(I) Dar kapısından başka aydınlık girecek hiçbir yeri olmayan dükkânında tek başına, gece gündüz çalışan Koca Ali, tıpkı kafese konmuş terbiyeli bir arslanı çağrıştırıyordu. (II) Uzun boylu, iri pençeli, kalınca pazılı, geniş omuzlu bir pehlivandı. (III) On senedir bu karanlığın içinde ham demirden dövdüğü kılıç ve namluları; tüm Anadolu’da, tüm Rumeli’de sınır boylarında büyük bir ün kazanmıştı. (IV) Hatta İstanbul’da bile yeniçeriler; satın alacakları kamaların, saldırmaların, yatağanların üstünde “Ali Usta’nın işi” damgasını arıyorlardı. (V) O, çeliğe çifte su vermeyi biliyordu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?