(I) Aydınlanma, insanın kendi hatasıyla düşmüş olduğu ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. (II) Bir başka deyişle ergin olmayış hâli, aklını başkasının kılavuzluğu ve yardımı olmaksızın kullanma kararlılığını ve yürekliliğini gösterememektir. (III) Bu ergin olmayış durumu ise insanın kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanmayışıdır. (IV) Nitekim Kant’a göre insanın kendi aklını kullanma yetkisini başkasına devretmesi, bireyin kendisine ve dolayısıyla topluma karşı işlediği en büyük suçlardan biridir. (V) Bu suçtan arınmak için “Aklını kullanma cesaretini göster!” sözü aydınlanmanın parolası olmaktadır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangileri tanımsal nitelik taşımaz?