Bugün 6. duruşması yapılacak olan 103 sanıklı 28 Şubat davasında ilk günden itibaren sanıklar, duruşma sürerken birbirlerine bisküvi ikram etti, CHP milletvekilleri alkışlandı. Sanık emekli Tümg. Çetin Dizdar, salonda oturan eşine “Seni seviyorum” şeklinde aşkını ilan etti. Bütün bu ciddiyetsizlikler karşısında mahkeme başkanı Tayyar Köksal’ın herhangi bir uyarıda bulunmaması dikkat çekti.
Bugün 6. duruşması yapılacak olan 103 sanıklı 28 Şubat davasına bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin, duruşmalarda gerekli düzeni sağlayamadığı, duruşmaları sanık ve avukatlarının yönlendirdiği, müşteki avukatlarının susturulduğu eleştirileri yapılıyor.
BU REZİLLİKLERE MÜDAHALE EDİLMEDİ
İlk günden itibaren sanıklar, duruşma sürerken birbirlerine bisküvi ikram etti, CHP milletvekilleri alkışlandı, Org. Çetin Doğan, avukatlara ayrılan bölüme geçerek koyu sohbete daldı, emekli Tümg. Çetin Dizdar, salonda oturan eşine “Seni seviyorum” şeklinde aşkını ilan etti. Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal ise bu manzara karşısında çıkıp, CMK’yı hatırlatarak gerekli uyarılarda bulunmadı.
TAHLİYE HABERİNİ SANIK AVUKATI VERDİ!
‘Mübaşir’ gibi davranan bir numaralı sanık emekli Org. İ. Hakkı Karadayı’nın avukatı Erol Aras, mahkemenin en az 5-6 kişiyi tahliye edeceğini önceden bildirdi. Aras, “Ne kadar tahliye koparırsak o kadar kar. Devamı gelir” mealinde sözler sarf etti. Sanık avukatları, Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal’ı “İyi yargılama yapıyor” diye övmeyi de ihmal etmedi. Başkan Köksal, tahliye kararlarını okumadan önce “Kusura bakmayın, süre kısıtlı. Görüşebildiğimizi görüştük” diyerek yeni tahliyelerin sinyalini verdi.
Heyetteki diğer hakimlerin de Köksal’ın tutumundan rahatsız oldukları ve zaman zaman müdahale ihtiyacı hissettikleri görülüyor.
Mahkeme heyetinin iddianameyi okumadığı ve dosyaya yeterince vakıf olamadığı iddiası da bir başka endişe kaynağı olarak görülüyor. İddianamenin 88. sayfasında açık kimlikleri yazılan J Başkanları’nın isimlerinin yeniden Genelkurmay’dan istenmesi bu iddiayı doğruluyor.
MÜŞTEKİ AVUKATLARINA AYRIMCILIK
Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal’ın müşteki avukatlarına çifte standartlı davrandığı eleştirileri de dillendiriliyor. Sanık avukatlarının gündem dışı söz alıp belirlenen süreyi aşmalarına engel olunmazken, müşteki avukatları ise “size söz verilmedi” şeklinde susturuluyor. Müşteki Avni Öztürk’ün avukatı Mustafa Polat da verdiği dilekçede, Başkan Köksal’ın bu tavrını eleştirdi. Ayrıca sanık ve avukatlarının, müşteki avukatları üzerinde baskı kurmaya çalışmaları da gözlerden kaçmıyor.
MAĞDURLAR DAVAYA SAHİP ÇIKMALI
Diğer taraftan 28 Şubat mağdurlarının davaya ilgisizliği dikkat çekiyor. Davanın başladığı ilk gün cuntanın hışmına uğrayan İslami camia mensuplarının adliye önünde toplanmadığı gözlendi. Oysa zulmün ortaklarından olan TESUD üyeleri ve İşçi Partililer, adliye bahçesinde toplanıp darbe sanıklarına sahip çıktı. İddianamede yüzlerce müştekinin ismi yer alırken, duruşmaları takip eden mağdurların sayısı da üçü geçmedi. Müşteki avukatları da yeterli sayıda değildi. Mağdurların davaya müdahil olup haklarını aramaları isteniyor.