Nazlı Hayat
Tarih 31 Ekim 2002.. 28 Şubat’ın kahramanı Nazlı Ilıcak, Tuncay Özkan’ın televizyon programında.. Konu yaklaşmakta olan 3 Kasım 2002 seçimleri.. Nazlı Hanım, programda Aydın Doğan’ın siyaseti nasıl dizayn ettiğine dair örnekler veriyor.. Aydın Doğan’ın aracılık ettiği güçlerin Deniz Baykal başbakanlığında bir CHP-AK Parti koalisyonu istediğinden söz ediyor.. Bunun da Aydın Doğan’ın ev sahipliğinde Bülent Tanla ve Baykal’la birlikte yapılan bir gizli toplantıda konuşulduğunu iddia ediyor.. Tezlerini kuvvetlendirmek için ise Ecevit Hükümeti’ni yıkmak için Hürriyet yazarlarının yaptığı çalışmalara örnekler veriyor.. Derken Aydın Doğan, hakkındaki suçlamalara yanıt vermek için telefonla yayına bağlanıyor..
Nazlı Ilıcak’ın iddialarının külliyen yalan olduğunu söyledikten sonra, Ilıcak’ın bulunduğu yere göre pozisyon alan biri olduğunu ima ediyor ve diyor ki: “Bugün sana gel desem, benim çok satan gazetelerimden birinde yaz desem, tamamen bambaşka yazacaksın”.. Nazlı Ilıcak o gün bu söz üzerine “asla” yanıtını veriyor.. Tabi Aydın Doğan’a da dosta düşmana bunu ispatlamak düşüyor.. Fazla da zorlanmıyor bunu yaparken.. CNNTURK üzerinden Nazlı Ilıcak’a maaş bağladığı gün o Nazlı gidiyor yerine bambaşka bir Nazlı geliyor.. Bodrum’da bir barın bahçesinde Aydın Doğan ve eşiyle yan yana çekilmiş resimlerini büyük bir heyecanla Twitter hesabından paylaşan Nazlı Ilıcak hakkında, Aydın Doğan’ın haklı çıktığını görmek, herkesi olabilir ama beni şaşırtmadı..
•
Fazilet Partisi’nden milletvekili olarak parlamentoya girdiği dönem hâlâ yeteri kadar berrak değil.. Bize o vakit, Ecevit ve arkadaşları tarafından, başörtüsü taktığı için ‘haddi’ bildirilen Merve Kavakçı’ya sahip çıkan kişi olarak tanıtılır Ilıcak.. Oysa saldırıya uğrayan Kavakçı’yı mı korudu yoksa onu azgın ve saldırı planları yapan güruhun içine kasten mi soktu, ben daha çözebilmiş değilim.. Neden o davanın sahipleri dururken seküler bir geçmişi olan Nazlı Ilıcak getirdi Merve Hanım’ı salona, neden o saatte getirdi, ‘gelmesin’ diyen oldu mu, ona rağmen mi girildi genel kurula?.. Vallahi benim kafam net değil..
•
Bir de artık bazı meseleler açığa çıkarsa iyi olur.. Bizi dönemin tanıkları aydınlatsın.. Rahmetli Kemal Ilıcak’ın ölümüne yol açan İlksan Skandalı günlerini bir anlatsa.. O vakitler Tercüman’da sendika temsilcisi olan Ünal Tanık’ın kaleminden okumak isterim mesela..Soner Yalçın’dan okuduğum Canan Cıvaoğlu hatırası da detayını bilmek istediğim anılardandır.. (Güneri Cıvaoğlu’nun eşi) .. Şöyle anlatır Soner Yalçın: “... Canan Cıvaoğlu bir gece Boğaz’daki yalılarında ‘Kimseye söylemeyin ama, bir şey anlatmak istiyorum’ dedi... ‘Nazlı ile ben İsviçre’de birlikte okuduk. Çok yakın arkadaştık. Nazlı bazı geceler, günler ortaya fırlar sosyalist nutuklar atardı...” O sosyalist nutukların mahiyetini merak etmiyor değilim.. Haa Canan Cıvaoğlu, bir nedenden dolayı kızgın olduğu Nazlı Ilıcak hakkında iftira atıyor olabilir mi? .. Ben bilmem.. Kızgın olmasını gerektirecek bir şey mi var?..
•
Bütün bu değişimler kaça oluyor acaba? Ne kadar verirsek Nazlı Ilıcak, ‘17 Aralık darbedir, Reza Zarrab cari açığı önlemiştir’ yazar sizce?.. Kalın sağlıcakla.