İyi ki var bu avlular, gölgesine oturulacak erik ağaçları, incir ağaçları... Uzaktan uzağa dertleşme mekânı; evlerin dünyaya açılan ‘cesur körfezi’ balkonlar, iyi ki var! Kadınlar iyi ki kuruyorlar bu ikindi sofralarını. Semaverde demlenen çay, kanaviçeye işlenen göz nuru, gönül aydınlığı... Günleri uzatıyor, zamanı yavaşlatıyor kadınlar buralarda. Kederi eksiltip mutluluğu çoğaltıyorlar. Dört duvar arasının bunaltılarını dağıtıyorlar böylece. Gönülden gönüle yol bularak, yalnızlıklar ve bencillikler çağına direniyorlar. Köylerde, kasabalarda ve ne mutlu ki hâlâ kentlerde, çok katlı apartmanların gölgesinde... Kadınlar, güzelleştiriyor ikindileri, ikindiler diriltiyor kadınları.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?