!
Cemaat medyasında dershanelerle alakalı haber VTR’lerinde, sürekli “Dershaneler kapatılınca Kürt çocukları dağa çıkacak” denildi. Kürt çocukları dağa çıkma hazırlığına başladı mı?
Bakın bu ifade çok rencide edici. Kürtlerin çocukları kimsenin dershanesi yüzünden dağa çıkıp çıkmamaya karar vermez. Bu bir! İkincisi; “Burada çok şey yaptık” dediler. Evet, yaptıklarından birisi de Kürtleri rencide edici tarzda kurban dağıtmaktır.
Ne açıdan... Fakir bir insana kurban dağıtmanın neresi rencide edici olsun?..
Kürtler yok sayılırken yoksunuz, Kürtler inkâr edilirken 40 yıl boyunca verdiğiniz vaazlarınızda “Kürt kardeşlerimiz vardı” demiyorsunuz. Bir kere olsun “Kürtçe de Allah’ın bir ayetidir” demiyorsunuz, ondan sonra insanların kapısını çalıp “Biz geldik, et getirdik, hadi kardeş olalım” diyorsunuz. Bu, Kürtleri rahatsız etti.
“Biz Kürt çocuklarının dağa çıkmasını engelliyoruz” filan demeleri hiç isabetli değil. Onların övünerek anlattığı Okuma Salonları’nı Diyarbakır’da ilk açan benim. Oraları açtığımızda Cemaat dahil herkes dudak büküyordu. Şimdi kıymete bindi. Biz Fethullah Gülen Cemaati ile mi dağa çıkmanın yanlış olduğunu anladık? Cemaat “Dağa çıkmayın” dedi de, o yüzden mi çıkmıyoruz?
Bir Samanyolu Haber klasiği olarak “Fethullah Gülen’e sırt çeviren hükümet, terörist başı ile müzakere ediyor” mu?
Hükümet sırt çevirmedi. Fethullah Gülen sırt çevirdi, hatta sırt çevirir gibi yapıp sırtından hançerledi. İkincisi, Gülen de ‘görüşmelerin hayırlı olduğu’nu söylemişti. Şimdi niye kötü oldu? Eğer kandan beslenmiyorsanız, kanın durması için makul seviyede ne gerekiyorsa yaparsınız.