Batıda Kant’ın “saf aklın eleştirisi”nin ardından pratik akla düzenleme yapma çabası, Modernizmin hayal ettiği akıl dinamiğini yakalayamadı. Batı da Hegelcilik’in etkisini yitirdiği ve Yeni-Kantçılık’ın etkili olduğu dönemlerde felsefeye yeni bir yön verme çabasına giren Husserl, Kendi felsefe sistemini geliş- tirmeye, bilimin idealleriyle felsefenin ideallerinin birleştirileceği bir fenomenolojik yaklaşım ya da bilinç kavrayışı geliştirmeye yöneltir. Husserl’a göre Felsefi bilgi kanı olmaktan ya da inançtan farklı olarak bir kesinlik içermelidir. Bu da bilgiyi ve bilinci rastlantısal ve belirsiz bir şey olmaktan çıkarıp kesin bir takım yöntemsel ilkelere bağlı bir süreç halinde açıklayabilmeyi gerektirir.
Buna göre aşağıdaki yargılardan hangisi yanlış olur?