“Yasa, eşcinseller ve Siyonizmin eleştirilmesini engeller”
ABD’de 1980’lerin ortasından itibaren çıkartılan ve giderek alanı genişleyen nefret suçu yasalarının genelde sadece Siyonizm eleştirileri ile sapkınlara yönelik tepkilerde kullanılması bu ülkede de yoğun tartışmalara yol açıyor.
ABD’de 1980’lerin ortasından itibaren çıkartılan ve giderek alanı genişleyen nefret suçu yasalarının genelde sadece Siyonizm eleştirileri ile sapkınlara yönelik tepkilerde kullanılması bu ülkede de yoğun tartışmalara yol açıyor.
ABD’DE HÂLÂ TARTIŞILIYOR
ABD’nin önemli fikir kuruluşlarından birisi olan “Religious Tolerance”e (Dini Hoşgörü) katkı veren bilim adamlarının çeyrek asırlık geçmişine rağmen bugün de tartıştıkları konu olan “nefret suçları” ile ilgili düzenlemelerde, bu yasaların fikir özgürlüğünü kısıtladığı belirtildi. Merkez tarafından bir süre önce yayınlanan “Nefret Suçları Raporu”nda, yasaların İsrail’e yönelik basit bir eleştiriyi bile “anti semitist” kisvesine büründürdüğü, ayrıca eşcinsel çevrelerin agresif halkla ilişkiler politkalarına itiraz edilmesinin de yine bu kesimlere karşı nefret suçu işleme olarak değerlendirildiği belirtildi.
“SAPKINLARA LAF SÖYLEYEMİYORUZ”
Raporda, “Amerika’da çeşitli dini kurum ve kuruluşlar, nefret yasalarının eşcinselleri de kapsayacak şekilde genişletilmesini kınamışlardır. Nefret yasaları nedeniyle, din adamlarının Kitab-ı Mukaddes’in eşcinselliğe bakışını rahatça dile getiremeyeceklerini belirtmişlerdir” denildi. Nefret suçlarının kapsamının çok geniş yorumlandığı ifade edilen raporda, “Böylece sübyancılar bile kendilerine nefret suçlarından bir kalkan oluşturmaya çalışmaktadırlar” ifadesine yer verildi. Rapora katkı veren Dr. Simpson, “Eşcinseller ve benzerlerinin yaşam tarzına herhangi bir eleştiri sahibini susturmak bu yasalarla çok kolay oluyor” dedi. ABD Aile Araştırma Kurumu da, rapora gönderdiği görüş yazısında, “Nefret suçları mevzuatı, Amerikalıların ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü ve din özgürlüğünü ciddi ciddi kısıtlamakta. Bu tür cinsel yönelimlerin sahipleri, nefret suçları mevzuatında korumalı bir sınıf haline gelebilir. Bu da, aile birliğini, sağlığını tehdit eden bir unsur” ifadelerine yer verdi.
“DİNİMİZ TEHDİT ALTINDA, YAHUDİLİK İSE
‘ANTİ SEMİTİZM’LE KOLLANIYOR”
Geleneksel Değerler Koalisyonu da, aynı çalışmada, nefret yasalarının “nefreti azaltma” kisvesi altında Hıristiyan karşıtı bağnazlıkları teşvik edebileceğini vurguladı. Metinde, ABD’de hakim din olan Hıristiyanlığın bu tehdide maruz kalırken, İsrail’e yapılan bir itirazın ise hemen “anti semitist” bir yaklaşım gibi değerlendirilip, suçlanmasına da işaret edildi.