Akit’e konuşan Hasan Celal Güzel, “Akil Adamlar Komisyonu” konusunda Hükümet’in yönlendirilmeye çalışıldığını belirterek, son günlerde medyada sık sık gündeme getirilen isimler arasında “resmen görevli olanlar” olduğunu kaydetti. Güzel “Hep aynı kişiler,
FATİH AKKAYA / ANKARA
Hayatını demokrasi mücadelesine adamış ve özellikle 28 Şubat’ta darbecilerin karşısında sergilediği cesur ve dik duruşla halkın sevgisini kazanmış bir isim olan Siyasetçi-Yazar Hasan Celal Güzel, “Akil Adam”lar konusunda çarpıcı uyarılarda bulundu. Akit’e konuşan Hasan Celal Güzel, “Akil Adamlar Komisyonu” konusunda Hükümet’in yönlendirilmeye çalışıldığını belirterek, son günlerde medyada sık sık gündeme getirilen isimler arasında “resmen görevli olanlar” olduğunu kaydetti.
BAZILARI RESMEN GÖREVLİ
Türkiye’de eski sosyalist, eski Marksist olup da şimdi “ultramodern geçinen” tipler bulunduğunu kaydeden Güzel, “İsim vermeyeyim ama içlerinden bazıları resmen görevli. Bakıyorsunuz PKK destekçiliği yapıyorlar. Bir yandan Türk’e vatanseverlik anlamında milliyetçiliği fazla görürken, diğer yandan ırkçılığı, bölücülüğü, teröre şiddete dayanan Kürt etnik milliyetçiliğini destekliyorlar. Böyle saçma şey olur mu?” diye sordu. Güzel şöyle devam etti: “Hep aynı kişiler, kerameti kendinden menkul dervişler gibi. Bakıyorsunuz ne kadar Kürtçüsü, ayrılıkçısı, bölücüsü, ırkçısı, PKK destekçisi, eski Marksist yeni liberal varsa akil adam olmuş! Sürekli bu tiplerin adı yazılıp çiziliyor. Örneğin bu iş Komünistlikten ve Kürtçülükten başka bir özelliği olmayan Yaşar Kemal’e mi kaldı? Memlekette edebiyatçı mı kalmadı? Niye İskender Pala yok örneğin. Her kitabı milyonlar satan değerli bir edebiyatçımız. Niye profesörlerimiz yok, niye İlber Ortaylı yok? Bunlar akılsız mı oluyor? Böyle saçma şey olur mu?”
BEN BUNLARI SUYA GÖTÜRÜR SUSUZ GETİRİRİM
Adı yazılıp çizilenler arasında birtakım sanatçılar da olduğunu hatırlatarak, isim vermeden Orhan Pamuk’a işaret eden Güzel, şöyle konuştu: “ ‘Türkler 1 buçuk milyon Ermeni’yi 1 milyon Kürt’ü kesti’ diyen adam. Maalesef biri kalkıp Türklüğe küfür ederse makbul oluyor. Nobel’le ödüllendiriliyor. E böyle olunca da bir takım ciğersiz, yabancılaşmış aydınlar bunlara tapıyorlar. Bir yandan vatan millet demek önemli değil hatta arkasından Sakarya diye ekliyorlar. Bir bakıma siz şoven, ayağı yerden kesik, cahil, tutucu, fikri sabit adamlar oluyorsunuz. Yahu kardeşim ben adamlarla oturup siyaset bilimini teorik olarak tartışırım. Suya götürüp susuz getiririm. Ama ben bunları bunlar anlasın diye değil, milletim anlasın diye söylüyorum, yazıyorum. Ben milletim için yazıyorum. Başbakan da millet için çalışıyor. Bu iş akil ile akile ile gitmez. Dikkat etmelidir. Üç kişinin gönlü olur üç yüz kişiyi küstürebilirsiniz.”
ZORBA DEVLETE BEN KARŞI DURDUM,
BUNLAR KAÇACAK DELİK ARADILAR
Güzel, son olarak şunları kaydetti: “Benim militarizmle, darbecilerle verdiğim demokrasi mücadelemi bilmeyen; bunu inkar edebilecek tek bir Allah’ın kulu var mı acaba? Ben bütün mücadelemi hak, hukuk, demokrasi için vermişim. İçerde yatmışım, kavga etmişim, binlerce konferans vermişim, vücudumu yıpratmışım, Şimdi bana nasıl kalkarlar militarist, antidemokratik filan derler, ulusalcı, kestaneci derler. Ben tam tersine haktan yana, demokrat, aydın olmaya çalışan birisiyim. Bunu da herkes biliyor, buna göre değerlendiriyor. Zorba devlete ben karşı durdum bunlar kaçacak delik aradılar. Hangisi benim direncimi gösterdi. Ben bu yüzden hapse girdim ve bununla gurur duyuyorum. Bu böyle diye vatan demek, millet demek suç mu olacak? İlla vatanımıza, milletimize, dinimize küfür mü edeceğiz yani? O zaman mı makul adam olacağız? Asla bunu anlamıyorum. Milletim de anlamıyor.”
