Teyze, Hergele ve Su Samuru
Bazı adamlar vardır.. Sessizliği konuşmasından daha hayırlıdır ya.. Nazlı Ilıcak da bunlardan biri.. Şimdi Ethem Sancak çağırıp Nazlı Ilıcak’ı, Star Gazetesi’nde bir köşe verse Kanal 24’te iki program.. Bakın bakalım Nazlı Ilıcak’tan daha yandaşını bulabilir misiniz?.. Bunu tahminen mi söylüyorum. Asla.. Bir bilgiye dayanmasam neden söyleyeyim?!. Yazının başına koyduğum ifade, bir dönem ağız dolusu sövdüğü Aydın Doğan’ın, kameralar önünde canlı yayında Nazlı Ilıcak’a söylediğinin aynısı.. Aydın Doğan, haklı çıkmadı mı?.. Bastırdı parayı, bağladı maaşa. İçindeki Ertuğrul Özkök dışarı çıktı Nazlı Hanım’ın..
•
Neyse Murat Sancak’a suikast girişimi ile ilgili olarak diyor ki Nazlı Ilıcak, (mealen) Star Gazetesi’nin yaptığı haberler yalanlandı dolayısıyla suikast girişimi de doğru olmayabilir.. Tam bu cümlenin altındaki ifade, Usame Kutub’un avukatı Mustafa Doğan İnal’ın yalanlama metni: “burada yazılan haberin tamamı yalan ve iftiradır” ... Ya hu Nazlı Ilıcak, madem Star Gazetesi’ne ‘yalan haber’ operasyonu çekeceksin hiç değilse köşende attığın iftirana yasal cevap metni yayınlayacağın gün yapmasaydın bunu.. Çok değil bundan birkaç ay evvel, tam mizanpajla sadece yalanlama olarak çıkmadı mı Nazlı Ilıcak’ın köşesi?.. Her zaman olduğu gibi küçük küçük kutularda spot yalanlamalar.. Ne şirindi ama..
•
Neyse Nazlı Hanım’ın yaşadığı bu gel-gitleri, belli bir yaşın üzerinde her kadının yaşayacağı sorunlara verip Hergele’ye geçelim... Biliyorsunuz ortaya çıktı.. Erzurumlu şehit Recep Beycur’un kardeşi olduğu iddiasıyla cenazeye gelip ortalığı karıştıran kişinin PKK sempatizanı Ömer Bulur olduğu anlaşıldı.. ‘Cumhurbaşkanı kardeşi kardeşe kırdırıyor’ diye bağırmış, provokasyonun dik âlâsını yapmış, ‘Allah Rızası için bunu yazın’ diye basına da sitem etmişti. Hergele de yazdı.. Başına da ‘Allah rızası için yazıyorum’ diye başlık koydu.. Sonra.. Siirt’te PKK’lı teröristlerin bombalı saldırısında şehit olan 8 askerden Jandarma Onbaşı Bahadır Aydın’ın Bursa’daki cenazesinde de bir protestocu çıkmış, sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nu protesto etmişti.. Bu kişinin de şehit yakını olduğu iddia edilmişti.. Nasıl şehit yakınysa, kişisel twitter hesabında ‘Kızıldere son değil Savaşa Devam’ diye yazmış.. Neyse anladığınız üzere o kişi de sahiden samimiyetle hükümeti protesto eden bir şehit yakını falan değil.. Bildiğin DHKP-C’li yani.. Hergele bu kişiye de güzellemeler yapmış, buradan yola çıkarak Müezzinoğlu’nu eleştirmişti.. Şimdi Hergele’nin sütununa bakıyorum, ne bir özür, ne bir şey.. Ya Su Samuru?.. İttihat ve Terakki’nin yayın organını bir emekli vaize teslim eden buğulu sesli romantik?.. ‘Öfke AKP’ye Döndü’ diye tam sayfa ayırmıştı şehit cenazesindeki protestoya.. Özür diledi mi?.. Bir beklentim olduğundan değil. Bu ahlaksızlıkları kayıtlara geçsin diye yazıyorum bunları.
•
CUMHURİYET, HABERTÜRK VE GÜL
Su Samuru’nun gazetesinde, sürmanşette Abdullah Gül’ün oğlunun nikah fotoğrafı vardı.. Erdoğan Ailesi ile Gül Ailesi’ni yan yana gösteren o fotoğrafı çok önemsediğimi söylemem lazım.. Siyaseten çok mevzuda ayrı düşmüş olabilirler. Ama yan yana çok yakışan iki ismi böyle mutlu bir günde birlikte görmek güzeldi. İlk zevzekliği kim yapacak diye bekliyordum.. Eski ‘Kemalist’ Cumhuriyet olsaydı, aynı fotoğraf şu başlıkla çıkardı: ‘şehit cenazeleri kalkarken onlar eğleniyordu’... Ama dün, ‘Gül’ün Vefası’ diye çıktı.. Adeta onarılmaya çalışılan sürahiyi mermer sehpaya vura vura paramparça etme gayreti gibiydi dünkü başlık.. Meğer Ak Parti’nin kuruluş yıldönümüne davet edilmediği halde Gül, oğlunun düğününe Erdoğan’ı davet etmiş.. Bu büyük vefaymış.. Eminim Gül de Erdoğan da bu habere bakıp bakıp gülüp, kaldırıp çöpe atmıştır.. Nereden biliyorum?.. Çünkü benzer bir haberi de Fetih Buluşması günü yapan gazeteler olmuştu.. ‘Çok kez davet edildiği halde Erdoğan’ı yalnız bıraktı, gelmedi’ mealinde.. O haberlerin de nasıl buruşturulup çöpe atıldığını, aralarında önceki günkü düğün merasiminin de olduğu pek çok organizasyon gösterdi.. Ve şöyle bir haber çıkmadı dün: “.. Gül Fetih buluşmasına gitmemişti ama Erdoğan oğlunun düğününe gitti”... Su Samuru ve arkadaşlarına ekmek çıkmayacak buradan. Onu söylemeye çalışıyorum..
Not: Abdullah Gül yakınlarda Habertürk’te bir programa katılacak sanıyorum. Cumhuriyet’in böyle sahiplenmesi, ilk mülakatın Habertürk’e verilmesi falan, medyadaki pozisyonların belirginleşmesi bakımından önem taşıyor. Kalın sağlıcakla.