30 yıldır Türkiye’de uygulamada olan süresiz nafaka hususunu değerlendiren ilahiyatçılar, İslam’ın belirlediği kriterlerin dışındaki nafaka alımının caiz olmadığını, erkeğin rızası olmadan alınan bedellerin haram hükmüne girdiğini söylediler.
Çeyrek asrı aşkın süredir Türkiye’de uygulamada olan ve ailelerdeki sorunların çıban başına dönüşen süresiz nafaka hususunu değerlendiren ilahiyatçılar, İslam’ın belirlediği kriterlerin dışındaki nafaka alımının caiz olmadığını, erkeğin rızası olmadan alınan bedellerin haram hükmüne girdiğini söylediler.
Erkek razı değilse haram
Hüccet-ul İslam Medresesi Kurucusu Mustafa Atmaca, “Dinimizce, daha öncesinde mehirini verdi ise boşanmadan sonra erkek sadece iddet müddetince hanımına bakmak ile mukelleftir. Bu da 3-4ay 10 gündür. Bu müddetten sonra erkek için varsa çocuklarının ihtiyacından başka bir şeyi temin etme mükellefiyeti yoktur.” dedi. “Erkekten nafaka adı altında kendi rızası olmadan para alınırsa bu zulmen alınmış olur; gaspa girer ve alan kişiye de haram olur.” diyen Mustafa
Atmaca, “Bu para ancak erkeğin ödeme yapmaya razılığı durumunda helal olabilir. Şu anki insanların ahlâkının bozukluğu haram-helal mevzusuna yeterince önem vermediklerindendir. Bu kul hakkıdır. Tevbesi de kuldan razılık almadan kabul olmaz.” şeklinde konuştu.
Çare İslam’da
Süresiz nafakanın yol açtığı sosyal problemlere değinen Mustafa Atmaca şunları söyledi: “Evlenmek, evini düzmek için yıllarca ödeyeceği borca giren erkekler, boşanma sonrasında bir de her ay nafaka ödemeye mecbur bırakılıyor. Kadın da para kesilmesin diye başkasıyla yaşıyor. Adamın eve gelip çocuğunu sevmesine de ‘uzaklaştırma kararı’yla mani olunuyor. Bu nasıl bir tablodur? Bu mudur muasır medeniyet seviyesi? Hayır, bu değil. İnsanımıza dini eğitim vermedikçe gökten altın da yağdırsanız yine nankör olacaktır, yine işin sonu berbat olacaktır.”
İddet süresi ve sonrası
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Şahin, nafakanın boşanma sonrasında bir müddet ödenebileceğini, bunun haricinde bir kuruşunun dahi caiz olmadığını vurguladı. “Nafaka evlilik hususunda kocanın evlenirken eşinin sorumluluğunu almasına bağlı olarak geçimini üstlenmesinin bir sonucudur. Ancak evlilik bittikten sonra İslamiyet, boşanma süreci içerisinde geriye dönüş kapısını açmak amacıyla iddet süresi diye bir süre belirlemiştir.” diyen ilahiyatçı Osman Şahin, “Bunun amacı; eşler boşanmış olsalar bile, hemen boşanmanın akabinde kocasına olumsuz bakışından, kırgınlığından, küskünlüğünden dolayı hemen bir başkasıyla evlenip önceki evliliğinin yolu kapanmasın diye İslamiyet böyle bir süreç tutmuştur. Bu süre üç ila dört adet dönemidir. Tabii bu iddet süreci içerisinde kadın bir başkasıyla evlenemeyeceği için de nafakası erkeğin üzerine yüklenmiştir. İddet süresi bitiminde kadının artık başkasıyla evlenebilecek hale geldiğinde İslamiyet herkesin kendi yoluna gitmesini, yani bağımsızlaşmasını öngörmektedir.” dedi.
Bir kuruşu bile caiz değil
Osman Şahin Hoca, iddet sonrasında nafakanın devam etmiş olduğu takdirde kadının kendi haline bağımsız kalamayacağını, kendi ailesini kurma psikolojisine giremeyeceğini ve kadının erkek aleyhine bir suistimaline neden olacağını sözlerine ekledi. Şahin, boşanma sonrasında doğru olanın, kadının bağımsızlaşıp kendisine yeni bir hayat yolunun açılması ve bunun da nafakanın kesimiyle olacağını ifade etti. .
Şahin, şöyle devam etti: “Kadın hamile ise veya doğum yapmışsa çocuğun emzirilme süreci ve yetiştirilme sürecinde kadının çocuğu emzirdiği süre içerisinde süt annelikten dolayı nafaka hakkı vardır ama artık eş olma dolayısıyla nafaka alamaz. Üç aydan sonra nafaka alınamaz. Süresiz nafaka hak değildir. Eşlerin kendi kendilerine hayatlarını çizmesi yönünde düşüncelerini kısıtlamaktadır. Bu sebeple İslam hukukunun yerleşmiş kuralı olarak; iddet süresi içerisinde nafakanın tüm kadınlar için hak olduğu, sonraki süreçte kadının kendi geliri varsa kendi geliriyle, yok ise ailesi tarafından gelirinin sağlanması gerekmektedir. Mahkemeler her ne kadar süresiz nafaka vermişse de kadının 3 adet dönemi olan iddet süresi içerisinde nafaka alma hakkı vardır. Mehir hesabı da kapandıktan sonra kadınların bir kuruş dahi alması uygun değildir. İddet süresi ve mehir ödemesi hesabı kapanmışsa kadınların nafakaya yönelmesi hak değildir, caiz değildir.”
