“Teknoloji bağımlılığı, kişiliği ve sosyal gelişimi engelliyor’’
l Sosyolog Prof. Dr. Sami Şener; “Çocuklar, teknolojik aletler ile meşgul olmayı, oyun oynamayı ve bilhassa bilgisayar oyunları ile vakit geçirmeyi, hayatlarının olmazsa olmazı haline getirmişlerdir. Bunun adı, psikolojik olarak ‘bağımlılık’tır’’ dedi. l Prof. Dr. Sefa Saygılı da; bilgisayarın çocukların kendi odalarına değil de evde ortak olarak kullanılan bir odaya konulmasının çocukların kontrolünü daha kolaylaştıracağını söyledi.
Bilgisayar ve internet kullanımının hayatımızda sağladığı kolaylıklar saymakla bitmiyor. Bilgi akışını hızlandıran, iletişimi kolaylaştıran sanal alemin, yeni psikolojik, sağlık ve sosyal problemleri de gündeme getiriyor.
ŞENER: “BU PSİKOLOJİK
OLARAK BAĞIMLILIK”
Sosyolog Prof. Dr. Sami Şener; teknolojinin bu duruma gelmesinin, insanlığın maddeci ve faydacı bir yaşama felsefesini benimsemesinden kaynaklandığını belirterek, “Sosyal, kültürel ve ahlaki değerlerin yerine, teknoloji ve onun ortaya koyduğu sistemlerin hakim olduğu bir dünya meydana gelmiştir. İnsanın kendi özünün gerçeğine varamaması ve ruhi ihtiyaçlarını tatmin edememesi, teknoloji ile kendini oyalamasına yol açmıştır. Özellikle çocuklar, teknolojik aletler ile meşgul olmayı, oyun oynamayı ve bilhassa bilgisayar oyunları ile vakit geçirmeyi, hayatlarının olmazsa olmazı haline getirmişlerdir. Bunun adı, psikolojik olarak ‘bağımlılık’tır’’ dedi.
Şener; söz konusu bağımlılığın aileler ve eğitimcilerin çok dikkatli ve gayretli çalışmalarıyla giderilebileceğine değinerek, “Aksi halde, kişilik dengesi bozulacak ve gelecekte bir takım ‘garip varlıklar’ ortaya çıkacaktır. Çocukları eğlendirebilecek, onların dikkatini çekecek öğretici ve eğitici oyunlar, yarışmalar, tiyatrolar ve sportif programlar ile çocukları teknolojinin esaretinden kurtarmamız gerekiyor” diye konuştu.
“TÜKETİM KISKACINDAN
ÇOCUKLAR UZAKLAŞTIRILMALI”
Şener; Hiçbir faydası olmayan ve özellikle teknolojiyi, oyun programları haline sunan materyalist ve tüketim tröstlerinin kıskacından çocukları uzaklaştırmak zorunda olduğumuzu hatırlatarak, “Aksi halde, geleceğimiz çok daha problemli hale gelebilir. Çünkü bu oyunlar, çocukları dengeli bir insan haline getirecek bütün ahlâk, terbiye ve eğitim anlayışının dışında bir dünya empoze etmektedir. Bu konu, toplumsal sorumluluklarımızın başında geldiğini düşünüyorum’’ dedi.
SAYGILI: “BİLGİSAYAR ORTAK
KULLANILAN BİR ODADA OLMALI”
Prof. Dr. Sefa Saygılı da; teknoloji bağımlılığının günümüzün önemli problemlerinden birisi olduğunu belirterek, “Teknolojinin öğrencilere getirileri olduğu için tamamen yasaklamak söz konusu olamaz. Bunun yerine teknolojik aletlerin kullanımında çocuklara küçük yaşlardan itibaren bazı kısıtlamalar getirilmeli. Haftanın belirli günlerinde ve belirli saatlerinde bu teknolojilere ulaşabilmeliler’’ dedi. Bilgisayarın çocukların kendi odalarına değil de evde ortak olarak kullanılan bir odaya konulmasının çocukların kontrolünü daha kolaylaştıracağını kaydeden Saygılı; “Eğer çocuk bilgisayar başında serbest bırakılırsa kendisini ders yerine bilgisayara verebilir. Aile bu teknolojiler hakkında az çok bilgi sahibi olmalı, çocuğunun teknolojik aletleri ne amaçla ve nasıl kullandığını takip etmelidir” diye konuştu.