Yeşil söğütlerin aralarından Çubuk Çayı köpürerek, dalgalanarak akıp gider. Söğütlerin tam üstünde tabii bir sahne gibi bir tepe uzanır. Önü sarp ve keskin bir uçurumdur. Bu uçurum gariptir. Bazı yerleri ağaç ve ot biten toprak arazi ve ucu da akşam karanlığında bin bir şekle giren kovuklarla dolu kayalıklardan ibarettir. Akşamları bu yüksek toprak hattı sarı, nurlu bir ziya içinde uzanır. Renkten renge girer; en sonunda gece karanlığında önümüzdeki kavak oraya, o nurlu hattın ortasına yapışır; karanlık yaprakları üstünde bir baykuş durmadan hıçkırır.
Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?