Sıradışı Analiz Yayınları TYT 4. Deneme Sınavı

Türkçe - 19. Soru

Yağmur:

(I) ----

Attila İlhan:

̶ Osmanlı nesrinde var. Yani bizim geleneksel nesrimizde. Çünkü Dede Korkut Hikayeleri’ni okursanız, orada nesir gibi görünen, şiir gibi de okunan kafiyeli yazılar vardır.. Kur’an da böyle gelmiştir. O da nesir olmasına rağmen, kafiyelidir. Benim bazı nesirlerimde de vardır.

Yağmur:

(II) ----

Attila İlhan:

̶ Yo, niye yadırgansın, yazılır ve oluyor. Eskiden böyle yazıların ismi mensur şiirdi zaten. Yani nesir olarak yazılmış Madem yadırganıyor niçin ikinci yenicilerin birçoğunun şiirleri öyle. Nesir halinde yazıyorlar. Onlar neden öyle yapıyorlar o zaman?

Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?

(I) Şiir gibi bir musikiyi ne zamandan beri edebiyatımızda görüyoruz?

(II) Nesirde şiirin izleri yadırganıyor mu?

(I) ‘‘Şiir ve musiki arasında bir büyü var.” dediniz. Nesirde neden bu büyü yok?

(II) Şiirin nesre girmesi neden bu kadar yanıltıcı olabiliyor?

(I) ‘‘Şiirin musikisi” nerede var, hâla bu musikiyi duyabiliyor muyuz?

(II) Şiirin nesirden üstün olması, yadırganıyor mu?

(I) ‘‘Şiirde bir musiki olmalı” dediniz. Nesirde de böyle bir musiki olabilir mi?

(II) Şiir gibi bir nesir, yadırganıyor mu?

(I) Osmanlı nesrinde musiki var mı, bu musiki günümüzde devam ediyor mu? (II) Şiirden önce nesir yazmak, yadırganıyor mu?

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23